Denizbank'ın Genel Müdürü Hakan Ateş Reuters'la yaptığı söyleşide, Türkiye'nin maliye politikaları açısından doğru bir yere geldiğini ve bunun cari açığa da olumlu katkılarının olduğunu belirterek, "Makro ihtiyati tedbirler devam ediyor ama nispeten biraz daha gevşetici olabilir. Örneğin biz proje bankası olarak risk ağırlığı konusundan biraz şikayetçiyiz. Enerji ve diğer altyapı yatırımları için verilecek kredileri teşvik etmemiz gerekir. Bu alanda şu anda yüzde 100 olan risk ağırlığının daha düşük olması gerekir" dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan geçen hafta konuyla ilgili olarak, ticari krediler içinde yer alan üretime ve yatırıma yönelik krediler için bir teşvik mekanizması getireceklerini ve bu çalışmanın bir aya kadar açıklanacağını ifade etmişti.

Hükümet, son dönemde tasarrufları artırmak amacıyla bireysel krediler, tüketici kredileri ve kredi kartlarını kısıtlayıcı bir dizi önlemi hayata geçirmişti. Bu yılın, sektörde alınan makro ihtiyati tedbirlerin etkili olduğu bir dönem olduğunu belirten Ateş, kredi ve mevduat büyümesinin önceki yıllara göre düşük olduğunu, özsermaye karlılığının da önceki yıllara göre düştüğünü belirtti.

BİREYSELDE KARLILIK SIFIRA GELDİ

Ateş "Sektörde fonlama maliyetlerinin yüksek olması ve alınan tedbirlerden dolayı bireyselde kârlılık sıfıra geldi neredeyse" dedi.

Gelecek sene hedefleri ile ilgili olarak, sektörde aktif ve kredilerin yüzde 13-14 aralığında büyümesini beklediklerini belirten Ateş, "Biz de sektöre paralel olacağız. Ayrıca ekonomi yönetimi ve BDDK'nın (sektöre yönelik) vereceği olumlu sinyaller bize artı sürpriz olarak gelir" dedi.

Ateş, sektörde özsermaye kârlılığının da yüzde 12'yi geçmesini beklemediklerini belirterek, Denizbank olarak da yüzde 13 seviyesinde bir özsermaye kârlılığı elde edebileceklerini kaydetti.

Denizbank'ın ilk dokuz ay sonunda solo aktif büyüklüğü 70.2 milyar liraya çıkarken, krediler ve alacakları da 42.4 milyar liraya yükseldi.

Bankanın dokuz aylık net kârı da 503 milyon lira olarak gerçekleşti. Sektörün ise net dönem kârı Ekim sonunda, geçen yıl aynı döneme göre yüzde 4.3daralarak 20.77 milyar lira olurken, aynı dönemde kredileri 1.18 trilyon lira, aktif büyüklüğü de 1.92 trilyon lira olmuştu.

Ateş, alınan önlemlere rağmen takipteki kredilerin ise çok yükselmediğini belirterek "Şu anda takipteki krediler oranı yüzde 3'ün biraz üzerine çıktı. Gelecek yıl yüzde 3.3-3.4 civarında olabilir. Bizim şu anda yüzde 3 civarında. Gelecek sene bu alanda bir veya iki satış yaparız" diye konuştu. Şu anda 760 şubeye ulaştıklarını belirten Ateş, 2015'te 20 adet tarım ağırlıklı şube açmayı planladıklarını da ifade etti.

İSTANBUL ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI FİNANSMANI

Ateş, banka olarak İstanbul'a yapılacak üçüncü havalimanı finansmanında yer alacaklarını belirterek, "Üçüncü havalimanı projesinde beşli konsorsiyum finansal çalışmalarını yürütüyor, biz de içinde yer alacağız.

Ana finansmanın sağlanması önümüzdeki yılın ilk aylarında gerçekleşebilir, 7-8 bankanın yer alması bekleniyor. 500 milyon Euro civarında bir rakamla yer almayı planlıyoruz" dedi.

Yapılacak havalimanında yaklaşık 6.6 milyar Euro'luk yatırım planlanırken bunun 2.3 milyar Euro'luk kısmı konsorsiyum üyesi beş şirketin koyacağı özkaynak ile 4.3 milyar Euro'luk kısmı ise proje finansmanı şeklinde sağlanacak.

Bankanın yurtdışı borçlanma planları hakkında da bilgi veren Ateş, gelecek sene bir eurobond ihracı düşünmediklerini belirterek, sendikasyon ve seküritizasyon gibi rutin fonlamaları dışında aşırı bir fonlama öngörmediklerini belirtti.

Ateş ayrıca, ABD'nin Rus finans kurumlarına uyguladığı yaptırımlardan Denizbank'ı muaf tutma kararı aldığını hatırlatarak şunları söyledi:

"AB yaptırımlarından muafiyeti de büyük ölçüde hallettik. AB ile görüşmelerimiz sürüyor. Tamamen dışına çıkmak için biraz daha yolumuz var ama orada da sıkıntımız yok, bizi finansal anlamda etkileyecek bir sıkıntımız yok."

ABD ve Avrupa Birliği'nin Eylül ayında açıkladığı yaptırımlar yatırımcıların Rus bankalarının ihraç ettiği 30 günden uzun vadeli borçlanma araçlarının alım satımını yasaklıyor. Ana ortak Sberbank ise Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz nedeniyle ABD tarafından yaptırım uygulanacak bankalar arasında yer alıyor.