Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fethullah Gülen'in iadesiyle ilgili "Sulh ceza hakimliği karar verdi, o kararın Adalet Bakanlığı'na iletilmesi gerekiyor, henüz bize iletilmedi. Bize geldiğinde yasal gerekliliği neyse yapacağız" dedi.

Bozdağ, AK Parti TBMM Grup Toplantısı öncesinde, gazetecilerin, "hasta tutuklular sorunu" ile ilgili sorusunu yanıtladı.

Şu andaki yasaya göre hasta tutukluların infazının ertelenebildiğini belirten Bozdağ, "Toplum güvenliği bakımından, tehlikelilik kriteri bakımından sorunlar var şu anda. Bizim onun çözümüne ilişkin epey bir çalışmamız oldu. Daha önce toplum güvenliği bakımından tehlike kriterini, somut tehlike kriteri olarak değiştirdik. Yani soyut bir değerlendirme değil de somut bazı veriler isteme hali getirdik. Bu, uygulamada olumlu sonuçlar doğurdu ama meseleyi tam arzu ettiğimiz istikamette çözemedi. O yüzden biz şimdi Adli Tıp ve Sağlık Bakanlığı ile görüştük. ‘Uygulamadaki sorunlar nereden kaynaklanıyor, sorunları biz nasıl çözeriz?‘ Bunun üzerinde çalışma yürüttük. Bu çalışmanın sonucuna göre yeni bir adım atmamız gerekiyor, o adımı da atacağız" dedi.

Bozdağ, "Şu anda takvim nedeniyle problemimiz var, seçim yaklaştı, Meclis'in 2 aylık çalışma takvimi var, öyle gözüküyor, sıkışıklık var. Ama biz hazırlıklarımızı bir noktaya getirdik, imkan olursa çıkartacağız" diye konuştu.

"Bu yasama döneminde mi çıkacak?" sorusuna, Bozdağ, "O Parlamento'nun çalışma seyri ile alakalı bir şey. Parlamento'da İç güvenlik paketi var, onun dışında başka paketler var. Parlamento'nun çalışmasına bakacağız" yanıtını verdi.

İLLA RAPOR GEREKİYOR MU?

Bekir Bozdağ, "İlla Adli Tıp raporu mu gerekiyor?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Devlet hastaneleri rapor veriyor zaten ama o raporlar Adli Tıp'ın onayına gidiyor. Uygulamadaki en büyük sorun da buradan çıkıyor. Bu hastane raporları, sıhhatli raporlar olamıyor. Çünkü 'biz rapor verelim, Adli Tıp nasıl olsa ayıklar' diye... Orada raporlar konusunda ciddi sorunlar yaşanıyor. Bir hastane rapor veriyor, hasta Adli Tıp'a gidiyor, o rapordaki tespitlerle hastanın durumu uyuşmuyor. Uyuşmayınca problem çıkıyor. O yüzden biz bu aksamanın ortadan kaldırılması için görüşmeler yaptık, raporların sıhhati konusunda. 'Yatalak hasta deniyor, isimler veriliyor' ama hasta yatalak değil; sağlam, geziyor, kendi ihtiyaçlarını karşılıyor. Ama haberlere baktığımızda 'kendi başına hayatını idame ettiremeyecek', rapora baktığınızda da öyle. Konu Adli Tıp'a gittiğinde bakılıyor, bu veriler doğru değil. Hepsi için böyle demek yanlış ama bazı raporlar da maalesef bu anlamda raporların sıkıntıları var, o yüzden uygulamada problem yaşıyoruz.

Rapor geliyor, altında çok değerli uzmanların imzası var ama Adli Tıp'a gidiyor, raporla Adli Tıp'ın gözlemleri birbirini tutmuyor. Bunun bir denetimi şart. Aksi takdirde iş, raporu alanın cezasının infazının ertelenmesi noktasına gider. O raporların sıhhatini mutlaka incelemek ve bir değerlendirme yapmak, süzgeçten geçirmek şart. Şu anda yapılan değerlendirmelerde de raporların çok sıhhatli olmadığını görüyoruz. Bir derece bir hastalık varsa, bu, ileri düzeyde gösterilebiliyor. Raporlamada sıkıntı var, biz bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için çalışıyoruz."

FETHULLAH GÜLEN'İN İADESİ

Adalet Bakanı Bozdağ, "Fethullah Gülen'in iadesi" ile ilgili soru üzerine "Henüz bize gelmedi. Karar bize gelince gerekeni yapacağız. Sulh ceza hakimliği karar verdi, o kararın savcılık tarafından Adalet Bakanlığı'na iletilmesi gerekiyor, henüz bize iletilmedi. Bize geldiğinde yasal gerekliliği neyse yapacağız" dedi.

"Eğiliminiz Dişleri Bakanlığı üzerinden mi göndermek, yoksa doğrudan Adalet Bakanlığı üzerinden mi göndermek?" sorusuna Bozdağ, "Bunların usulü ve yasal prosedürü var, bizim seçme hakkımız yok, o usule ve yasal prosedüre uyacağız. Uluslararası, bu tür kırmızı bülten aramalarına ilişkin bir sistem var. Onun da bir prosedürü var. Biz Türkiye olarak bu anlaşmalara taraf olduğumuz için prosedüre uygun işlem yapmak durumundayız" karşılığını verdi.

Bozdağ, "Kırmızı bülten için Paris'e gidiliyor orada bir merkez var, onlar ilgili ülkelere gönderiyor. Ama iade talebi istediğinizde, kişi o ülkeden ayrılıp başka bir yere gittiği zaman, o iade talebi akim kalır o zaman. Orada olduğu zaman, adresi ve yeri belli, o ülkeden siz talep ettiğinizde, o da vermediğinde veya ilgili kişi yer, adres değiştirdiğinde o zaman sizin adresiniz geçersiz hale geleceği için problemler çıkabilir. Onun için biz inceleteceğiz; karar bize bir gelsin, kararda ne var, ne isteniyor, ona bir bakacağız. O karar doğrultusunda hareket edeceğiz. Yani ikisini (kırmızı bülten, iade talebi) beraber de isteyebiliriz" diye konuştu.