Yazdır
“CFO’nun vaftiz etmediği iş girişimlerinin hayata geçmeyeceği bir ekonomiye geçtik…” Bu çarpıcı bakışın sahibi Cenk Kıral…
Bilindiği gibi rekabetin zirve yaptığı iş dünyasında, son yıllarda yaşanan önemli değişimlerden biri de CFO (finans direktörleri) rollerindeki yenilik. Bu noktada finans dünyasını çok kritik bir kavramla tanıştırdıklarını söyleyen SAP’ın iddiası da büyük: “Simple Finance CFO’ların hayatlarını kökten etkileyecek bir çözüm. CFO ofisini muhasebe ofisi olmaktan Innovasyon ofisi olmaya doğru götürecek olan bir adım...”
İşte bu son günlere damgasını vuran ‘Simple Finance’ın sırrını öğrenmek için Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen SAP Forum İstanbul etkinliğinde SAP EMEA Finans Çözümleri Merkezi Başkan Yardımcısı Cenk Kıral’la buluştuk. “Simple Finance dünyaya çok yeni duyuruldu ancak duyurulduğu andan itibaren yoğun bir ilgi görüyor. Hatta önümüzdeki 2-3 hafta içinde SAP’ta bir müşteri patlaması olacak” diyen Cenk Kıral, sektördeki gelişmeyi analiz ederken, “Yönetim mükemmeliyeti çuvalladı. Yerini finans tarafından onaylanmış yönetim mükemmeliyeti aldı” dedi. Cümlenin gerisini kestirip atmadı, ‘sır kapısı’nı sonuna kadar açtı…
SAP EMEA Finans Çözümleri Merkezi Başkan Yardımcısı Cenk Kıral’la ‘Simple Finance’ı, Bulut’u ve Türk bankalarını” konuştuk. İşte Kıral’ın düşünceleri…
CFO’NUN VAFTİZ ETMEDİĞİ İŞ GİRİŞİMLERİNİN HAYATA GEÇMEYECEĞİ BİR EKONOMİYE GEÇTİK
Finansgundem.com - SAP’ın yeni ve çok iddialı uygulaması olan Simple Finance’tan bahsedebilir misiniz? Simple Finance CFO’lara nasıl bir yarar sağlayacak?
Cenk Kıral: Finans derken benim kastettiğim şirketlerin finans departmanları. Banka finans demek istemiyorum. O ayrı bir alan. Finans dünyasındaki değişim ne derseniz? Buradaki değişim aslında CFO diye tabir ettiğimiz finans direktörlerinde çok büyük bir değişim oluşuyor. Neden? Bir kere klasik o bildiğiniz CFO ofisinin görevi nedir? İşte muhasebe operasyonları, dönemsel kapanışlar olacak, nakit akışı, paranın değerlendirilmesi sağlanacak vs. Fakat yeni gelişen ekonomide CFO’lar şirketin gelişimlerini şekillendiren mimari role soyunuyorlar. Yani şirket stratejisini yönetmedeki en önemli parçalardan birisi CFO oluyor. Bu muhasebe müdürlüğünden başlayan o zinciri çok değişik şekilde tamamlayan bir olay ve bir CFO’nun hayatında neden ve ne kadar önemli olduğunu anlamada çok önemli bir adım. Neden böyle oluyor diyeceksiniz? Bunun temel birkaç sebebi var. Sanırım 2000’li yıllardı, internetin hayatımıza girmesiyle, internet bazlı iş modellerinde ciddi anlamda bir çöküş yaşanmıştı. Neydi o çöküş? Çok parlak gibi gözüken bazı iş fikirlerinin, internet iş modelinde uğradığı başarısızlıktı. Bakın özellikle iş dünyasında bazı kelimeler vardı meşhur olan. Mesela, yönetim mükemmeliyeti… O terim çuvalladı. Yerini ne aldı biliyor musunuz? Finans tarafından onaylanmış yönetim mükemmeliyeti. Bir nevi finansın vaftiz etmediği, CFO’nun vaftiz etmediği iş girişimlerinin hayata geçmeyeceği bir ekonomiye geçtik.
Bunlara rağmen bir taraftan da pazarlarda yeni bir takım inovasyonlar yapmak zorunda kalıyorsunuz. Şirket bir taraftan da diyor ki, “Bana yeni fikirler bul”. Hem bir taraftan marj baskısı var, hem de bu var. Şimdi böyle bir dünyada CFO nasıl olurda yaratıcılık konusundaki bir lider olur? Şöyle olabilir; bütün finans operasyonlarının şimdiye kadar alışagelmişten çok hızlı ve çok farklı yapıldığını düşünürsek, o zaman finans, şirketin geleceğini yön tutan bir deniz feneri gibi olabilir. Yani CFO’ların geleceği için böyle muazzam bir pencere açılıyor.
SAP dünyadaki en yaygın kullanılan finans sistemlerinden bir tanesi. Hatta dünyada bunu bir sıralamaya dökseniz herhalde çok büyük şirketlerin büyük bir kısmı SAP kullanıyor. Dolayısıyla size bahsettiğim CFO’nun bu değişim modelinde gerekli işi yapması için bir finansal mükemmeliyet lazım. Bunu yapmak için de şirketlerin bir finansal dönüşüm sürecine girmesi gerekiyor. Bu yalnızca çok büyük şirketler değil, orta ve küçük ölçekli bütün şirketler için geçerli. Dolayısıyla finans yönetiminin bambaşka bir yapıya kavuşması gereken bir döneme giriyoruz. İşte buna da ‘finansal dönüşüm’ diyorlar. Şimdi SAP ortaya ‘Simple Finance’ dediğimiz bir çözüm koyuyor. Ve bu Simple Finance sayesinde bütün bildiğimiz klasik finans operasyonları geçmişten çok daha farklı, çok daha yaratıcı proseslerle ve çok daha hızlı gerçek zamanlı oluşuyor. Örnek verecek olursam, SAP’ın klasik finans sistemi içerisindeki muhasebe uygulamasında SAP inanılmaz bir sadeleştirme yaptı. Ve eskiden günler süren operasyonlar artık saniyeler halinde çıkabiliyor. Dönem kapanışları da 1-1,5 gün içinde çıkabiliyor.
SAP ortaya koyduğu Simple Finance sayesinde finans departmanlarının işlerini anormal kolaylaştırdı. Bu kolaylaştırmayı da Hana diye adlandırdığımız çok özel bir teknolojiyle beraber yapıyor. Yani Simple Finance bir çözüm. Mesela şirketin CEO’su, YKB veya yönetim kadrosu anlık bir takım bilgilere ihtiyaç duyduğunda, ki bu bilgilerin de temel kaynağı finans olmak zorunda, bu verileri daha çeyrek dönem kapanmadan 10 gün önce tahmin ediyor olabilecekler. Böyle olunca da çıkacak sonuçlarla ilgili stratejik geliştirmeyi neredeyse 10 gün öncesinden planlayabilecekler.
Burada özellikle şunu vurgulamak istiyorum, Simple Finance dünyaya çok yeni duyuruldu. Duyurulduğu andan itibaren de SAP müşterilerince yoğun bir ilgi görüyor. Önümüzdeki haftalarda bir müşteri patlaması olacak, müşteri duyurumu anlamında. Bizim niyetimiz Türkiye’den de bazı müşterilerimizin bundan yararlanması.
Buradan ayrıca şunu da söylemek istiyorum. Üniversiteye hazırlanan, yeni giren genç arkadaşlara kesinlikle CFO olmalarını öneririm.
BULUT ÇÖZÜMLERİ BİLİŞİM ALANINDA GELECEĞİN KENDİSİ
-SAP olarak dünya genelinde bulut gelirleriniz için belirlediğini hedef nedir?
Cenk Kıral: Direkt sorumlu olduğum bir alan değil ama şunu söyleyebilirim. Bulut çözümleri bilişim alanında geleceğin kendisi. SAP bu alanda çok çok ciddi yatırımlar yapıp, çok ciddi anlamda iş modelini bile değiştirmeye yönelik bir yapıya gitti. Bahsetmiş olduğum Simple Finance’ı isteyen müşterilerimiz bunu tamamen bulut üzerinde uygulayabilirler. Hatta bunu yaparken de müşterilerimizin tek bir kontratla Simple Finance’i bulut üzerinden uygulama şansı da var.
TÜRK BANKALARI ŞAMPİYONLAR LİGİNDEYKEN, DİĞERLERİ ANNEMİZİN LİGİNDE
-Dünyada 120 ülkede 12 binden fazla kurumun kullandığı bankacılık çözümlerini Türkiye’de de finans sektörünün hizmetine sunuyorsunuz. Sizin Türk bankacılığına bakışınız nedir? Global rekabete hazır görüyor musunuz? Sektörün SAP’a yaklaşımı nedir?
Cenk Kıral: Bence finans sektörü gurur duymamız gereken bir alanda. Ben bunu yurt dışında yaşayan biri olarak söylüyorum. Bankacılarımızın hem ürün yaratma anlamında, hem de parayı yönetme anlamında ortaya koyduğu yapı, bırakın geride kalmayı bence birçok Avrupa ülkesine örnek olacak nitelikte. Tabi bunun şöyle de bir sebebi var. Avrupa’da bankacılık dijital anlamda bizden daha erken zamanlarda başladığı için, Avrupa daha erken çağda yapılan yapının köhneleşmesi sorununu yaşadı. Türkiye’de ise gerçek bankacılık 80’li yıllardan sonra başladı. Ondan önceki bankacılık çok eski usul bankacılıktı. Yani gelenekseldi. Dolayısıyla 80’li yıllarda ivmelenen bu bankacılıkta oluşan rekabet ve o zamanlar bankalara giren önemli beyinlerin yarattığı devinimle bence dünya ortalamalarının ilerisindeyiz. Hangi açıdan bakarsanız bakın bu böyle. Hatta bunu çok rahatça söyleyebilirim, Türk bankaları Şampiyonlar Ligi’ndeyken, diğerleri annemizin liginde.
Bakın bankacılık sektörü kendi özelinde çok iyi. Fakat bir sektörü, bir ülkenin ekonomisinden soyut ele alamıyorsunuz ya şimdi Türk ekonomisinin şu anda içinde bulunduğu yapıdan sıyrılıp, dünya pazarlarıyla tam anlamıyla rekabet edebilecek hale dönüşmesi noktasında bankacılık destek olacaktır. Ama bankacılık bunu tek başına kurtaracak durumda değil.
Biz SAP olarak neredeyiz? Büyük bankaların önemli bir kesiminde SAP çözümleri kullanılıyor. Özellikle bu bahsettiğim Simple Finance gibi çözümlerin de devreye girmesiyle SAP, CFO ofislerini de hedefliyor.
“TÜRK PASAPORTUNUN DAYANILMAZ IZDIRABI” ADI ALTINDA BİR KİTAP YAZACAĞIM
-Turkishtime’ı marka araştırmalarında Global 500 Türk’ten birisiniz? Ne hissediyorsunuz?
Cenk Kıral: Ben şöyle bakıyorum. Türk kimliğini, Türk olmayanlara tanıtmak anlamında bir nevi görev olarak görüyorum. Örneğin bir Türk müşterisinin güzel bir projesinin isminin duyulmasını istiyorum. Hatta bunun üzerine bir kitap yazabilirim “Türk pasaportunun dayanılmaz ızdırabı” adı altında. Ben yaşantımın büyük bir kısmını yurt dışında geçirdim. Aynı görevi bir Alman, bir Fransız yaptığı zaman göreceği zorluk veya kültürel direnç seviyesi 1 ise, bir Türk bu görevi devir aldığında bu 4’e, 5’e çıkıyor. Bunu ister kabul edelim ister etmeyelim ama bu bir gerçek. Bizim Türk kimliğimizin özellikle Avrupa üzerinde çok olumlu bir intibası yok. Ben şunu demek istiyorum, bir Türk’ün gerçekten yurt dışında etkili görevlerde bulunması, bence Türk kimliğine yapılmış çok güzel bir hizmettir. Ama herhangi bir şekilde şirketin kurallarını bozmadan, kimseye haksız avantaj sağlamadan…
-Bu kadar yoğun koşuşturmada kendinize nasıl vakit ayırıyorsunuz?
Cenk Kıral: 25 seneden beri iş hayatının içindeyim ve sağlıklı beslenmeyle iş arasındaki konuya takık biriyim. Uzmanlık sahalarımdan bir tanesi de Green Juice. Bu Juice dünyada müthiş bir trend. Ben hatta bu konuda bir kitap yazdım. İnşallah 2015 başında çıkacak. Türkiye’deki ilk Green Juice kitabı olacak. Vejetaryen beslenme üzerine.