Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in EMEA Bölgesi Bankacılık Kıdemli Analisti Irakli Pipia, çevresel birtakım baskıların olmasına rağmen Türk bankacılık sektörünün içerisinde birçok fırsatı barındırdığını belirterek, "Türk bankacılık sektöründe çevresel faktörlerden kaynaklanan zorluklar, ekonomik büyümedeki azalışla doğru orantılı olarak büyüyebilir" dedi.

Moody's'in "8. Yıllık Türkiye'nin Kredi Riski Konferansı"nda AA muhabirine Türk bankacılık sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Pipia, sektörü diğer bankacılık sistemlerinden ayıran en temel özelliğin dışa bağlı finansman olduğunu söyledi.

Pipia, Türk bankacılık sisteminin varlık kalitesindeki esnekliğin sektörün yumuşak karnı olduğunu dile getirerek, "Geri ödenmeyen krediler diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla makul düzeyde. 2014'ün ilk yarısında bu oran yüzde 2,7 oldu. Geri ödenmeyen krediler Türk bankacılık sisteminin görünümü açısından oldukça muhafazakar, güçlü ve gelişen pazarlardan dahi iyi seviyede. Türk bankacılık sistemi Rusya, Hindistan, Polonya ve Kuzey Afrika bankalarına kıyasla zorluklara karşı daha dirençli ve korunaklı" diye konuştu.

Sermaye değeri açısından oldukça esnek olan Türk bankalarının benzerlerine göre oldukça "parçalı" durumda olduğunu belirten Pipia, "Türkiye'de 3 büyük banka, nispeten eşit fiyatlandırma gücü ile bankacılık varlıklarının yaklaşık yüzde 36'sını temsil ediyor. Bu yapısal özellikler sistemde rekabetçi dinamiklerin ve kaynak dağıtımının yeterince sağlıklı olmadığını gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Pipia, Türk bankacılık sektörünün yatırım açısından ilgi çekici bir noktada olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin kendi bölgesinde cazip bir ülke olduğunu vurguladı.

"Türk bankacılık sisteminin fonlama yapısı, Türk varlıklarına olan dış iştahta volatilite yaratıyor"

Moody's'in Kıdemli Analisti Pipia, çevresel birtakım baskılar olmasına rağmen Türk bankacılık sektörünün içerisinde bir çok fırsatı barındırdığına dikkati çekerek, "Çevresel faktörlerden kaynaklanan zorluklar, ekonomik büyümedeki azalışla doğru orantılı olarak büyüyebilir" dedi.

Pipia, Türk bankalarının bu yıl olumsuz çevre şartları nedeniyle negatif etkilendiğini belirterek, "Türkiye'nin yabancı sermaye girişlerinden kaynaklanan dalgalanma nedeniyle maruz kaldığı riskler, son dönemde jeopolitik risklerin artışı, yerel politikalardaki belirsizliklerin sürmesi bu yıl Türk bankacılık sektörünü zorluklarla karşılaştırdı" ifadesini kullandı.

Türk bankacılık sisteminin fonlama yapısının, Türk varlıklarına olan dış iştahta dalgalanma yarattığını dile getiren Pipia, bu durumun bankaların büyümesi ve karlılıkları üzerinde baskı oluşturabildiğini söyledi.

Irakli Pipia, mevcut kırılganlıkların bankaların son yıllardaki artan kaldıraç seviyeleri ile daha da fazlalaştığını vurgulayarak, bu risklerin güçlü sermaye tamponları ile hafifletildiğinin altını çizdi.

Merkez bankalarının politikalarının, her ülkede bankacılık sektörünü etkilediğini aktaran Pipia, "Bankalar, merkez bankalarının faiz politikalarından, komisyon kararlarından etkilenirler. Bankalar, fiyat politikaları ve rekabet stratejilerinden direkt etkilenirler ve buna ihtiyaç duyarlar. Türkiye'de Merkez Bankası politikalarının bankalara ekstra bir etkisi olduğunu görmedim" değerlendirmesinde bulundu.

Pipia, Moody's'in Türkiye'de bu yıl için yüzde 3,0 ve gelecek yıl yüzde 2,8 ekonomik büyüme olacağı öngörüsünde bulunduğunu anımsatarak, Türkiye'de ekonomik büyümenin, bankaların ve borçluların kredibilitesini kötü etkileyebilecek şekilde yavaşlamasını beklediklerini ifade etti