Cumhurbaşkanlığı görevine geldikten sonra ilk kez toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun tezkere teklifine ilişkin, "Ana muhalefetin başındaki zat Esed’i korumak için mi bu adımları atıyor? Kobani’ye tezkere için akıl veriyor, sen o aklı kendine sakla. Böyle konuşmak istemezdim bu makamda. Ama bir cumhurun başı olarak bunları söylemek zorundayım.Türkiye bu şiddete bu Vandallık ve yapmacılığa asla boyun eğmez." dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları;

“TÜRKİYE TARAF DEĞİLDİR”

Türkiye ekonomisi ile demokrasisi ile, iç politikası ile, dış politikası ile hedeflerine ilerliyor. 2023’e 9 yıl kaldı.Yanı başımızda kanlı çatışmalar yaşanıyor. Biz Türkiye'yi güvenli, huzurlu şekilde güçlendirmeye çalışıyoruz. Burada Trabzon'dan tüm ülkeme açık açık ifade ediyorum. Türkiye bölgemizde yaşanan çatışmaların hiçbirinde taraf değildir. Türkiye hiçbir mezhebin yanında değildir. Bizim tarafımız barış, diyalog oldu.

“DİRENENLER VAR”

Bizi anlamadılar. Anlamamakta direnenler var. bölgedeki tüm terör örgütlerine karşı ilkeli, sorumlu dik duruş sergiliyoruz. Biz 30 yılı aşkın süredir bölücü terör örgütüne PKK'ya karşı çok insanımızı kaybettik. Şimdi de Irak'ta başlayıp Suriye'de palazlanan IŞİD'e karşı da tavrımızı sürdürüyoruz. Bunun dışındaki terör örgütleri de bizim için de tehdittir. Irak ve Suriye'de çatışmalardan kaçan kardeşlerimize kapılarımızı açtık.

Onları terörist eylemlerin, kurşunların, bombaların altında bırakamazdık. Katil devlet terörü estiren Esed rejimi altında bırakamazdık. Suriye ve Irak’taki hiçbir etnik köken arasında ayrım yapmıyoruz. Terör örgütleri arasında bu iyidir ya da kötüdür ayrımına gitmiyoruz.İnsanların evlerine dönebilmesi için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz.

“SURİYE DEVLET TERÖRÜ ESTİRİYOR”

Bazı komşu ülkelerin kalkıp Esed rejimini korumak için elinden geleni yapmaları akla ziyandır. Örgüt olarak teröristler olduğu gibi devlet bazında da devlet terörü estirenler var. Bu da Suriye’dir. Bizim Suriye halkı ile sorunumuz yok. Böyle bir rejime nasıl alkış tutabiliriz. Halkı Müslüman olan bazı ülkeler Esed rejimine sahip çıkıyorsa bunun hesabını veremezler. Hala bunun üzerinden parasal destekten,silahtan bahsedenler bunun hesabını veremezler. Esed rejimini kimyasal silahlarla,konvansiyonel silahlarla insanları katletmesinin izahı olamaz. Büyüyen Türkiye ekonomisi birilerini rahatsız ediyor, Demokratikleşme alanında attığımız adımlar kardeşliğimizi güçlendirecek çözüm süreci birilerini rahatsız ediyor.

ANA MUHALEFET BUNLARA SAHİP ÇIKIYOR”

Önce algı operasyonu yaptılar, ardından ekonomiye karşı algı operasyonu başladılar, kredi derecelendirme kuruşlarını devreye soktular.İçerideki piyonlarını kullanarak sokakları terörize etmek gibi alçakça yöntem uyguluyorlar bunu da başaramayacaklar. Gezi’de başaramadılar,17-25 Aralık darbe girişimlerinde başaramadılar, şimdi bu kirli oyunlarında başarılı olamayacaklar. Son birkaç gündür yaşanan Vandallık olaylarında 31 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bindikleri otobüslere, esnafın işyerlerine saldırdılar. Atatürk,’ün büstünü yıktılar. Ana muhalefet bunlara sahip çıkıyor. Parlamentoda bir parti bunlarla hareket ediyor. Ana muhalefet ve bu parti tezkerede de beraber hareket etti. Biz Kobani’den 200 bin insanı içeriye aldık. Olay sadece Kobani mi, Sadece Kürt kardeşlerimiz mi? Suriye’deki 250 bin insan öldürülürken sesi çıkmayan bu partilerin şimdi niçin sesi çıkıyor?

"BÖYLE KONUŞMAK İSTEMEZDİM BU MAKAMDA"

Ana muhalefetin başındaki zat Esed’i korumak için mi bu adımları atıyor? Kobani’ye tezkere için akıl veriyor, sen o aklı kendine sakla. Böyle konuşmak istemezdim bu makamda. Ama bir cumhurun başı olarak bunları söylemek zorundayım.Türkiye bu şiddete bu Vandallık ve yapmacılığa asla boyun eğmez. Bunların canı yanmıyor. O yağmacılar, Türk Bayrağı’na saldıran hainler bulunacak bunların hesabı sorulacaktır. Türkiye sokak serserilerinin şiddet gösterileri ile gündemini belirleyecek ülke değildir. Onların iplerini tutan efendileri bilsinler ki Türkiye sokak eylemlerinden korkup hedef değiştirmez.

“TUZAK ÇOK AÇIK”

Sokaktaki şiddet durduğunda şımarıklığın hukuk içinde hesabı sorulacak. Tuzak çok açık. Kobani’yi bahane ederek sokağa çıkıyorlar. Amaçları huzuru bozmak, öfkeyi büyütmek, kardeşliğimi sabote etmek. Parlamentoda siyasi parti dışındaki partilerde bir tanesi onunla hareket ediyor, bir diğeri de temkinli duruş sergilediğini zannediyoruz o da iktidarla uğraşıyor. Birlik beraberlik dönemi olan bir dönemde teröre karşı el birliği güç birliği zamanıdır. Bu tuzağa düşersek milletçe kaybederiz.

“TÜRKLER VE KÜRTLER BİRBİRİNDEN NEFRET ETSİN İSTİYORLAR”

Bunlar Türk ve Kürt birbirinden nefret etsin , birbirine öfke beslesin istiyorlar. Kobani diyorlar. Kobani’ye Türkiye’den başka dert edinen ülke var mı?Oradan 200 bin insan bize sığındı. Ekmeğimizi, suyumuzu paylaştık. Türkiye’yi hedef yapmak en başta nankörlüktür.

“TERÖRİST DEĞİLSEN O MASKEYİ ÇIKART”

Hem tezkereye karşı çıkacaksın hem Türkiye Kobani’ye yardım etmiyor diye şiddet çağrısı yapacaksın. Kalkıp iktidar partisine doğru molotoflar atarak, bombalama, maskeler… Nedir o maskeler. Demek ki sen teröristsin. Terörist değilsin çıkar o maskeyi. Ayın 14’nden sonra tedbirler alınacaktır, azami ölçüde yasalarda değişiklik yapılacaktır. Barış kervanını tehdit eden unsurlar için zemin güçlendirilecektir.

“ÇÖZÜM SÜRECİ ŞIMARIKLIĞA GÖZ YUMMAK DEĞİLDİR”

Çözüm süreci şımarıklığa göz yummak değildir,çözüm süreci boyun eğmek değildir. Birileri çözüm sürecini şımarıklık olarak algılıyorsa yanılgı içindedirler. Barıştan bahsedeceksin milleti sokağa davet edeceksin birde bunu şiddete karşı davete etmedim diyeceksin. O sokağa davet ettiklerin ellerinde Molotoflarla, silahlarla tüm güçlerimizin üzerinde saldı8rkları gibi kamu binalarını, araçlarını yaktılar, yıktılar, hastaneleri yaktılar, yıktılar. Biz sorunların sokakta, dağda, silahla değil konuşarak siyaset zemininde çözülmesini istedik. Bizimle yürümek isteyenlerde biz yol yürürüz. Her gün farklı kılığa girenlerle çözüme ulaşamayız. Öfkesine mağlup molan bu hainlerin tuzağına düşer.