Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ı yanına alarak, ekonomiye ilişkin yeni önlemlerin ayrıntılarını paylaştı. Ekonomideki düşük büyümeyi yenidenden hızlandıracak önlemlerin ne ölçüde etkili olacağını şimdiden kestirmek güç. Amacımız açıklanan paketin analizini yapmak değil, ekonominin iki önemli kurumunun başına henüz bir atama yapılmamış olmasına değinmek ve Ankara'daki kulis bilgilerini paylaşmak.

BDDK'dan başlayalım. Rahatsızlığı nedeniyle izne ayrılan ve ameliyat geçiren Mukim Öztekin'in boşalttığı koltuk halen boş. Üstelik Öztekin'in rahatsızlığı nedeniyle izne ayrılmasının üzerinden neredeyse üç ay, istifasının üzerinden ise 1,5 ay geçti. 22 Haziran 2012'de BDDK Başkanlığı görevine atanan Öztekin, 12 Eylül'de sağlık nedeniyle izne ayrılmış, 12 Kasım'da da görevinden ayrılmıştı. BDDK Başkanlığı için iki isim yarışıyor. Biri, halen kurumu 'vekil' olarak yöneten Abdülmutalip Ünal. İkinci isim de TMSF Başkanı Şakir Gül. Bu iki isim arasında henüz bir tercih yapılmadı. Üçüncü bir isim de 'şimdilik' duyulmadı.

Ankara kulislerinde dolaşan söylentilere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasında atanacak isim konusunda henüz bir anlaşma sağlanamadı. Bir bankacı, "Bu atamanın yapılmamasının başka bir nedeni yok ki" diyor. Ankara'dan bir kaynağımız da, "Başbakanlık Müsteşarı için de üç aya yakın bir müzakere süreci yaşandı. Benzer bir süreç yaşanıyor" değerlendirmesini yapıyor.

BDDK'ya ilişkin ikinci bir bilgi de, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) yeniden bünyeye alınmasına ilişkin. Edindiğimiz bilgiye göre, portföyü küçülen TMSF'nin yeni yılda BDDK ile birleştirileceği konuşuluyor. Bir bankacı, "Eskiden TMSF'nin portföyü zengin, işi çoktu. Şimdi elde bir şey kalmadı. Asli işine dönebilir" diyor.

İkincisi, Hazine Müsteşarlığı görevi de halen boş. Ali Babacan'ın sorumluluğundaki bu organizasyonun başına kimin getirileceği belli değil. Kurum halen vekaletle yönetiliyor. Hazine Müsteşarlığı görevindeki 11 yıllık yönetimin ardından IMF'ye direktör olarak atanan Halil İbrahim Çanakçı, yeni görevine 17 Temmuz'da atandı. Kurum o tarihten bu yana vekaletle yönetiliyor. Öne çıkan bir isim de görünmüyor.

Ekonominin en etkin kurumlan içinde yer alan bu iki yapının başkansız ve müsteşarsız olması iş dünyası tarafından yadırganıyor. Adını vermek istemeyen bir bankacı, "Dünyada, kuzey komşumuzda bu kadar sıkıntı varken, kurumların vekaletle yönetilmesi doğru değil. Ama belli ki atama kararnamesini imzalayacak olanlar da ortak isimlerde anlaşamıyor" diyor. (EKONOMİST DERGİSİ)