Türkiye’de büyüme planları yapan Societe Generale, global stratejisi kapsamında ‘Krediver’ (Tüketici Kredileri Bölümü) şubelerini kapatırken artık 100 büyük firma ve banka finansmanına odaklanacak.

Societe Generale’in Türkiye Müdürü Stephane Jean Hild, geniş bir hizmet ağıyla perakende bankacılıkta etkin olmadığı ülkelerde bireyselden çıkış stratejisi kapsamında Krediver şubelerini kapattıklarını belirtti. Hild, “Bu strateji tesadüfen Türkiye’de de düzenleyici otoritenin tüketici kredilerindeki büyümeyi kontrol altında tutma niyeti ile örtüştü. Artık Türkiye’de işimizin yarısını, cirosu minimum birkaç yüz milyon dolar üzeri şirketlerin yapılandırılmış finansmanı diğer yarısını ise hazine ve yatırım bankacılığı oluşturuyor. Son verilere göre SG grup yılın ilk yarısında sendikasyonda kredilerinde kaynak sağlayan tarafta Bloomberg’in 2014 ilk yarı verilerine göre bir numaralı banka oldu” dedi.

Türkiye’de ilk yılını dolduran Hild, Dünya’dan Ece Ceyhun'a bankanın önümüzdeki dönem hedeflerini anlatırken, kurumsal tarafta daha çok ürün geliştirmek istediklerini belirtti ve şöyle konuştu: “SG Grubu Türkiye’de efektif olarak iki şekilde büyümeyi hedefliyor. İlki, kurumsal tarafta bono ihraçlarından birleşme ve satın almalara, danışmanlık hizmet vermeye kadar daha aktif konumda yer almak. İkincisi de yapılandırılmış finansman ve dış ticaret finansmanında büyümek. Türk firmaları yurtdışında büyüdükçe ve diğer ülkelerle ticareti arttıkça finansmana daha çok ihtiyaç duyar hale gelecek. Biz Türkiye pazarında global olarak rolümüzün, Türk şirketleri ile dış dünya arasındaki bağlantıyı sağlamak olduğuna inanıyoruz. Bir Türk şirketi Orta veya Doğu dahil Avrupa’da, ABD’de veya Asya’da bir satın almada bulunmak istiyorsa biz de yanında olmak istiyoruz. Türk şirketleri hangi pazara gidiyorsa ve nerede finansmana ihtiyacı oluyorsa onları takip edeceğiz. Türklerin yoğun çalıştığı dış ticaret pazarları ile bizim global ağımız da örtüşüyor. Dünyanın 80 ülkesinde faaliyet gösteriyoruz. Dolayısıyla birçok ülkede Türk firmalarının ihtiyacını karşılayabilecek durumdayız.”

Hild, kurumsal tarafta cirosu minimum birkaç yüz milyon dolar üzeri olan firmaların hedeflendiğini ve asıl amacın da mevcut müşteriler ile bankacılık ilişkisini derinleştirmek ve 100 büyük şirket arasından mevcuda bu kriteri karşılayan yeni müşteriler ilave etmek olduğunu belirtiyor.

Dünya tek bir ülke olsaydı

İstanbul başkenti olurdu Global bankalar gelişmekte olan ülkelerde merkezin kendileri için tahsis ettiği limitler çerçevesinde çalışırken Hild, Societe Generale’de de Çin, Rusya, Endonezya gibi gelişen pazarların limitli ülkeler olduğunu ve Türkiye’nin de bu ligde ilk beşte yer aldığı bilgisini de paylaştı. Hild, “Yakın zamanda Paris’teki merkezimizde Türkiye’de geldiğimiz durumu İstanbul’u sorduklarında onlara Napolyon’un, ‘Dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu’ sözünü hatırlatıyorum” dedi.

Hild, Türkiye’nin çevresinde son dönemde jeopolitik riskin yükseldiğini de hatırlatarak “İş dünyası belirsizlik sevmez.Bugün bizim açımızdan Türkiye için en önemli belirsizlik jeopolitik durum” vurgusu yaptı.

Türk bankaları çok rahat 2 yıllık sendikasyon yapar

Türk bankalarının sendikasyonunda birinciliğe oturduklarını söyleyen Hild’e daha uzun vadeli borçlanmanın teşvik edilmesinin planlandığını hatırlatınca “Türkiye’deki asıl sorun cari açık. Fed’in parasal genişlemeyi durduracağını açıklamasının ardından Türkiye’nin bu duruma karşı kendini hazırladığını düşünüyorum. Sonuçta vadeler uzadıkça, bankalar daha az kırılgan olacaktır. Bana kalırsa vade süresi çok kolay 2 yıla kadar çıkabilir. Ama sendikasyonda 2 yıldan daha uzun vadeler çok zor olur. Aslında Türk bankaları yurtdışından borçlanmak zorunda değiller çünkü yabancı para mevduatları yabancı para kredilerinden daha fazla. Sadece Türk banka yöneticileri ihtiyatlı davranıyor. Türk bankacılık sistemine baktığımızda 100 birimlik yabancı para mevduata karşılık sadece 85 birimlik yabancı para kredi kullandırdıklarını görüyoruz. Dolayısıyla dışarıdan borçlanarak yalnızca ihtiyatlı davranıyorlar. Öte yandan çok büyük altyapı projeleri yolda olduğu için bunları fonlamak için de önden hazırlık yapıyorlar” değerlendirmesini yaptı.

Uluslararası bankalar sendikasyon vermeye istekli

Hild, uluslararası ve Avrupalı bankaların sendikasyon kredisi sağlamaya istekli olduklarını kaydederken “Bankaların borçlanma oranlarına baktığımızda, % 9 civarında oranlarla borçlanıldığını görüyoruz. Bu kredilerin ikinci piyasada ise daha düşük oranla fiyatlarla satın alınabildiğini görebilmekteyiz. Fiyatlar düşük olmasına rağmen yabancı bankalar istekliler. Bu da tabi Türkiye için pozitif bir durum. Önce Fed, şimdi ECB ve Japon Merkez Bankası’nın global likiditeyi artırması da bu duruma yardımcı oluyor” diye konuştu.

Türkiye’nin kapısı dünyaya açılıyor

Societe Generale’in Türkiye Müdürü Stephane Jean Hild, Türkiye’den önce Polonya’nın ve İsviçre’nin ülke müdürlüğü görevini yürütmüş. 2013 Yazında Türkiye görevi teklif edildikten kısa bir süre sonra İsviçre’deki Fransa Büyükelçisi ile sohbetini hatırlıyor, Elçi ‘Hiç düşünmeden git’ tavsiyesi vermiş ve ona İngiltere’de 25 yıldır 3 ayda bir yayınlanan Cornucopia adlı bir dergiyi göstermiş. “25 yıldır Londra’da yayımlanan bir dergi. Yılda 4 kere basıyor ve her sayıda sadece Türkiye’yi işliyor. Tarih, kültür ve gastronomi gibi konuları işliyorlar. Düşündüm ki eğer 25 yıldır yabancı bir dergi yılda 4 kere haber basacak kadar önemsiyorsa o ülke keşfedilmeye değerdir” diyen Hild, müthiş bir Türkiye gezgini olmuş. Türkiye’nin doğu sınırı hariç neredeyse tüm tarihi yerlerini gezmiş durumda. Hemen hemen her hafta sonunu eşiyle birlikte Türkiye’yi keşfetmeye ayırmış. Gidip gördüğü yerleri saydığında başınız dönüyor. En çok beğendikleri yerler ise Çatalhöyük ve Denizli üzerinden gittiği Afrodisias. Hild, “Bu seyahatleri bazen uçakla, bazen de araba kiralayarak yaptık. Seyahat ederken gördüklerimiz çok etkileyiciydi” yorumunu yapıyor ve ekliyor: “Polonya’da bir röportaj vermiştim, haberin başlığı 'Polonya, dinamik ve Avrupa’ya açık' tı. Türkiye için ise 'Türkiye, dinamik ve dünyaya açık' derim.”