Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kobani eylemlerine katılanların hukukun önüne çıkartılacağını söyledi. Davutoğlu, "Tespitler yapılıyor. İhtiyaçlar giderilecek yakılan her TOMA’nın yerine 5 TOMA, 10 TOMA alınacak. Yangın yerinde gül yetiştireceğiz. Tüm kamu binaları yeniden yapılacak. Bundan sonra kim Vandalizmle mala zarar verirse o zarar verene geri dönecek, zararı o ödeyecek. Hukuki düzenleme yapma talimatı verdim." dedi.

İşte Davutoğlu'nun konuşmasından önemli satır başları;

“CİDDİ ADIMLAR ATTIK”

Türkiye’nin şans oyunlarından tamamen çekilmesi için karar aldık. Akademisyenliğe teşvik eden önemli kararlar aldık. Yüzde 20’yi aşkın ücret zammı ile akademisyenlerimizi ödüllendirdik. Daha yasama dönemi başlamadan ciddi adımları attık.

"BİZ DİRENMEYİ İYİ BİLİRİZ"

Biz direnmeyi de biliriz o provokatörlere hesap sormayı da biliriz. Bu kes bahane Kobani. Bunlar  2015 seçimlerini ipotek altına alma çalışmalarıdır. 33 vatandaşımız hayatını kaybetti çıkıp konuştular. Nasıl planlama yapıldığını görmediğimizi mi sanıyorlar? 3 şey hedef alındı. Bir kamu binaları ve kamu otoritesi, iki işyerleri, üç Ak Parti hedef alındı. Bu coğrafyada bir tek biz oluruz mesajı vermek istediler.

“YAKILAN HER TOMA YERİNE 5-10 TOMA ALINACAK”

CHP ve MHP çekinebilir ama bilsinler ki AK Parti’nin hiçbir ferdi şantajdan ve tehditten korkmaz. Bu üç mesaja üç mesajla cevap veriyoruz.Çözüm süreci kamu düzenin alternatifi değildir, kamu düzeni teminat altına alınacaktır. Kimse hesap sorulamaz değildir. Tek tek Vandalizmi yapanları hukukun önüne çıkartacağız. Tespitler yapılıyor. İhtiyaçlar giderilecek yakılan her TOMA’nın yerine 5 TOMA, 10 TOMA alınacak. Yangın yerinde gül yetiştireceğiz. Tüm kamu binaları yeniden yapılacak. Emniyet güçlerimizin ve yargı sistemimizin olaylara seri şekilde müdahale etmesini garanti altına alacağız.

“TALİMAT VERDİM, ZARAR VEREN ÖDEYECEK”

Bundan sonra kim Vandalizmle mala zarar verirse o zarar verene geri dönecek o ödeyecek hukuki düzenleme yapma talimatı verdim. Her bir vilayetimiz için 3 tabur var. Yakanlar-yıkanlar bunlar belli. Çağrıyı yapan HDP ve arkasından gelenler. İki yakan ve yıkanları provoke eden CHP. Birde vizyon kuran AK Parti var.

 Türkiye Cumhuriyeti’nin her santimetresinde hem Türk Bayrağı hem Ak Parti bayrağı olacak. CHP Hakkari’ye giderken pazarlıkla Türk Bayrağı olmadan gitti. Biz kimseden izin almayız bayrağı onurla taşırız Onarın anladığı dilden konuşuyorum. O al bayrak hepimizin bayrağı olma dışında Çanakkale’de şehit düşmüş Boşnakların, Arapların, Kürtlerin de bayrağıdır. Yemen savasına giden Kürtler o bayrak altında savaşa gittiler.Bu al bayrak emperyalizme karşı, sömürgeciliğe karşı bir bayraktır. Ebediyen dalgalanacaktır.   

“İHANETİN ARKA PLANINA BAKALIM”

Gelin ihanetin arka planına bakalım. Biz her zaman söyledik 3,5 yıldır Suriye’de zulüm var. Milyonlarca kardeşimiz öldürüldü. 4,5-5 milyon mülteci kaçtı,2 milyona yakını bize geldi. Bizim kapımızı çaldığında sen nereden geliyorsun demeyiz. Tarih ileride bunu yazacak. 3,5 yıldır sessiz kalanlar şimdi fark ettiler. Biz Suriye’ye her türlü insani yardımı yaptık bunu ne kimseden izin alarak ne de çekinerek sürdürmedik. Şimdi sorma vaktiler. Biz mezhebe bakmayız. Ey HDP ya da Kılıçdaroğlu Türkmenler katledilirken tamam rejim dostunuz onu görmüyorsunuz ama o katliamlarda hangi açıklamayı yaptınız? Mesele Kobani üzeriden Türkiye’ye baskı aracı oluşturma amacı. Yüzlerce TIR’I Kobani’ye biz gönderdik. Ey provokatörler onlar size gelmedi onlar al bayrağın gölgesine sığınmaya geldiler. Bugün Türkiye’yi eleştiren bazı Avrupa ülkeleri bizim 3 gün içine aldığımız mülteciyi almadılar.

“BİZE DERS VERMEYE KİMSENİN HADDİ YOKTUR”

Bize ders vermeye kimsenin haddi yoktur. Herkes bilmelidir ki Türkiye tek başına birileri istedi diye maceraya girmez. Kobani ve çözüm süreci arasında bağlantı kuranlara sesleniyorum. Çözüm süreci hepimizin önem verdiği süreçtir dedik. Tezkereye gideceğiz, tezkereye hayır demeyin dedik. Şimdi HDP’nin tutumu ne oldu.Önce Kobani ve çözüm sürecini bağlantı kurarak bize şantaj yaptılar. Çözüm süreci Türkiye patentli süreçtir dışarı ile bağlantısı yoktur. Kobani’ye nasıl yardım ederiz diye  sorarsanız konuşuruz. Çözüm sürecini şantaj aracı olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz. Ne yapmamız isteniyor. Mültecileri alıyoruz, insanı yardım gönderelim diyoruz, müdahale edilmesini istemiyorsanız ne istiyorsunuz? İstediğiniz şey Türkiye’yi zor durumda bırakmaksa baskı ile adım atmadığımızı cümle alem bilir. Biz kararları Ankara’da alırız.

CHP’nin tutumu da Kılıçdaroğlu’nun Esad’ı koruma altına alma tutumu oldu. İki parti de iki argümanı destekliyor. Türkiye IŞİD’e destek veriyor ergümanı. Kılıçdaroğlu olaylar tırmandığı zaman utanç verici tavır sergiledi. Sokakta olanlara sosyal medyada yazılanlar doğrudur  dedi, dünyaya bizi şikayet etti. Türkiye IŞİD’e de Esed’e de karşıdır ve karşı olmaya devam edecektir. Bu zalimce yapılan zulümler karşısında mazlumların da yanındayız. Kılıçdaroğlu da, HDP de bunu diyebilecek mi?

“KILIÇDAROĞLU’NA SESLENİYORUM”

Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum bir kere kendiniz olur. Türkiye’ye yönelik suçlamaları kullanmayan, paralelci çetelerin ellerinize tutuşturdukları ile konuşmayın. Paralelci vesayetle güç oyununa girmeye çalışıyorlar.   Türkiye topraklarına yönelik herhangi bir tehdit olursa kaynağına bakmazsızın en ağır cevabı veririz.Tezkere budur.

HSYK SEÇİMLERİ

HSYK seçimleri yapıldı. Yargının tek bir grubun tesiri altına girmemesi yargı bağımsızlığının ana maddelerinden biridir. HSYK seçimlerde hakim ve savcılarımız hür bir ortamda özgürce tercihlerini yaptılar. Hepsini tebrik ediyorum.