Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İsrail'le geliştirilme ihtimali olan projelerin siyasi fizibilitesinin hiç bu kadar bozulmadığını ifade ederek, "Eğer İsrail'den veya Doğu Akdeniz'den bu şartlarda doğalgaz boru hattı çekersek oradan doğalgaz değil, masum yavruların, annelerin kanı akar" dedi.

Yıldız, Malta Enerji ve Sağlık Bakanı Konrad Mizzi ile bakanlıkta görüştü.
Taner Yıldız, görüşmenin ardından Mizzi ile yaptığı açıklamada, kendisiyle iki ülke arasında geliştirilebilecek işlerle alakalı detaylı değerlendirmede bulunduklarını ve bundan sonra yapılacak projelere ilişkin görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi. Bakan Yıldız, AB üyesi ülkelerle enerji bakanları nezdinde yapılan toplantılarda verdiği destekler için Mizzi'ye teşekkür etti.

Mizzi de Malta ve AB olarak Türkiye'yi kilit stratejik partner olarak değerlendirdiklerini ifade etti.

Türkiye'nin son dönemde enerjideki büyümesinin son derece etkileyici olduğunu vurgulayan Mizzi, Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'de doğalgaz konusunda stratejik rol oynayabilecek bir ülke olarak değerlendirildiğini dile getirdi.

Mizzi, Avrupa'ya kadar uzanacak bir doğalgaz boru hattının geliştirilmesinde gösterilen destek için Yıldız'a teşekkür etti. Mizzi, dostane ilişkileri devam ettirdiklerini, bunu daha da geliştirmek istediklerini kaydetti.

İsrail gazının Türkiye üzerinden taşınması
Gazze'ye yönelik saldırıların sürdüğü bir ortamda İsrail gazının Türkiye üzerinden batı pazarlarına taşınması yönelik projelerin akıbetinin sorulması üzerine Mizzi, Gazze'deki gelişmelerden duyduğu endişeyi dile getirdi ve en kısa zamanda acıların sona ermesini diledi. Olaylar öncesinde Filistin'de elektrik sıkıntısı bulunduğunu, bunun daha da arttığını ifade eden Mizzi, Gazze'deki durumun normalleşmesi ve Akdeniz'in gazının oradaki insanlara kadar ulaşması için ellerinden gelen katkıyı koyacaklarını söyledi.

Bakan Yıldız da aynı soru üzerine, bir projenin ekonomik fizibilitesini konuşmak için siyasi fizibilitenin de oluşması gerektiğini vurguladı. Yıldız, şöyle konuştu: "Belki İsrail'le geliştirilme ihtimali olan projelerin siyasi fizibilitesi hiç bu kadar bozulmamıştı. Eğer İsrail'den veya Doğu Akdeniz'den bu şartlarda doğalgaz boru hattı çekersek oradan doğalgaz değil, masum yavruların, annelerin kanı akar. Şu anda böyle bir projeyi yapma ihtimalimizin olmadığını ve ateşkesin hem de sürekli olanının oluşmasıyla beraber Filistin'deki, Gazze'deki zulmün bitmesiyle beraber ancak bunların konuşulabileceğini bir kez daha kamuoyuyla paylaşmak isterim. Orada yapılan çok büyük bir haksızlıktır. Haksızlığa karşı enerji sektörü olarak tepkimizi bu kadar net ve açık şekilde ortaya koymuş oluyoruz.

Orada ölenlerin sayısı 4 haneli rakamlara ulaşmışken, gazetelerin bir kenarında ifade edilirken, yalnızca bir İsrailli'nin hayatıyla alakalı bu tarz konuşulmasını da insanlık suçu olarak görüyorum. Enerjide yapılabilecek çok fazla şey var ama hiçbiri insanlığın önünde değil. Bir fok balığına Alaska'da, Sibirya'da gösterilen ilginin onda biri Filistin'de, Gazze'de masum çocuklara gösterilmiş olsaydı şu anda bu katliamlar yaşanmamış olurdu.

Doğu Akdeniz'de İsrail orijinli bir doğalgaz projesinin şu anda söz konusu olmadığını ancak insani bir noktaya gelindikten sonra bunların konuşulabileceğini, bunun haricinde kapımızın kapalı olduğunu vurgulamak isterim."

"Seçim öncesi kesintilere karşı hazırlıklar yapıldı"
Cumhurbaşkanılığı seçimine yönelik olarak elektrik kesintileri yaşanmamasına yönelik bir çalışmalarının olup olmadığının sorulması üzerine Yıldız, yerel seçimlerde yaşanan kesintilerle ilgili açıklamalarda bulunduğunu ve bunların bir kısmının alaya alındığını ancak kendisinin olan olayları açıklıkla paylaştığını söyledi. Yıldız, "Bir uçak havalanamıyorsa, havalandığında fırtınalı noktaya inemiyorsa, direkler yıkılıyorsa orada normal bir şey olmadığını söylemem lazım. 30 Mart seçimlerinde 8 bin kişi görev aldı ve yoğun bir mesai harcadılar. Ben 10 Ağustostaki seçimlerde bu tarz bir fırtınanın oluşmayacağı kanaatindeyim ve bir aksaklık yaşanmayacağını düşünüyorum. Arkadaşlarımız gerek kamu da gerek özel sektörde hazırlıklarını da yaptılar" dedi.

Dolandırıcılık girişimi
Bakan Yıldız, İspanya'dan avukat olduğunu belirten bir kişinin, kendisine gönderdiği mektupta yaklaşık 16 milyon avro miras kaldığını belirterek, dolandırıcılık girişiminde bulunmasına yönelik soruları yanıtlarken, bu tür yazıları ciddiye almalarının söz konusu olmadığını söyledi.

İspanya Barosu'nda böyle bir isim olmadığının belirlendiğini ifade eden Yıldız, "Benim ne İspanya'da ne de Türkiye'de böyle bir miras bırakabilecek bir akrabam bulunmamaktadır. O yüzden farklı bir heyecan hissetmedim. Hatta konuyu ailemle de paylaşmadım. Çünkü benim için sıradan bir konu. Hele hele hak etmediği hiçbir kazancı alma niyeti olmayan, bu şekilde yetiştirilen bütün insanlarımız gibi ben de aynı şeyleri düşünüyorum. Benim yerimde kim olsa benzer şeyi yapardı diye düşünüyorum. Bu manada hiçbirimizin kalbinin oynamayacağına, niyetinin bozulmayacağına inanıyorum" diye konuştu.

Yıldız, dolandırıcılık ve istismar girişiminde bulunan kişilere kesinlikle yüz verilmemesi gerektiğini ifade etti.

"Rusya kararı, Türkiye için emsal teşkil etmez"
Tahkim Mahkemesi'nin, bir enerji şirketine el konulması dolayısıyla Rusya aleyhine tazminata hükmettiği hatırlatılarak, Cem Uzan'ın açtığı davanın benzer nitelikte olup olmadığı yönündeki soruya karşılık Yıldız, Cem Uzan'ın şirketlerine el konulmadığını, şirketlerin imtiyaz haklarının kaldırıldığını söyledi. Yıldız, Rusya'daki durumun farklı olduğunu ve Türkiye için emsal teşkil etmeyeceğini belirtti.

Taner Yıldız, bir soru üzerine, Soma AŞ'nin Merzifon civarındaki bir termik santralle ilgili bir başvurusu olduğunu ancak henüz EPDK tarafından verilmiş bir lisans bulunmadığını bildirdi.