Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplandı. Toplantı yaklaşık 6,5 saat sürdü.

Toplantı sonrası yapılan yazılı açıklamada, "Paralel devlet yapılanması ve illegal oluşumlarla yürütülen mücadele hakkında Kurul'a bilgi arz edilmiş, mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır" denildi. 
                        
MGK toplantısı sonrasında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Gerek 30 ekim 2014 tarihinde yapılan toplantıdan bu yana geçen iki aylık dönemde, gerekse sona ermek üzere olan 2014 yılı içerisinde halkımızın huzur ve güvenliğini ilgilendiren olaylar ile bunların önlenmesine yönelik faaliyetler ayrıntılı olarak görüşülmüştür. Bu kapsamda, denizden güvenlik ve düzensiz göç, uyuşturucu ile mücadele faaliyetleri ve alınacak ilave tedbirler değerlendirilmiştir. Terörün sona erdirilmesi ve çözüm sürecinde gelinen aşama ele alınmıştır. Paralel devlet yapılanması ve illegal oluşumlarla yürütülen mücadele hakkında kurul'a bilgi arz edilmiş, mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır. Suriye'de devam eden ihtilaf ve çatışma ortamının, ülkemiz ve bölgemizin güvenlik ve istikrarına yönelik oluşturduğu risk ve tehditler, ılımlı muhaliflerin durumu, yerinden edilen kişilere yönelik insani yardımlarımız, uluslararası gelişmelerle birlikte kapsamlı olarak ele alınmıştır. Suriye ve Irak'ta DEAŞ terör örgütüyle mücadele, ülkemizin bu mücadeledeki yeri ve katkısı, Irak'taki siyasi süreç ve ikili ilişkilerde yaşanan gelişmeler değerlendirilmiştir. Bu çerçevede ırak ile gerçekleştirilen karşılıklı ziyaretlerden, 25 aralık 2014 tarihinde Ankara'da iki ülke başbakanlarının başkanlığında yapılan yüksek düzeyli stratejik işbirliği ikinci toplantısının düzenlenmesinden ve ilişkilerin güçlendirilmesinden duyulan memnuniyet ifade edilmiştir. Son zamanlarda, özellikle Avrupa'da, göçmenlere ve müslümanlara karşı ırkçı ve islam düşmanı hareketler; cami kundaklama, saldırı, taciz gibi eylemler ve nefret suçlarındaki artış, kaygı verici bir gelişme olarak ele alınmıştır. İsrail'in İslam dininin kutsal mekânlarına yönelik menfur saldırıları ve insan hakları ihlalleri şiddetle kınanmış;  Filistin Devletinin tanınması yolunda uluslararası alanda kaydedilen gelişmeler memnuniyetle karşılanmıştır."