Meclis Soruşturma Komisyonu, 17 Aralık’a takipsizlik kararı veren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan, bakanlarla bağlantılı gördüğü tanık ve şüpheli ifadelerinin kopyalarını aldı. O dönem Bakan Muammer Güler'in danışmanının Reza Zarrab ile ilgili anlattıkları dikkat çekti.

Yazılara göre Mülkiye Başmüfettişi Abdullah Erin, o dönem danışmanı olduğu Muammer Güler’in, Reza Zarrab için Çin’deki Kunlun Bank’a referans mektubu gönderdiğini anlattı. Hürriyet'in haberine göre, Zarrab’ın firmalarını ‘itibarlı şirketler’ olarak refere eden bakan mektubunu ise bizzat Zarrab ve bakanın oğlu Barış Güler hazırladı. Erin, hazırlık sürecini şöyle anlattı:

BARIŞ BEY İSTEDİ

“Muammer Güler Bey bakan (İçişleri Bakanı) olduktan sora Mardinli olmam nedeniyle danışman olarak görev yapmaya başladım. Mardin ve ilçelerindeki kamu yatırımlarını takip ediyordum. Barış Güler’i bakanın oğlu olması nedeniyle tanırım. H.T. ve Ö.Ö.’yi Barış Güler’in yanında çalıştıkları için ismen bilirim. Reza Zarrab isimli şahısla Barış Güler’in takip ettiği referans mektubunun hazırlanması aşamasında telefonla görüştüm. Kendisini yüz yüze hiç görmedim. Bu görüşmeyi de Barış Güler’in yönlendirmesi ile yapmıştım. Referans mektubunun hazırlanmasında isim yazılması gerektiği için bu konuyu görüştüm.

Diğer telefon görüşmelerinden haberdar değilim, sadece benimle ilgili kısmı bilirim, bu kısım ise Barış Güler’in Bakan Bey’den referans mektubu yazılması talebidir. Bakan Bey bana bu konu ile ilgilenmemi söyledi. Barış Güler yazılacak mektubun örneğini mail’ime gönderdi, ben de bunu sekreterim aracılığıyla bürokratik bir yazı haline getirmeye çalıştım. Sayın Bakan’ın imzasından çıkacağı için bir isime hitaben yazılması gerektiğini kendilerine söyledim. Çünkü yazılan mektup Bakan Bey’in kişisel referans mektubu idi.

DEVLETİ BAĞLAMAZ

Kısaca mektupta belirtilen firmalara hukuk içerisinde yardımcı olunmasını refere eden bir içerik vardı. Firmayı temsil eden şahıslara hitaben yazılması gerektiğini söyledim. Başır Güler’in yönlendirmesi ile Reza Zarrab ile telefonla görüştüm. Daha sonra bana yazılacak isimleri gönderdiler, mektuba o isimleri yazdım. Bunun dışında bu şahısların yaptıkları işlerden haberdar değilim. Diğer konuşmalarda geçen olayları bilmiyorum. Yazılan mektup bakanlığın resmi yazılarından değildir. Bakanlık kanalı ile de gönderilmemiştir. Bakan Bey’in kişisel referans mektubudur. Bizim devletimizi bağlayan bir konu da değildir.”