Libertas Danışmanlık kurucu ortağı Selim Yuna, Türkiye'deki orta ölçekli şirketlerin modern yönetim tekniklerini uygulamadıklarını söyledi. Yuna, "Türkiye'deki orta ölçekli boyuttaki şirketlerde dönüşüm gücü var ama bu şirketler çoğunlukla siyasete sırtını dayayarak hareket ediyorlar. Modern yönetim tekniklerini uygulamıyorlar. Bir noktadan sonra kurumsallaşamadıkları zamanda da yavaş yavaş geri dönüş başlıyor" dedi.
 
20 yılı aşkın süre birçok şirkette profesyonel yöneticilik yapan üç arkadaş 2013 yılında bir araya gelerek, şirketlerin dışarıdan aldıkları danışmanlık hizmetine farklı bir bakış getirmek amacıyla, Latincede "özgürlük" anlamına gelen Libertas adlı bir şirket kurdu. Henüz çok genç olan şirket bugün proje bazlı işlerde dahil olmak üzere 10'dan fazla şirkete danışmanlık veriyor. Libertas Danışmanlık'ın 3 ortağı ile ülkemizdeki şirketlerin danışmanlık hizmetlerine bakışlarını ve Libertas'ın gelecek hedeflerini konuştuk.

"Biz orta ölçekli şirketlerde bir dönüşümün gerekli olduğunu düşünüyoruz ve şirket olarak uzun vadeli bütünleşik hizmet anlayışını benimsiyoruz" diyerek söze başlayan Selim Yuna, "Bunu gerçekleştirirken de Libertas olarak çalışacağımız şirkete yönetim danışmanlığı hizmetini kuru bir şekilde vermeyelim veya bir yabancı ortak bulmayalım, şirketin iş geliştirme danışmanı olalım, şirkete 360 derece bakalım, şirketin performansını artıracak bütün aktivitelerin içinde olalım, öneri paketini sunalım ve onun icrasında şirketin yönetim kadrosuna ve ortaklarına bir öneri sunalım. Tabi ki bunun sonucunda bir ortaklık, bunun gerekliliği olarak bir finansal yeniden yapılanma ve organizasyonel yapılanma varsa bunların hepsini yapalım istiyoruz. Genel bakışımız bu" şeklinde konuştu. Hizmet verdikleri şirketlerin icra tarafında da var olmaya çalıştıkları bilgisini paylaşan Yuna, "Bunun için bir araştırma yaptık. Ülkemizde kurulan yeni bir şirketin ömrü ortalama 8 yıl. Üçüncü kuşağa geçen şirketler çok sayılı" dedi.

Patron odaklı olmaktan çıkmak gerekiyor

Ülkemizde 100 yaşını geçmiş şirket sayısının azlığını, herkesin her şeyi bilmesine bağlayan Libertas Danışmanlık kurucu ortaklarından Murat Saray ise, "Bu durum da şirketlerin ömrünü kısaltıyor. Tabiki biz burada ille de danışmanlık alsın demiyoruz. Fakat bugün ülkemizde danışmanlara verilen paranın gereksiz olduğu düşünülüyor. Fakat dünya çok çok hızlı değişiyor. En azından işi bilen profesyonellerle çalışmak ve çok fazla patron odaklı olmaktan çıkmak gerekiyor" şeklinde konuştu.

Son kurşuna gelindiğinde danışmanlık isteniyor

Ülkemizde danışmanlık hizmetinin hep şirketlerin zor duruma yaklaşıldığında başvurulan bir durum olduğunu belirten Metin Kastro da "Atılacak son kurşunu varsa bir şirketin o anda danışmanlık almak istiyor. Bu durumda tabiki danışmanlığın üzerine büyük bir yük bindiriyor. Bu duruma gelmeden danışmanlık alınması gerekir. Ülkemizdeki şirketler hep günlük operasyonlara yürüyor. Ama güçlü olanın ayakta kalacağı bir dönemdeyiz" dedi.

Murat Saray ise Türkiye'de danışmanlık hizmetinin sadece rapor yazmaktan ibaret olarak kaldığına dikkat çekerek şunları söyledi: "Biz böyle olmamalı düşüncesiyle hareket ediyoruz. Dolayısıyla biz bir şirkete girdiğimizde dönüşümü gerçekleştirirken, teorik ve soyut kalmadan olabilecekleri bilerek ve öngörerek hareket ediyoruz. Kısa yolları bulmamız ve dönüşümle baş edebilme gücünü gösterebiliyoruz."

Şirketlerimizin çoğu siyasete sırtını dayamış

Türkiye'deki şirketlerin dönüşüm gücü olduğuna işaret eden Selim Yuna, "Fakat ülkemizdeki şirketlerin bir çoğu ne yazık ki siyasete sırtını dayayarak hareket ediyorlar. Modern yönetim tekniklerini uygulamıyorlar. Bir noktadan sonra da kurumsallaşamadıkları zamanda yavaş yavaş geri dönüş başlıyor. Türkiye'nin ihtiyacı olan ise artık yetenek bazlı kişilerin şirketlerde yer almaya başlaması ve dönüşümü gerçekleştirecek gücü göstermesidir. Öte yandan patronların işe bakışlarını değiştirmesi, çalışanların da uzmanlıkları ile kendilerini geliştirmeleri de önemli iti bir güç olacaktır” dedi.

Şirket içinde lider modelde çalışanlar yaratılmalı

Sohbette şirketlerin nasıl bir kurumsallaşma modeli izlemesi gerektiğini sorduğumuz Libertas Danışmanlık'ın kurucu ortaklarından Metin Kastro şunları söyledi: "Bugün birçok orta ölçekli şirketimiz aile şirketi ve tabiki aile üyelerinin şirket içinde olması gerekiyor. Fakat belli çerçeve içinde birlikte çalışılabileceğini onlara gösterebilirseniz burada kurumsallaşma farklı bir yönde ilerler. 10 kişilik bir şirketi de kurumsal olarak yönetebilirsiniz. Fakat şirketler çok lider odaklı hareket ediyor. Şirketlerde de böyle. Tek kişi ve etrafında çalışanlar şeklinde. Lider modelde birçok kişi yaratılmalı şirket içinde. Yetki alabilen kişiler yaratmalıyız. Bu da lider üstündeki baskıyı azaltıyor. Olması gereken de bu.”

Kararların içinde varız

Ortalama bir şirkete 6 ayla 1 yıl arasında hizmet verdikleri bilgisi paylaşan Selim Yuna, "Çok genç bir şirketiz ama bugün 8 şirkete danışmanlık, 4 şirkete yeniden yapılandırma hizmeti ve bir o kadar da şirkete proje bazlı hizmet veriyoruz. Bizimde ekibimizde doğal olarak birtakım işleri yapan arkadaşlarımız var. Ama şu var bütün şirketlerimizde biz varız. Kararların içinde varız. Yönetim kurulunun yöneticilerin yanında bulunuyoruz. Biz danışmanlık verdiğimiz şirketlere hep önüne değil ileri bakmaları yönünde hareket etmeleri gerektiklerini anlatıyoruz. Yani biz şirketle birlikte yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

Şehir otellerine büyük talep var

Sohbette Türkiye'de ilgi gören sektörleri sorduğumuzda Libertas ortakları, İstanbul'da şehir otellerine çok talep olduğunu, yan sanayiine, teknoloji şirketlerine de ilgi gözlendiğini, Anadolu'da AVM tarzı ticari gayrimenkullere özellikle de Ortadoğu'dan talep olduğunu söylerken, tekstil ve Antalya'daki turizm otellerine ise tam tersi bir durumla karşı karşıya olduğunun altını çizdiler. Murat Saray, "Antalya'da büyük bir turizm balonu oluştu” dedi.