Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi dekanlık görevinden istifa eden Prof. Dr. Yalçın Karatepe, “Tavrım hep ifade özgürlüğünden yana oldu. Öğrencilere soruşturmaları geri çevirdim. Kadro taleplerimize onay verilmedi. Soruşturma geçirdim, cezalar aldım. Öğrenciler ve idari personel dışında fakültedeki hocalardan aynı karşılığı görmedim, kırıldım” dedi.

Prof. Dr. Yalçın Karatepe’yi öğrencileri ve çalışma arkadaşları çiçekler ve alkışlar ile fakülteden uğurladı. Hürriyet’e açıklama yapan Prof. Dr. Yalçın Karatepe, dekanlık süresince hep ifade özgürlüğünü savunduğunu ama hocalardan aynı karşılığı görmediğini ve kırıldığını belirterek şunları söyledi:
“Ben son üç yıldır çok zor bir dönemde dekanlık yaptım, hem üniversite yönetimiyle, hem de ülkenin içinde bulunduğu durumdan dolayı, Ben özellikle özerk üniversiteden yana tavır aldım, yönetim YÖK kanunlarının verdiği yetkiyi sonunu kadar kullanmayı tercih etti. Dekanlık sürem boyunca kadro taleplerimiz karşılık bulmadı, ben soruşturma geçirdim cezalar aldım. İfade özgürlüğünden yana tavır almamdan dolayı, öğrenciler için açılması istenen soruşturma taleplerini geri çevirdim. Hep ifade özgürlüğünden yana, üniversite özerkliğinden yana bir tavır içine girdik. Üniversite öğrencileri ve çalışanlardan çok memnunum. Ancak, dekanlık sürem iki ay sonra dolacaktı. Fakültede bir dekanlık yoklaması yapıldı, aynı karşılığı hocalardan göremedim, destek bulamadım ve çok kırıldım. Öğrenciler ve idari personelden, mezunlardan çok memnunun, ama aynı desteği hocalardan görmediğim için kırıldım. Ben hiçbir şeyi şahsım adına yapmadım ve çok kırıldım. 
Rektörlük, hükümet ve YÖK nezdinde yapamadığımı fakülte nezdinde yaptım. Hoca olarak fakültede çalışmaya devam edeceğim. Şimdiye kadar sergilediğim tutumu devam ettireceğim. Bugün dekanlığa başlasam, bu zorluklara rağmen tekrar aynı şeyleri yaparım. Gezi olaylarında öğrenci gösterilerine soruşturma açılması talebine reddettim. Öğrencilerimizin kendini ifade etmelerine yönelik soruşturma taleplerini reddettim. Hiçbir şeyden çekinmeden, doğru olan şeyleri söyledim, üniversitelerin bu kadar sessiz olduğu bir dönemde benim bunları söylüyor olmam toplumda karşılık buldu.”