Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Onatça, yapısal sorunların giderek daha belirgin hale geldiğini, 2014'te yurtdışındaki önemli olayların ekonomiyi derinden etkilediğini, 2015'te de benzer risklerin olduğunu bildirdi. TÜRKONFED'den yapılan açıklamaya göre Onatça, konfederasyonun aralık ayına dair hazırlanan "Aylık Ekonomik Görünüm Raporu"nu değerlendirdi.

Dünya'nın haberine göre, yapısal sorunların giderek daha belirgin hale geldiğini, 2014'te yurtdışındaki önemli olayların ekonomiyi derinden etkilediğini bildiren Onatça, "Uzmanların hazırladığı rapora göre 2015'te de benzer riskler var. Suriye-Irak ekseninde yeni gelişmeler, ülkemiz için risk olmayı sürdürüyor" ifadelerini kullandı.

Rusya'nın petrol ihracatçısı olarak hem ambargo, hem de petrol fiyatlarındaki gerilemenin etkisiyle sıkıntıda olduğunu kaydeden Onatça, gelecek yılda da Rus ekonomisi için beklentilerin pek parlak olmadığını, dolayısıyla ihracatta önemli yer kaplayan Rusya'daki daralmanın ihracat seviyesini etkileyeceğini kaydetti. Rusya sorununun Türkiye'yi aynı zamanda AB üzerinden de etkileme riski taşıdığını vurgulayan Onatça, ihracatın yüzde 44'ünün AB'ye yapıldığını, Yunanistan tartışmalarının da AB'ye yönelik endişeleri artırdığını ifade etti.

'Seçim öncesinde iç talebin canlandırılması mümkün'

TÜRKONFED Başkanı Onatça, petrol fiyatlarındaki gerilemenin genel olarak dünya ekonomisinde büyümeyi yukarıya çekmesinin beklendiğini bildirdi. Rapora göre bu durumun Türkiye'ye yeni pazarlara açılmada bir fırsat yaratabileceğini vurgulayan Onatça, "AB ekonomisinde petrol ithalatının düşmesi sonucunda kısmen de olsa bir toparlanma görülebilir. İç piyasalarda ise enerji fiyatlarında görülen gerilemenin maliyetlere yansıması durumunda enflasyon ve cari açığın gerileme eğilimi göstermesi, para ve maliye politikaları için kısıtlı da olsa bir alan yaratabilir" ifadelerini kullandı.

Seçim öncesinde para ve maliye politikaları ile iç talebin canlandırılmasının mümkün olduğunu belirten Onatça'nın açıklamada şu görüşlerine de yer verildi:

"Bu durumda ekonomide ilk yarıda bir hareketlilik gözlemlenebilir. Ancak, büyüme yıl sonunda yüzde 3-4 seviyesi ile sınırlı kalacak gibi görünüyor. İşsizlik rakamı ise doğal olarak yüksek seviyelerde kalmaya devam edecek. Üstelik bütçe disiplinini ihmal ederek ve dünyadaki gelişmeleri öngörmeden para ve maliye politikaları ile iç piyasayı canlandırma girişimleri ekonominin dengelerini bozabilir. Nitekim Fed'in faiz artırımı durumunda dünyada ucuz krediye ulaşmak sıkıntılı olacak. Bu da doğal olarak en çok finansmana erişimde sıkıntı çeken KOBİ'leri etkileyecek."

'Ekonomi potansiyelinin altında seyrediyor'

Raporda, işsizlik oranının yılın son döneminde çift hanelerde seyrettiği vurgulandı. Eylülde mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranının yüzde 10,7'ye yükselerek eylül 2010'dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştığı belirtilen raporda, işsizliğin son 4 aydır çift hanelerde seyrettiği dile getirildi.

2014'ün üçüncü çeyrek büyüme rakamının yüzde 1,7 olarak gerçekleşmesinin işsizliğin neden çift hanelerde seyrettiğine ışık tuttuğu ifade edilen raporda, "Ekonominin potansiyelin altında seyrediyor oluşu, iş gücüne katılan kişi sayısındaki artışa rağmen yeni yaratılan istihdam düzeyinin hala istenilen seviyelerde olmamasına neden oluyor. İş gücüne katılan kişi sayısındaki artış ile beraber doğal olarak işsizlik çift haneli bir seviyeye ulaşıyor" denildi.

2014'ün kasım ayında AB'ye olan ihracatın, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,3 azaldığı belirtilirken, raporda şu ifadelere de yer verildi:

"En büyük ticari partnerimiz AB'ye yapılan ticaretin azalması bölge ekonomisinin durağan halinin sürdüğünü gösteriyor. Yine de 11 aylık dönem boyunca AB'ye yapılan ihracat, önceki yıla kıyasla yüzde 9,5 artmış durumda. Euro Bölgesi'nden Yunanistan'ın ayrılması da gündemdeyken, AB ekonomisini dikkatle izlemekte fayda var. AB üyelerinden Almanya'ya olan ihracat kasımda bir önceki yılın aynı ayına göre arttı. 11 ayda Almanya'ya yapılan ihracat, geçen yıl toplam 12 ayda yapılan ihracattan daha fazla. Ancak Rusya'da ülkenin para birimi rublenin aşırı değer kaybından dolayı, ikili ticaretimizde 2015'te de azalma yaşanabilir. Zira Rusya'ya yapılan ihracat 11 aylık dönemde geçen yıla göre yüzde 14,1 azaldı."