Dünyanın en pahalı etini yemişiz
Tarih: 24 Ağustos 2014 - 08:02
Günaydın Et'in kurucusundan çok konuşulacak açıklamalar
Türkiye’de son yıllarda furyaya dönüşen steak-house konseptinin öncüsü demek herhalde yanlış olmaz Cüneyt Asan için. Günaydın Et Restoranları’nın kurucusu Asan, işe parasızlıktan 10 yaşında kasabın yanında çırak olarak başlamış. Bugün ise Doğuş Grubu’na yüzde 70 hisse satarak yaptığı ortaklık doğrultusunda dünya markası olmayı hedefliyor. Satışla cebine, yepyeni bir alanda yatırım yapmaya fazlasıyla yetecek 150 milyon dolar girmiş ama Asan’ın tüm enerjisi halen Günaydın’ı büyütmeye odaklı. Asan ile hikâyesini, ortaklığını, hedeflerini ve et piyasasını konuştuk:
Gıda fiyatları enflasyonu zıplattı, Türkiye’de et de çok pahalı. Siz hem üretici hem de satıcısınız, nasıl etkileniyorsunuz?
Ülke olarak dünyanın en pahalı etini biz yiyoruz. Ona rağmen Türkiye’de hiçbir üretici para kazanamıyor. Çünkü tüm girdiler pahalı. Yem, elektrik, mazot, su pahalı. Bunlar pahalı olunca da fiyata yansıyor. Türkiye’de meralar doğru çalışmıyor, hayvanların en az 6 ayını merada geçirmesi lazım. Hayvancılık yapmayan adamın elinde mera var, bunlar kamulaştırılıp hayvancılık yapana verilmeli. Dünyanın her yerinde tarım ve hayvancılığa çok büyük destek veriliyor. AB’de daha ucuz, çünkü çok güçlü destek, sübvansiyon var. Bu birinci neden.
GÜNDE 1 KİLO KAYIP VAR
İkincisi de, Türkiye’de et hayvanı olarak kullanılan hayvan aslında süt ırkı. Yani süt ırkından et üretmişiz. Süt ırkı hayvanı besleme masrafıyla et ırkı beslediğinizde hayvana günde 600 gram yerine 1.6 kilogram kilo aldırıyorsunuz. 1 kilo kayıp var yani. Acilen et ırkı yetiştirmeye geçmemiz lazım.
Yüksek fiyat müşterileri etkiliyor mu?
Şüphesiz etkiliyor. Biz tüm zamları tabelamıza yansıtsak insanlar bize ‘Ne yapıyorsun, her ay fiyatlara zam yapıyorsun’ derler. Biz bunu yapmıyoruz. Biz aza kanaat ediyoruz. Ama genel anlamda kasaplara olumsuz etkisi var. Herkes mutsuz, hem üretici hem tüketici hem de satıcı mutsuz. Ama bu işi halletmek son derece kolay.
"3 YILDA ÇÖZÜLEBİLİR"
Asan, süt ırkından et ırkına geçişin 3 yıllık bir dölleme çalışmasıyla çözülebileceğini ve hatta ihracatın bile yapılabileceğini dile getiriyor.
DOĞUŞ SEÇİMİNİN NEDENİ DUYGUSAL
Başka talipleriniz de oldu, neden Doğuş?
Çok oldu. Ali Sabancı da oldu, Katarlı Kuveytli talipler de oldu. Doğuş Grubu çok büyük bir şevkle bu işe girdi, bu bizi olumlu etkiledi. Katar Emiri’nin CEO’su Abdüllatif Bey ‘Gelin, dünyada 5 bin Günaydın açalım’ dedi. İş yapmadık ama dostluğumuz devam ediyor. Hem sektörden olsun hem de ülkemizden biri olsun istedik. Ferit Bey’in babası Ayhan Bey ile dostluğum 40 yıl geriye gider. Tüm Şahenk Ailesi Bostancı’da çalışırken benden alışveriş yapardı. Bu duygularımız da vardı. Rahmetli Ayhan Abi et sipariş ederdi, yer muhabbet ederdik. Bu bağlar da bizim için önemli. Doğuş Grubu bizim için her zaman diğerlerinden farklıydı. Tüm bunlar biraraya gelince bizim için en sağlıklı, akılcı seçenek bu oldu. Şimdi yurtdışı planlarımızı oluşturuyoruz. Londra, New York hedefimiz. Oradaki rekabet bizi geliştirecektir. Bu işte iyiyiz, zorlanacağımızı sanmıyorum.
"SATIŞA RAĞMEN İCRAAT BİZDE KALDI"
Hisselerin yüzde 70’ini Doğuş Grubu’na sattınız, çoğunluk hisse satmakta tereddüt ettiniz mi?
Öyle satış gibi algılamamak lazım bunu. Çünkü icraat bizde, yönetim, kararlar bizde. Bu işi biz yapıyoruz, bu işi biz yapmaya devam edeceğiz. Biz daha çok para kazanalım diye satmadık hisseleri. Dünya markası olmak için sattık, bunun için çalışacağız.
Sonuçta yeni bir alana girecek kadar da çok sermaye geçti elinize, satış parasıyla ne yapacaksınız?
Biz sadece bu işi biliriz, bu işi yaparız. Anlaşma gereği 5 yıl aynı sektörde iş yapamıyoruz. Zaten biz de en az 5 yıl tüm enerjimizi buraya vereceğiz. Asıl niyetimiz ömür boyu birliktelik.
KASAPTAYKEN ÇOK DAYAK YEDİM
Kasapta çıraklığa nasıl başladınız?
Babam kapıcıydı, bize verilen yardımlar beni psikolojik olarak çok zorladı. Gülcan diye bir kıza âşıktım, bana kışlık giysi için annesi yardım etti. Çok gücüme gitti. O gün çalışmaya karar verdim, okuldan sonra Kasaplar Çarşısı’na gittim. Beni bir kasap aldı çırak diye. Bahşiş verdiler, ertesi gün okula gittiğimde kral gibi hissediyordum. Bir daha da işi bırakmadım. Ama beni o kasapta çok dövdü büyük çıraklar. Bu dayakların hepsi hırsa dönüştü bende, ‘Bir gün yanımda çalıştıracağım sizi’ dedim. Gerçekten de öyle oldu.
Hisselerinin yüzde 70'ni Doğuş Grubu’na satan Günaydın Et’in kurucusu Cüneyt Asan, Türkiye’de dünyanın en pahalı etinin yendiğini anlatıyor. Buna rağmen üreticinin de para kazanmadığını söyleyen Asan’a göre sorun; girdi maliyetleri, meracılığın olmaması ve et ırkı yerine süt ırkına odaklanılması. Asan, “Hayvancılıkta kamu desteği olmazsa olmaz” diyor.
"İşinizi ruhla yapacaksınız. Ben daha 10’lu yaşlarda kasapta işçi olarak çalışırken kötü giden günlerin sonunda cebimdeki bahşiş parasını kasaya koyardım patron kasayı görüp ‘Cüneyt iş yapamadı’ demesin diye."
"Bu işi dünyada en iyi yapan benim, dünyanın en iyi kasabı benim. Dünyaya bu iş için gönderildiğime inanıyorum. Türkiye’de ne kadar usta varsa hepsini ben yetiştirdim. Bu işte dâhiyim."
Meltem Ersoy / HT Gazete
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/dunyanin-en-pahali-etini-yemisiz/421930