HDP'li kardeşlerimden oy istiyorum
Tarih: 07 Ağustos 2014 - 22:36
Başbakan Yardımcısı Atalay: HDP adayının aldığı oy, sadece bizim oyumuzu bölmektir ve eski Türkiye temsilcilerine destektir
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "HDP'li kardeşlerimizden birinci turda oy bekliyor ve istiyorum" dedi.
AK Parti Van İl Başkanlığı tarafından düzenlenen teşkilat toplantısına katılmak üzere Van'a gelen Atalay, Ferit Melen Havalimanında Vali Aydın Nezih Doğan, AK Parti Van milletvekilleri Fatih Çiftçi, Mustafa Bilici, Burhan Kayatürk, AK Parti Van İl Başkanı Zahir Soğan'da, kurum amirleri ve partililer tarafından karşılandı.
Havaalanında bir süre dinlendikten sonra Van Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen toplantıya katılan Atalay, seçim öncesinde bölgedeki ve kentteki genel durumu görmek, yürütülen çözüm sürecini ve seçimlerle ilgili vatandaşların düşüncelerini tespit etmek amacıyla bu ziyareti gerçekleştirdiğini söyledi.
Türkiye'nin şu anda en önemli gündem maddesinin cumhurbaşkanı seçimi olduğunu, Türkiye'de ilk kez cumhurbaşkanının sandıkta seçileceğini vurgulayan Atalay, ülkede çok güzel bir seçim ortamı yaşandığını, demokrasi sınavı verdiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı seçimlerinde üç adayın yarıştığını, Selahattin Demirtaş'ın bölgenin insanı olduğunu ve siyasi görüşünün de herkes tarafından bilindiğini anımsatan Atalay, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı seçiminde böyle bir siyasi kimlik, HDP Genel Başkanı, cumhurbaşkanı adayı olarak Türkiye'nin her tarafında çalışma yapıyor. Biz HDP'yi ve bu arkadaşlarımızı ilk defa daha Türkiyelileşmiş olarak gördük. Bu iyi. Bölge, etnik ve ırkçı siyaset yapacağına, kendi meselelerini de içine alan bir Türkiye siyaseti yapıyor ve Türkiye'nin her yerinde propaganda yapıyor. Bizim istediğimiz bu. Terör, şiddet olmasın, herkes siyaset alanında kendi sorunlarını dile getirsin. Sayın İhsanoğlu ise herkes biliyor eski Türkiye'nin temsilcilerinin bir adayı. Biz yeni Türkiye'yiz. 12 yılda yeni bir Türkiye oluşturduk ve devam ediyor. Ama Ekmeleddin bey, eski Türkiye'nin temsilcileri, Türkiye'yi değiştirmek istemeyen, gelişmesini istemeyen ve o eski Türkiye'nin devam etmesini isteyen partilerin, lobilerin, dış desteği olanların adayı. Burada bir tereddüt yok. CHP, MHP dediğinizde hepiniz katılırsınız bunların eski Türkiye özlemi içinde olduklarını ve yeni Türkiye'den rahatsız olduklarına. Ama 8-10 tane daha parti, küçük küçük partiler bunların yanında. Bir de lobiler var, paralel yapı gibi. Ama hiçbirinin diğeriyle ilgisi olmayan hatta bir araya gelemeyeceğini düşündüğümüz partiler bir araya geldiler. BBP ile CHP bir araya geldi düşünebiliyor musunuz? Böyle bir araya gelişlerden bir şey çıkmaz. Bu zaten güven vermeyen bir çatıdır. Bu değerlendirmeyi vatandaşlarımız yapıyor."
Bizim adayımız herkesin bildiği Recep Tayyip Erdoğan
Atalay, kendi adaylarının ise herkesin, tüm vatandaşların, milletin bildiği, emin olduğu, düşüncesini rahat söyleyen, kimliği ve hedefleri belli olan bir aday olduğuna dikkati çekerek, Recep Tayyip Erdoğan'ın 40 yıldır ülkede siyaset yaptığını dile getirdi.
"Tayyip bey böyle geri plan pazarlıklarıyla aday gösterilen biri değil. Bütün teşkilatlarımız olarak, tüm teşkilatlarımızla istişare edilerek hepimiz Başbakan'ımızın aday olmasını istedik" diyen Atalay, Erdoğan'ın, meclisteki tüm milletvekillerinin imzasıyla aday olduğunu ve genel başkanlarının seçilmesi için her yerde çalışma yaptıklarını ifade etti.
Kamuoyu yoklamaları Erdoğan'ın birinci turda seçileceğini gösteriyor
Vanlıların, Recep Tayyip Erdoğan'ı yaptığı çalışmalarla çok iyi bildiğini ve herkese düşen görevin Erdoğan'ı iyi bir oyla seçtirmek olduğunu anlatan Atalay, şunları kaydetti:
"Kamuoyu yoklamaları Erdoğan'ın birinci turda seçileceğini gösteriyor. Biz istiyoruz ki yüksek bir oyla seçilsin. O yüzden hepimize son günlerde daha fazla çaba göstermek düşüyor. Elimizde her hafta yaptığımız araştırmalar var, bunlar gösteriyor ki birinci turda seçilecek. Biz de ikinci tur olmasın istiyoruz. Ama Tayyip beye yakışır yüksek oyun olması hepimizin boynunun borcu. Biz herhangi birini değil, liderimizi aday yaptık. Başkaları gibi değiliz. Heyecanla, sıcaklara bakmadan, bütün engelleri yenerek çalışmalarımızı yürütmeliyiz. Tayyip Erdoğan devletin tepesinde, İnşallah Türkiye daha güçlü olacak. Başbakan'ımız her şeyden önce dirayetli bir devlet adamıdır. Türkiye'yi iyi temsil eder. Başbakanlığında nasıl dünya liderliği özelliği gösterdi, devletin başında da yine dirayetiyle en iyi şekilde ülkeyi temsil edecek. Dik duran, mert bir insandır. Hiç sözünü esirgemez, ikili konuşması yoktur, söyleyeceğini açıkça söyler. Dürüst politikacıdır. Eğilip bükülmez, adam gibi adamdır."
Atalay, Recep Tayyip Erdoğan'ın seçilmesi durumunda partinin geleceğiyle ilgili, "başbakanın kim olacağı, yeni genel başkanın kim olacağı?" gibi soruların insanların aklına gelebileceğine dikkati çekerek, partilerinin daha güçlü yoluna devam edeceğini, partideki arkadaşlarının uzun yoldan gelen dava adamları olduğunu, arkadaşlarının birbiri için feda olacağını, hepsinin bir dava ahlakına sahip olduğunu ve parti içinde sen ben kavgasının olmayacağını bildirdi.
HDP'nin adayının seçilme şansı yok
Bölgede HDP'ye destek veren insanların olduğunu ancak HDP'nin adayının seçilme şansının bulunmadığını vurgulayan Atalay, "HDP adayının aldığı oy sadece bizim oyumuzu bölmektir ve eski Türkiye temsilcilerine destektir. Demirtaş'ın aldığı oy onu seçtirmeyecektir. Şu anda 3. durumda ve seçilmesi mümkün değil. HDP'li kardeşlerimizden birinci turda oy bekliyor ve istiyorum. Burada darlıklara düşmeden İnşallah bölgede, Van'da, Başbakan'ımıza çok yüksek oy çıkmasını bekliyoruz. Ziyaretlerimiz bunu sağlamaya yöneliktir" diye konuştu.
Çözüm süreci
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın köşke çıktığında çözüm sürecini daha kararlı yürütmek için elinden geleni yapacağı konusunda açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Atalay, çözüm sürecinin Başbakan Erdoğan'ın en çok önemsediği, Türkiye'nin en önemli projesi olduğunu söyledi.
Atalay, geçmişte devletin yanlışlarının olduğunu, Türkiye'de devletin etnik ayrımcılık yaptığını, devletin kimi yerde inancından, kimi yerde etnik yapısından dolayı vatandaşlarına haksızlık, zulüm yaptığını, ceberut devlet görüntüsü verdiğini bildirerek, AK Parti olarak devleti tekrar bu görüntüden çıkarıp, adaletli, kendi vatandaşına ayrım yapmadan tüm inanç gruplarına adaletle davranan, onlara eskiden yaptığı zulümleri telafi ettiren bir politika izlediklerini kaydetti.
Türkiye Cumhuriyeti devletinde hiç kimsenin ayrımcılığa tabii tutulmadan, herkesin özgürce yaşaması için çaba gösterdiklerini aktaran Atalay, konuşmasına şöyle devam etti:
"Geçmişte insanlar çocuklarına Kürtçe isim verememiş, Türkçe değil diye köylerin isimleri değiştirilmiş. Devlet böyle bir darlığa girmiş. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti bir imparatorluk varisidir. Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçısıdır. Bugün dünyanın neresine bakarsanız bakın eğer farklılıkları bir arada huzurla yaşatıyorsa büyümüştür. Yoksa küçülmüş ulus devletler olur. AK Parti olarak biz ecdadımızın tecrübesini de kullanarak Türkiye'yi adeta restore ediyoruz. Duyguları restore ediyoruz. Vatandaşlarımıza diyoruz ki devletin eskiden yaptığı yanlışlardan dolayı sizden özür dileriz diyoruz. Bizim bütün çabamız bütün vatandaşlarımızı bu ülkede birlikte huzur, kardeşlik içinde yaşatmaktır. Terörün, şiddetin istismar ettiği tüm yanlışlıkları ortadan kaldırmaktır. Çözüm süreci bu yönde yapılan çalışmaların, atılan adımların yeni safhasıdır. 2 yıl önce 2012 yılının Aralık ayında böyle bir karar verildi ve açıklamamız yapıldı. O günden bu yana bölgemizde büyük oranda şiddet bitti, insanlarımız hayatını kaybetmiyor."
Çözüm sürecinin özü
Atalay, insanlarının eski günleri neredeyse unuttuğuna, bölgede huzurlu bir hayatın yaşandığına işaret ederek, şunları kaydetti:
"Hedefimiz terörü, şiddeti tamamen bitirmek, silahın ortadan kalkmasını sağlamak, örgüt mensuplarının kendi ülkelerine, evlerine, hayata, siyasete dönmesini sağlamak. Çözüm sürecinin özü budur. Onun için Diyarbakır'daki anaların hareketini de çok önemli buluyoruz. Çocuğunu dağa göndermek istemeyen, dağdaki çocuğunun indirilmesini isteyen analar. Bölge insanı artık çocuklarının dağa çıkmasını istemiyor. Son geldiğimiz safhada bir yasa çıkardık. Çözüm süreciyle ilgili. Kısa süre önce ramazan başında yasa çıktı. İlk kez Türkiye'de devlet ciddi şekilde yasayla çözüm sürecini yürütüyor. Meclisimiz yasayı çıkardı ve bugüne kadar bu konuda atılan en ileri adımdır.
Şimdi yasanın şemsiyesi altında yol haritası hazırlıyoruz. Yaz sonuna kadar tamamlanacak. Örgüt mensuplarının dışarı çıkması, silah bırakması, ondan sonra bunların Türkiye'ye dönmesi için devletin yapacağı çalışmalar, eve dönüşün sağlanması, bunların hayata uyumunun sağlanması gibi konuların hepsi yol haritasının safhaları olacak. İnşallah bu konuda çok gecikilsin istemiyoruz. Hükümet olarak, Başbakan'ımız da cumhurbaşkanlığında kararlı olarak bunu yürüteceğiz. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül'ün ne kadar bu konuda hassas olduğunu biliyoruz. Tayyip bey de kendisinin başlattığı çözüm sürecini köşke gittiğinde daha kararlı yürütecektir."
Yol haritası
Atalay, Özalp ilçesinde yaşanan sorunlara da değinerek, halen bazı bölgelerde iş makinelerinin yakıldığını, eski Türkiye'nin özlemi içinde olanların bölge insanını, iş adamlarını tehdit ettiğini bildirdi.
"Çözüm süreci var bu nedenle devlet bunlara müdahale etmiyor, o nedenle bunlar istediklerini yapıyor" gibi bir anlayışın mümkün olmadığını anlatan Atalay, şöyle dedi:
"Birileri insanımızı tehdit ediyor, para topluyor, iş makinesi yakıyorsa çözüm süreci bunun mazereti değildir. Güvenlik birimlerimiz bunun gereğini yapmalıdır. İlgili bakan arkadaşlarımızla ve güvenlik birimi yöneticileriyle yaptığımız toplantıda bunları söyledik. Oy kullanılacak sandıklar var, yine gidip tehdit ediyorlarsa asla bunlara boyun eğmeyin, karşı koyun kimse bir şey yapamaz. Çözüm süreci yanlışlara müsaade etmez. Çözüm süreci, örgüt mensuplarının vatandaşlara baskı yapmasına asla izin vermez. Çözüm süreciyle ilgili kurumlarımızda çalışmalarımız devam ediyor. Burada diyaloglar, görüşmeler var.
MİT Müsteşarlığımız ve gerekli kurumlar, İmralı ve değişik kesimlerle görüşüyor. Biz siyaset kesimiyle bir araya geliyoruz. Yol haritasında da onlarla görüşeceğiz. Bizim kendi düşündüğümüz yol haritasının en önemli safhası, bölgedeki örgüt mensuplarının vatandaşı tehdit, iş makinelerini yakma, baskı gibi eylemleri yapmaması. Yol haritasının ilk safhası bu olacak. Bu defa tarihe bağlanacak ve bu şekilde tarihlendirilerek zamana bağlanacak. Somut ve zamana bağlanmış yol haritası olacak."
Irak'ta IŞİD olayının ortaya çıktığını, insanların perişan olduğunu, Suriye'de, Gazze'de yaşananların da ortada olduğunu dile getiren Atalay, bu olaylara en belirgin tavrı Türkiye'nin bıraktığını, nerede bir haksızlık varsa onun karşısında olduklarını, Türkiye'nin şu anda güvenli liman ve sığınma yeri olduğunu vurguladı.
Atalay, bütün vatandaşların tek yürek olması için Türkiye'yi bütünleştirme siyaseti yaptıklarının altını çizerek, "Adeta ülkenin bütünlüğünün çimentosuyuz. Birileri Türkiye'yi bölüyorlar diyor. Biz aksine AK Parti olarak ülkenin bütünlüğünün garantisiyiz. Türkiye'nin her tarafını bir araya getiren bir partiyiz. Biz çözüm sürecini yürütmezsek Türkiye'nin geleceğiyle ilgili endişe etmek lazım" ifadelerini kullandı.
Atalay, toplantının ardından Van Valiliğinde basına kapalı yapılan güvenlik toplantısına katıldı.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/hdpli-kardeslerimden-oy-istiyorum/420709