"2014 Türkiye için zor oldu"
Tarih: 27 Kasım 2014 - 21:39
Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya: "2014 yılı, gelişmekte olan ülkelere olduğu gibi Türkiye için de zor oldu."
Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, 2014 yılının gelişmekte olan ülkelere olduğu gibi Türkiye için de zor olduğunu belirterek, "Bu zor yılı iyi atlattık diye düşünüyorum. Biz iyimseriz, gelecek yıl enflasyonun şu andaki seviyesinden daha düşük olacağına inanıyoruz" dedi.
Özkaya, "Türkiye Ekonomisinin Bugünü ve Geleceği" konulu Odeabank Varlık Yönetimi Ekonomi Zirvesi'nde, insan kalitesinin çok önemli olduğunu ve çalışma arkadaşlarıyla gurur duyduğunu söyledi.
Odeabank'ın sıfırdan kurulan bir banka olarak bugün geldiği noktaya işaret eden Özkaya, daha gidilecek çok yolları olduğunu ve başarılı olmak için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti.
Dinamik ve çok başarılı bankaların olduğu bir ülkede bulunduklarının altını çizen Özkaya, "Biz de en az o bankalar kadar kaliteli servis vermeye, uzun vadede sürdürülebilir bir banka olmaya çalışıyoruz. Türkiye'de 50 civarında banka arasında aktif, kredi ve mevduat büyüklüğü olarak 13'üncü, ticari bankalar arasında ise en büyük 10'uncu özel banka, yüzde yüz yabancı sermayeli 5'inci özel banka olmanın gururunu yaşıyoruz" diye konuştu.
Özkaya, 2 yıl içinde sıralamada çok yukarılara çıkmaları, pazar paylarını artırmaları, gösterdikleri performans sonucu oluşan finansal performans, kara geçmeleri, likidite rasyoları ve sermaye yeterliliği gibi bankanın sağlığı ve kalitesiyle ilgili göstergelerin olumlu çizgide bulunmasından dolayı, yurt dışında bir merak olduğunu aktardı.
Türkiye'deki gibi başarılı bankaların arasında "yeni bankalar oluşamaz" derken, bu başarıyı nasıl elde ettiklerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özkaya, şöyle devam etti:
"Birincisi sermaye... Bankacılık sektöründe sermaye olmazsa, hiçbir zaman başarılı olunamaz. İkinci olarak insan kalitesi... İşini seven, amatörce çalışan ve bankayı başarılı hale getirmek isteyen bir ekibimiz var. Bankanın tüm elemanları böyle. Üçüncü olarak iş modeli.. Ne yapmak istiyoruz? Bankacılık işlemlerini nasıl, hangi anlayışla ve maliyetle yaptığımız çok önemli.
2017'ye kadar 10 büyük bankadan biri olma hedefimiz vardı. O seviyede olmamız bizim anlayışımızla uyuşuyor. Oraya gelmek için teknolojiyi iyi kullanmak zorundayız. Biz ancak 10-15 yıl sonra, 500 şubeli bir banka büyüklüğüne ulaşabiliriz. Bundan sonra çok daha fazlasını yapmak niyetindeyiz. İhtiyaçlarınıza daha geniş platformda cevap vermeye çalışacağız."
"Türkiye bizim çok umut bağladığımız, ekonomisine çok güvendiğimiz bir ülke"
Hüseyin Özkaya, Türkiye'nin çok umut bağladıkları ve ekonomisine çok güvendikleri bir ülke olduğunu belirterek, Türkiye'nin makro ekonomik konularda son 10 yılda ciddi başarılar kaydettiğini ve bunun kabul edilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin performansı dışında, Fed'in kararları, petrol fiyatları gibi başka faktörlerin de Türkiye'yi etkilemeye başladığını vurgulayan Özkaya, şunları kaydetti:
"Petrol fiyatlarının düşmesi, Türkiye gibi enerjiye ihtiyacı olan ülkelerin cari açık sorununa dış faktör olarak olumlu etki yaptı. Enflasyon ise diğer bir konu... 2014 yılı, dünyadaki gelişmekte olan ülkelere olduğu gibi Türkiye için de zordu. Bu zor yılı iyi atlattık diye düşünüyorum. Biz iyimseriz, gelecek yıl enflasyonun şimdiki seviyesinden daha düşük olacağına inanıyoruz. Kur piyasalarında biraz daha riskler olabileceğini düşüyoruz ama şunu unutmayalım, dünya piyasalarındaki gelişmelere çok daha bağımlıyız. Artık dünyaya çok daha entegre olmuş bir ülkeyiz. İnşallah önümüzdeki yıl hepimiz için çok daha iyi bir yıl olur."
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) İktisat Profesörü Daron Acemoğlu ise bir ülkenin sosyal, ekonomik ve siyasi alandaki kuralları nasıl uyguladığının önemine işaret etti.
Konuşmasında ekonomist Adam Smith'in "Ulusların Zenginliği" kitabına atıfta bulunan Acemoğlu, ülkeler arasındaki zenginlik ve fakirliğin nelerden kaynaklandığına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Fırsat eşitliğinin önemine işaret eden Acemoğlu, "Bunun arkasında doğru devlet desteği var. Eğer bir ülkede yollar, kurallar yoksa, özel mülkiyet hakkı savunulmuyorsa, eşit fırsatlar olmayacak. Burada önemli bir vurgu var; devlet desteği. Devlet desteği ve devlet kontrolü farklı şeydir. Devlet desteğinde devlet eşit fırsat sağlarken, devlet kontrolünde devlet, kendisi karar veriyor" diye konuştu.
Acemoğlu, yeni teknolojiler üretmek isteyen ülkeler için, teşviklerin çok önemli olduğunu vurgulayarak, eşit fırsat verilmezse ülkenin sahip olduğu "geleceği parlak" kişilerin ortaya çıkamayacağını sözlerine ekledi.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/2014-turkiye-icin-zor-oldu/429714