Galatasaray'dan 25 Ekim'de yapılacak olan seçimde Duygun Yarsuvat ile başkanlık yarışı verecek olan Alp Yalman GS TV'de 'Seçime Doğru' programında açıklamalarda bulundu.

Yalman'ın sözlerinden satırbaşları şöyle; 
- Galatasaray'da bir boşluk, bir kaos ortamı olacağını hissetiğim için aday olmaya karar verdim.
- Ünal Aysal'a daha önce başkanlığı bırakmamasını söylemiştim.
- Ben ve arkadaşlarım buraya kazık çakmak için gelmiyoruz. 
- Galatasaray'da yapılacak işler 8 aylık sürede tamamlanmaz. En erken süre 2016.
- Adnan Polat benim yönetime aldığım ve benimle birlikte Galatasaray'da idareciliğe başlamış birisi.
- Seçildiğimde ilk icraatım G.Saray'ı  borç yükünden kurtarmak olacak.  Bir kulüp bu borç yüküyle devam edemez.

TERİM'E YAPILANI PRANDELLİ'YE YAPMAM
- Gelir gelmez Prandelli'ye 'hadi sen git' demek G.Saraylılık duruşuna yakışmaz. Seçildiğimde konuşacağız. Ama takip ettiğim kadarıyla aklı başında olan bir adam... Niyetim gelir gelmez Prandelli'yi göndermek olamaz. Mustafa Denizli çok iyi bir antrenör ve yakın dostum.. Fatih Terim de öyle... Ben Fatih Terim'in gönderilme şeklinden hiç hoşnut olmadım. Gelir gelmez aynı şeyi Prandelli'ye de yapmak olmaz.. Önemli olan kimin Galatasaray'a nasıl hizmet ettiğidir. Doğru hizmet ediyorsa bir problem olmaz.
- Galatasaray diğer kulüplerle, federasyonlarla sürtüşme halinde olmamalı. İşler bu şekilde yürümez. Doğru bir münasebet kurmak gerekir. Göreve gelirsem bunu da herhalde sağlayabiliriz. 
- E-bilet kötü bir şey değil. Stadyumlarda huzursuzlukları kontrol altına almak için alınan tedbirlerden biridir. Ama sistemi doğru çalıştırmamışlar... Boş tribünlere oynamak hiç hoş değil. Passolig'i işler hale getirmek ne kadar mümkn değilse ortadan nasıl kaldırılabilir diye bir bakmak lazım. 
- G.Saray'da hem mali hem idari hem de manevi açıdan sorun olduğunu düşünüyorum.

GALATASARAY ADASI GALATASARAY'INDIR
- Bir yöneticinin cebinden para vererek klüp yönetmesini hiçbir zaman doğru bulmuyorum. Taşıma su ile değirmen dönmez. Galatasaray bütün bunlar kendi gücüyle yapabilecek durumdadır. 
- Şike üzerinden düşünülecek bir konu bile değil.. Özellikle Galatasaray'ın defterinde kitabında olamaz. Şike sürecine de bu şekilde duracağız.
- Galatasaray'ın Fenerbahçe veya başka bir klüple düşmanlığı olamaz. Göreve geldiğimde Fenerbahçe ile daha iyi bir ilişkiler içerisinde oluruz diye düşünüyorum.
- Ben Galatasaray Su Ada olduğu günden beri gitmiyorum. Su Ada diye G.Saray'ın bir adası olamaz. G.Saray Adası G.Saray'ın olacaktır. 
- Ocak ayında transfer yapmadan önce takımımızın durumuna bakmamız lazım. Şu anda 40 civarında sözleşmeli futbolcumuz var. Bu çok fazla bir rakam. Ama transfer yapmaktan önce mevcut sözleşmeli futbolcuların sayısını düzeltmek lazım. Prandelli'nin istediği bir şey varsa, öncelikle takımın içerisine bakacağız. Olmazsa tabii ki de transfer yaparız. 

TAKIMDA G.SARAYLI FUTBOLCULARIN OYNAMASINI İSTERİM
- Sabri'nin neden ceza aldığını sizlerle paylaşabilecek şekilde bilgi sahibi değilim. Onu öğrendikten sonra bakmak lazım.
- Benim düşünceme göre, Galatasaraylı futbolcunun Galatasaray'a ve mesleğine sevgi duyması lazım. Elbette G.Saray'da G.Saraylı futbolcuların oynamasını isterim. 
- G.Saray için hayırlı olacak bir 25 Ekim görüyorum. İnşallah çok katılım olur. Her şeyden önce G.Saray'ın kendi dinamikleri vardır. Onlar kendilerini zaten doğru belli ederler. 
- Mektepli ya da Alaylı ayrımı ile ilgili... Tek bir ayrım vardır... Galatasaraylıyım diyen Galatasaraylıdır... Böyle bir ayrımı doğru bulmuyorum, kabul etmiyorum.
- Basketbol ve voleybol için bir salon projelerimiz var. Hatta daha söyleyemeyeceğim sürprizlerimiz de var. 
- Kısıtlamayla bir şey elde edilemeyeceğini düşünüyorum... Bu nedenle şahsi görüşüm olarak yabancı kısıtının kaldırıması gerektiğini düşünüyorum. Aynı şeyler kürek ve diğer branşlar için de geçerli...

GALATASARAY HİÇBİR MAÇTAN KAÇMAZ
- Ben görevde olsaydım, Fenerbahçe Ülker ile final serisi son maçında sahaya çıkardık. Galatasaray hiçbir müsabakadan kaçmaz. Hiç kimseye Galatasaray kaçtı dedirtmem.
- Galatasaray'da bir huzursuzluk... Birbirimize dilimizi uzatmak yerine elimizi uzatacağız.