Piyasalardaki volatiliteden ağırlıklı olarak büyük oyuncular kazanıyor. Piyasada düşüş başladığı andan itibaren ister yerli, ister yabancı olsun hisselerdeki büyük oyuncular, piyasaya direnmek yerine uyumlu bir hareket sergilemeyi yeğliyor.
Sahip oldukları payların küçük bir kısmını satarak düşüşten istifade ediyorlar. Ancak endeksteki geri çekilmelerde pozisyonlarında azaltmaya giden büyük portföy sahiplerinin bu hareketi hisselerdeki dalgalanmaların da artmasına neden oluyor.
Neticede aynı istikametteki hareket kartopu gibi büyüyerek olabileceğinden daha aşırı bir sonuca götürebiliyor. Piyasada hayli etkin olan bu tür oyuncular için asıl hedef ellerindeki hisselerin tamamını satmak değil.
Amaç konjonktürel gelişmelerden istifade ederek yaşanan volatil dönemleri lehlerine çevirmek. Yoksa onların da piyasaya yönelik uzun vadeli bir bakışları var. Bu hedefleri çerçevesinde uzun vadeli pozisyonlarını da koruyorlar.
Ancak küçük yatırımcılar için aynı tespitin geçerli olduğunu söyleyemeyiz. Onların genel bakış açısı uzun erimli olmadığı için bu tür dalgalanmalarda çoğunlukla paniklemekte ve elde avuçta ne varsa zararına satarak piyasadan çıkabilmekteler.
İster yerli, ister yabancı olsun büyük oyuncuların ise asıl istediği bireysel yatırımcıları bu noktaya getirip üst seviyelerden sattıklarını alttan yerine koyabilmek. Uluslararası piyasaları yakından takip eden stratejistler, tam da bu noktada küçük yatırımcıları uyarıyor.
Piyasada yaygın kanı olan yabancıların kısa süreli hareketlerde bulunmadığı fikrine karşı çıkıyor. Onların da neticede portföylerini büyütmek isteyen oyuncular olduğunu söylerken gerçekleşen fırsatları iyi değerlendirdiklerine dikkat çekiyor.
Şimdilerde de 2015’te olası dalgalanmalarda dolardaki hareketin 2.40-2.50’li seviyelere yükselmesi halinde satış için harekete geçmelerinin mümkün olduğunu, buradan elde edilecek kârla hisse senedi piyasasına yönelebileceklerini, ifade ediyorlar.
Yabancıların pozisyon aldığı hisselerin takas verilerini takip ettiğimizde ise yılbaşından bu yana paylarını artırdıkları ve  hisselerin halen ilgi görmeye devam etiği gözleniyor.



Borsa 30’da 10 şirket
Borsa 30 Endeksi’ne dahil hisseler içerisinde 10 hissede yabancılar yılbaşından bu yana yüzde 3 ve üzerinde alım gerçekleştirdi. Yabancı paylarındaki küçük değişimler bile hisse senedi fiyatlarına olumlu yönde yansıyor. Pozisyonlarını artırdıkları bu hisselerin getirileri yılbaşından bu yana yüzde 14 ile yüzde 84 arasında değişti. Paylarını en fazla artırdıkları hisseler arasındaMigros, Yapı ve Kredi Bankası, İş Bankası C, Türk Hava Yolları, BİM Mağazalar, Ereğli Demir Çelik, Petkim, Ford Otosan, Akbank, emlak konut GMYO öne çıkıyor.

Altında sabırlı olan kazanacak
Altının yatay bir bant içerisinde hareket ettiğini görüyoruz. 1100’lü seviyeler altının onsunda dip seviyeler olacak. Küresel gelişmelerle 950’ye doğru geri çekilmeler yaşansa bile bu çok kısa sürecek. 2015’te altın yatırımcıları bir yandan da Korku Endeksi olan VIX’i takip edecekler.



Dolar/TL kurunda oynaklık yüksek
Kasım ayının son haftasında dolar kurunda başlayan hareketlilik son bir haftada baş döndürücü bir nitelik kazandı. Gelişmeler yatırımcıları şaşkına çevirirken işin profesyonelleri çoktan pozisyonlarını almış durumda. Dolar/TL’nin aralık ayındaki 2.22-2.41 bandındaki hareketini satış yönünde değerlendirenler kazandı. Paniğe kapılarak doların daha fazla yükseleceğini düşünerek zirveden alanlar ise kaybetti.
Teknik analizde kullanılan yöntemlerden biri Bollinger bantlarının mucidi John Bollinger, teknik analizde oluşan formasyonların temelinde insan psikolojinin olduğunu, formasyonların da psikolojinin bir fonksiyonu olduğunu, hatırlatıyor. Panik, aç gözlülükten çok daha şiddetli ve güçlü bir duygudur, diyor. Panik hareketler çoğunlukla grafiklere fiyat boşlukları şeklinde yansıyor.
Gelişmelere baktığımızda da küresel dalgalanmalarda bile dolar/TL kurunda 2.40’ın üzerindeki hareketlerin kalıcı olmayacağı gözlenmekte. 2015 yılında doların içerisinde hareket edeceği ortalama üst ve alt seviyeler son bir ayda test edilmiş oldu.
 
Enflasyon beklentisi düşük
Enflasyona ilişkin beklentiler ağırlıklı olarak aşağı yönde bulunuyor. Goldman Sachs geçtiğimiz hafta yayınlandığı raporunda, yapıcı orta vadeli enflasyon tahminleri için hala bazı aşağı yönlü risklerin olduğunu, belirtti. TÜFE’nin 2015 ortasında yüzde 6’ya gerilemesini ve yıl sonundada yüzde 6.6 seviyesine gelmesini beklediklerini, vurguladı.
Orta Vadeli Programa göre önümüzdeki yıl enflasyonun 6.3 seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Merkez Bankası’nın aralık ayı beklenti anketine bakıldığında, 12 ay sonrası için enflasyon beklentisinin yüzde 7.50’den yüzde 7.21’e, 24 ay sonrası içinde yüzde 6.87’den yüzde 6.72’ye çekildiği gözleniyor. (ZEYNEP AKTAŞ - MİLLİYET)