Yatırımcıyı nasıl bir hafta bekliyor
Tarih: 08 Kasım 2014 - 19:26
Piyasalarda 3 haftalık trendin bozulması 'faiz artırım sürecine ilişkin ana trende dönüş başladı mı' sorusunu gündeme getirdi.
Piyasalarda 3 haftadır borsa yatırımcısına yönelik esen ılımlı rüzgar tersine döndü. Borsa İstanbul 100 (BIST) endeksi bu hafta 77.133-80.987 seviyeleri arasında işlem gördükten sonra haftayı yüzde 3.2 gerileyerek ve 77.957 seviyesinden kapattı. Banka Endeksi yüzde 5.3 geriledi, Sanayi Endeksi ise yüzde 1.9 değer kaybetti. Şimdi yatırımcı haftaya BIST'te toparlanma olup olmayacağını merak ederken, uzmanlar veri akışının sakin olacağı haftada döviz kurlarının sakin seyrinin BIST 100 endeksinin toparlanma çabasında destekleyici olabileceğini belirtiyor.
ALB Menkul Değerler tarafından hazırlanan Borsa İstanbul ve Dünya Piyasaları Gelişmeler/Beklentiler Raporu'nu yorumlayan ALB Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Eda Önder’in yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Haftaya Japonya’dan gelen iyimserlikle başlandı. Sürpriz bir şekilde parasal genişlemeyi artıran Japonya Merkez Bankası’nın, FED’in boşluğunu dolduracağı yönünde oluşan algının yarattığı olumlu hava, piyasaların yoğun gündemi nedeniyle kalıcı olamadı.
Euro’nun Draghi’ye tepkisi şaşırttı
Avrupa cephesine baktığımızda, geçtiğimiz hafta, hem veri akışının hem de Merkez Bankalarının haftasıydı. Haftanın genelini değerlendirdiğimizde, Avrupa borsalarında zayıf seyir hakim oldu. Söz konusu zayıf seyirde, Avrupa’ya ilişkin karışık bir tablo oluşturan imalat ve hizmet PMI verileri etkili oldu. Bunlara ek olarak, bu hafta Avrupa piyasalarına bir darbe de Avrupa Komisyonu’ndan geldi. Avrupa Komisyonu; Avrupa ekonomisinin yakın zamanlarda karşı karşıya kalınan jeopolitik gerginliklerden etkilendiği ve Avrupa ekonomisinde yer alan büyük ekonomilerin son yıllarda yaşanan resesyon sonrasında borç krizinin yansımalarını elimine etmekte güçlük yaşamaları nedeniyle Euro Bölgesi büyüme beklentisini 2014 yıl sonu için 1,2’den 0,8 seviyesine çekti.
Beklentiler dahilinde faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmeyen Avrupa Merkez Bankası’nda, Başkan Mario Draghi’den, piyasalara can suyu niteliğinde açıklamalar geldi. Draghi’nin konuşmasındaki can alıcı noktalar yer aldı. Bunlar; 2 yıl sürmesi beklenen varlık alımlarıyla birlikte, Merkez Bankası bilanço büyüklüğünün 2012 yılı Mart ayındaki seviyeye ulaşabileceği öngörüsünde bulunmaları ile Euro bölgesi ekonomisi görünümü için risklerin halen aşağı yönlü olduğunu ve ihtiyaç duyulduğunda teşviklerin artırılabileceğini söylemesi oldu. Draghi’nin konuşmaları sonrasında Euro’nun değer kaybetmesi ise dikkatleri çekti.
ABD’de petrol etkisi
Bu hafta ABD gündemindeki hareketlilik de dikkatlerimizi ABD tarafına yöneltmemize neden oldu. ABD’de veri akışının yanı sıra petrol, fiyatlardaki düşüş ve bunun nereye kadar gidebileceğine ilişkin sorularla bu hafta kendinden oldukça söz ettirdi. Söz konusu düşüş ABD borsalarında enerji şirketlerini negatif etkileyerek, borsalarda hisse bazlı hareketlere neden oldu. ABD’de veri hareketliliğinin yanı sıra, siyasi gündem açısından da önemli bir hafta geride bırakıldı. Siyasi gündem açısından, ABD’de ara seçim sonucunda senatoda Cumhuriyetçiler’in çoğunluğu almasının piyasalarda yansıması pozitif oldu. Ancak siyasi kanadın getirmiş olduğu bu iyimserlik, yoğun veri akışı sebebiyle kalıcı olamadı. ABD için bu haftanın önemli gündem maddesi tarım dışı istihdam verisi. Ekim ayında 214 bin kişi olarak açıklanan artış beklentinin altında kalsa da, 9 ay üst üste 200 binin üzerinde artış olması, işsizliğin yüzde 5,8’e gerilemesi ve işgücüne katılım oranının artması olumlu verilerdi.
BIST’te Moody’s korkusu
Borsa İstanbul cephesinde de, endeksin seyrinin zayıfladığı, morallerin bozulduğu bir hafta geride bırakıldı. Haftaya başlarken, Ekim ayı TÜFE verileri gündemdeydi. Ekim ayı TÜFE verilerine göre; aylık bazda enflasyon yüzde 1,90, yıllık bazda enflasyon ise yüzde 8,96 ile beklentilerin hafif üzerinde gelirken, çekirdek enflasyonun yıllık bazda yüzde 9,04 ile beklentilerin üzerinde açıklanmasına rağmen, bir önceki veriye göre gerilemesi dikkat çekti. Veri akışının yanı sıra bu hafta Moody’s de piyasaları korkuttu. Moody’s bu hafta Türkiye’ye ilişkin yaptığı ekonomik değerlendirme öncesinde yayınlamış oluğu raporda, Türkiye’nin büyüme görünümünün 2010-2013 yıllarına göre daha zayıf olduğunu ve dış kırılganlıkların ülke notu ile şirketler üzerinde baskı oluşturduğunu belirtti. Moody’s ifadeleri piyasalarda not düşüşü sinyali mi algısı oluşturdu. Yorgun bir hafta geçiren BIST 100 endeksi haftanın genelinde yurt dışı borsaları ve döviz kurlarının seyri ile yön arayışı içindeyken, haftayı beklentileri karşılayamayan ABD tarım dışı istihdam verisi ile gevşeyen Dolar/TL’nin etkisiyle son işlem gününde yükselişle tamamladı.
10 Kasım haftası beklentileri...
Önümüzdeki hafta, veri akışının nispeten sakin olması nedeniyle piyasaların tepki alımları ile toparlama çabasında olacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki hafta, yurt içinde sanayi üretimi ve cari açık verileri gündemimize konu olacak. Eylül ayından beklentisi 2,60 milyar dolar olan cari açığın, beklentiden düşük gelmesi halinde, piyasaların moral bulacağını ve bunun, endekse pozitif yansımasını bekliyoruz. Haftayı 78.000 seviyesinin hafif altında tamamlayan BIST 100 endeksinde önümüzdeki hafta, 79.000 ve 80.000 dirençleri önemli direnç seviyeleri olarak karşımıza çıkıyor. Yurt dışında veri akışının nispeten sakin olması nedeniyle, döviz kurlarının sakin seyri BIST 100 endeksinin toparlama çabasında destekleyici unsur oluşturabilir.
Endeksin alım bölgesine geçtiğini ve yükseliş hareketlerini görebileceğimizi söylememiz için 80.000 seviyesi üzerinde kalıcı hareketler görmemiz gerekli. Endekste zayıf seyrin görülmesi halinde ise, 77.500 ve 76.000 destekleri önemli destek seviyeleri. Önümüzdeki hafta yurt dışında veri akışının sakin olması nedeniyle, Dolar/TL’de teknik seviyelerin öne çıkacağı bir hafta olacaktır. Dolar/TL’de 2,2580 seviyesi önemli, paritenin 2,2580 seviyesi altında kalıcılık sağlaması halinde sırasıyla 2,2500 ve 2,2450 seviyeleri destek seviyesi olarak karşımıza çıkıyor.
Önümüzdeki hafta içinde FOMC üyelerinin yapacağı açıklamalarda FED faizlerinin daha erken artabileceğine ilişkin sinyallerin güçlenmesi durumunda Dolar/TL’de görülebilecek değerlenmede 2,2660 ve 2,2750 dirençleri hedeflenebilir. Dolar/TL’de görülebilecek değerlenme Borsa İstanbul tarafında baskı oluşturabileceğinden dikkatle izlenmelidir.
Endekste takip edilmesi gereken direnç seviyeleri 78.500/79.500/80.500, destek seviyeleri ise 77.500/76.500/75.500 olarak görünmektedir.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/yatirimciyi-nasil-bir-hafta-bekliyor/428167