İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
TEŞEKKÜRLE BAŞLADI
Uğur Işılak son bestesiyle de güftesiyle de gönlümüzü fethetti. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde hazırladığımız vizyon belgesinin tanıtım toplantısı vesilesi ile her birimizi selamlıyorum. Bu vizyon belgesinin ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz için hayırlar getirmesini Rabbim'den niyaz ediyorum. Davetimize ikamet ederek bu anlamlı toplantıya iştirak eden tüm dostlarımıza gönülden şükranlarımı sunuyorum.
Sesimizin dünyaya duyurulmasında emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Türkiye’de ilk kez milletin oyları ile cumhurbaşkanı seçilecek. 2007 yılında yaptığımız değişiklikle cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlamış olmanın memnuniyetini yaşıyorum. TBMM’ye huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Anaysa değişikliği dönemin cumhurbaşkanı tarafından önce veto edildi sonra halk oylamasına götürüldü. Aziz milletimiz yüzde 69 oy oranı ile bu değişikliği sağlandı. İradesine sahip çıkan Türkiye’nin değişimine evet diyen aziz milletimize de elbette teşekkür ediyorum. 10 gün önce şahsımı aday gösteren grubumuza da şükranlarımı ifade ediyorum.
ÖNCE MİLLET, SONRA DEVLET
2. Dünya Savaşı’nın yaşandığı zor yıllarda Türkiye’de zor zamanlar yaşandı. Dünyada yeni kalkınma anlayışının başlamasına rağmen Türkiye bu değişimi yakalayamadı. 1945’te neredeyse tamamen yıkılan Almanya kısa zamanda kendisini toparladı ve dünyanın en güçlü ülkelerinden biri oldu. Japonya değişimin ruhunu anladı ve dünyanın en güçlü ekonomilerinden birine sahip oldu. Avrupa hızla toparlandı. Yanı başımızda Avrupa savaşın ardından değişimi başlatırken Türkiye bu değişimi izlemek zorunda kaldı. 1950’li yıllar demokratik olarak Türkiye’nin sıçrama yaşadığı dönem oldu. Menderes ve Celal Bayar’la başlayan süreç tarihimizde önemli dönüm noktasıydı. 1960’ları-70’leri kayıp yıllar olarak yaşadık. 1980’leri 12 Eylül darbesinin gölgesinde kayıp yıllar olarak yaşadık. 2000’li yıllara bu şekilde ulaştık. Halk cumhuriyet tarihimiz boyunca değişimlere ve gelişmelere paralel olarak ülkemizde değişim istedi. Biz geldik önce millet ve sonra devlet dedik.
DEĞİŞİM UMUDUMUZ DİRİ TUTTUK
Halkın arzu ve talep ettiği değişimi istisnai durumlar dışından bizim haricimizde karşılanmadı. Halkın isteği görmezden gelindi, Hak, özgürlük isteyenler zorbalıkla, işkenceyle, baskıyla sindirildi. Ak Parti 2001 yılında toplumun değişim arzusunun tezahürü olarak ortaya çıktı. 91 yıllık Cumhuriyet tarihimize baktığımızda gurur duyacağımız tablo ile karşılaşıyoruz. Millet olarak her zorluğa sabrettik. Değişim umudumuzu diri tuttuk.
BİZ AYRIM YAPMADIK
Yıllar boyunca ülkemiz gündemini meşgul eden başörtüsü sorunu statükonun değişime olan direncinin bir neticesidir. Sünni kardeşlerimizin, Alevi kardeşlerimizin, tüm azınlıkların, yazarların, sanatçıların yıllardır çektikleri acı sistemin değişime olan direncinin eseridir. Devlet özgürlüklerden korkmuştur. Statüko değişimden korkmuştur. Rejim değişimi tehdit olarak algılamıştır. Statükonun ağır baskısına, zulmüne rağmen toplumda değişim arzusu kaybolmamıştır. Ak Parti’yi siyasi hareketin sahipleri olarak kurduk. Biz zulümleri yaşadık, arkadaşlarımızın içinde yavruları üniversiteye gidemeyen aileler vardı. Yavruları okulun kapısında tartaklanan aileler vardı. Damdan düşenlerin aramızda olduğu yapıydık. Baskı altına alınana kimselerdik. Siyasi partileri kapatılan partiydik. Ak Parti’yi kurarken sadece kendi sorunlarımızı değil milletimizin sorunlarını da dert edindik. Başörtüsü özgürlüğü kadar ifade özgürlüğünü de savunan biz olduk. Sünni’nin özgürlüğünü savunan kadar Alevi’nin de özgürlüğünü savunan biz olduk. Biz ayrım yapmadık. Büyük acıların içinden gelen kadroyduk. Şiir okuduğu için hapse mahkum olmuş yapıydık. Göreve geldiğimizde 77 milyonun hakkını gözettik. Milletin değişim ve hak taleplerine sessiz kalan inkar eden devlet milleti için zarardır. Bunu söyledik. Ülkemiz kadar, siyaset kadar devleti değiştirmenin mücadelesi verdik. Dünün mağdurları olarak bugün de 77 milyonun mağduriyetini gidermek için çalıştık. Biz herkes için demokrasi istedik. Özgürlük istedik hem de herkes için özgürlük istedik.
MÜKEMMEL BİR YERDE DEĞİLİZ
12 yıl boyunca her türlü vesayetin karşında dimdik durduk. Tüm darbe girişimlerine, tuzaklara itiraz ettik. Çete ile mafya ile mücadele ettik. Milleti tehdit eden çeteleri temizledik. Akşam sabah hükümet kuran hükümet yıkan çetelerden ülkemizi arındırdık. Darbe girişimi yapan çeteleri temizledik. Sokakta insanların ensesine kurşun sıkan çeteleri temizledik. Devleti değişime karşı koruyan çeteleri temizledik.Her darbeye övgüler düzen hoşgörü görüntüsü ile görünün hizmet eğitimi gibi hizmetleri çeteleri temizledik. Tüm çetelerin temizlendiği anda Pensilvanya’dan irade edilen Türkiye’yi eski Türkiye’ye döndürmeye çalışan çeteye de eyvallah demedik. Elbette mükemmel bir yerde değiliz.
ISMARLAMA ADAYLA SEÇİME GİRİYORLAR
Ölüm tehditleri aldık, suikast girişimleri önlendi. O zamanın manşetlerine bakın Artık muhtar bile olamaz, siyaset hayatı bitti diyorlardı. Şimdi de aday olamaz diyorlar. Muhalefet diyor. Bu ülkede anayasa, yasalar varsa orada kimin nasıl aday olacağı yazıyor. Açın şu anayasayı okuyun. Kendileri aday olamıyor, ısmarlama adayla yarışa giriyorlar.
ESKİ TÜRKİYE'NİN KAPILARI KAPANDI
17-25 Aralık girişimi başarılı olsaydı şuanda Yassıada mahkemeleri gibi mahkemelerde yargılanıyor olacaktık. Tüm tehditlere, darbe girişimlerine karşı cesaretle direndik. Ülkemiz adına biz mücadeleyi verdik. Sandığa giden yolu biz açık tuttuk. Baskı rejimi halkın önüne sandık getirmez. Özgürlük karşıtı hükümet basına özgürlük zemini sağlamaz. Baskıcı başbakan kendisine hakaret edilmesine müsaade etmez. Her özgürlüğü savunduk. Eski Türkiye artık eskide kalmıştır. Eski Türkiye’nin kapıları kapanmıştır.
KARDEŞLER, İŞTE BU KILIÇDAROĞLU BÖYLE BİRİSİ
TBMM’de dün kabul edilen yasa, terör meselesinin çözümünde inşallah yeni bir dönemi başlatacaktır. Terör Türkiye’nin can alıcı bir meselesi olmaktan çıkmıştır. Eski Türkiye’den bugüne gelen bir başka sorun var, anayasa. Bunu da halletmemiz gerekiyor. Özgürlükçü katılımcı anayasa yapmak için samimi mücadele verdik. Kardeşler, 326 vekile sahipken biz dedik ki bizden 3 vekil olsun. Diğerleri toplam 220 üçer de onlar verdi, sizden 9. Onu da kabul ettik. Çalışmalar başladı bir noktaya geldik. 47 madde hepsinin altına dört siyasi parti imzayı atıyor. Ana muhalefetin başı çıktı dedi ki, biz bu 47 maddeyi geçirmeye hazırız. Ben hemen talimat verdim. Hemen süratle çıkarmaya varız. Arkadaşlarım ziyaret ettiler, aldıkları cevap şu. Diğer iki partinin de buna oy vermesi lazım. Kardeşler, işte bu Kılıçdaroğlu böyle birisi.
EN ÖNEMLİ SORUN MUHALEFET SORUNU
Eğer iş yapmak isterseniz çözüme siz de destek verirsiniz. Türkiye’de en önemli sorun muhalefet sorunudur. Muhalefetin dürüst olduğu bir ülkede sizin sıçramanız da çok daha güçlü olur. Eski Türkiye’den bugüne aktarılan, o muhalefet anlayışı ciddi bir sorundur. Muhalefet ne yazık ki kendisini değiştirmemiş taleplere duyarsız kalmıştır. Muhalefete gönül vermiş vatandaşlarımız, bu değişimi kendi elleriyle gerçekleştireceklerdir.
DAMDAN DÜŞENİM BİLİYORUM
Eski Türkiye’den bugüne ulaşan bir başka sorun da cumhurbaşkanlığı makamıdır. 1960 darbesiyle cumhurbaşkanlığı makamı rejimin bekçiliğini yapan bir makama dönüştürüldü. Statüko, cumhurbaşkanlığı makamını da milletin karşısında konumlandırdı. Abdullah beyde bunu yaşadığım için damdan düşenim, biliyorum. Milletin Meclis'in değişim arzusu en başta cumhurbaşkanlığı makamı tarafından frenleniyordu.
TAVSİYE EDERİM ANAYASAYI OKUSUN
Bu yarışta bizimle beraber olan iki partinin adayı ne diyor? ''Ben icranın başı değilim'' diyor. Tavsiye ederim anayasayı okumasında fayda var. Devletin başının cumhurbaşkanı olduğunu 104’ncü maddede görür. İcranın başıdır. O demeden çok engeller olur. Biz siyasi tarihimiz boyunca cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi gerektiğini savunduk. 1993’te mitingler düzenlerdik. 2007’de cumhurbaşkanlığı seçmemiz engellendiğinde, anayasayı değiştirdik ve cumhurbaşkanlığı makamının anlamını da değişime tabi tuttuk. İşte bir ay sonra halk cumhurbaşkanını seçecek.
BİLMİYOR, ANLAMIYOR
Ben 'halk başkanını seçecek' dedim, bu beyler bundan rahatsız oldular. Diyorum ya bilmiyor, anlamıyor. Cumhurbaşkanı ne demektir? Cumhur başkanı. Cumhur halktır, başkan da onun başkanıdır. Bunu iyi incelese yakalayacak işi. Statükonun bekçisi olan değil milletin tarafını tutan bir cumhurbaşkanı anlayışı ülkemize hakim olacak.
77 MİLYONUN BAŞVURU KAYNAĞI OLACAK
Bugün açıklayacağımız vizyon belgesi işte bu yeni dönemin yol haritasını ihtiva ediyor. Bunu tabi ben ve üç beş arkadaşım değil, geniş bir ekiple bu vizyon belgesini hazırladık. Haftalarca bunun üzerinde çalışmalar yapıldı. Bizzat katıldığım toplantılarla da nihai sonuca vardık. Cumhurbaşkanı olarak Türkiye için nasıl bir ufuk ön gördüğümüzü bu vizyon belgesinde bulacaksınız.
Eğer milletimiz takdir eder cumhurbaşkanı seçilirsek, hedeflerimizi, yaklaşımlarımızı kayıt altına aldık. Bu belge hem bizim hem de 77 milyonun başvuru kaynağı olacak. Özet halinde paylaşmak istiyorum.
YENİ TÜRKİYE YOLUNDA
Cumhurbaşkanlığımız süresince, yol haritamız olacak vizyon belgesi “Yeni Türkiye Yolunda” ismini taşıyor. Altında şunu göreceksiniz. Demokratik yönetim, refah toplumu ve öncü ülke başlıkları bulunuyor. Neyi kast ediyoruz? 12 yılda ülkemizin dört alanda dönüşmesine yollar açtık. Demokratikleşme refah şehirleşme uluslararası ilişkiler. 12 yıl evveline göre çok daha demokratik bir ülkedir. Demokratikleşme hedefimizden taviz vermedik.
DÖNÜŞÜM
Üçüncü dönüşüm şehirlerimizde olmuştur. Elitist anlayışın milletimize reva gördüğü hizmet mahrumiyetine son verdik. Şehirlerimizi parklar, okullarla donattık. Yerel demokrasiyi güçlendirdik. Şehirlerimizin tarihi karakterleri yeniden ortaya çıkmaya başladı. Dördüncü dönüşüm uluslararası ilişkilerde oldu. Ülkemizin adı dünyanın geniş coğrafyasında itibar ve muhabbetle anılmaktadır. Türkiye kriz endişesi içinde olan değil, herkesin geleceğe güvenle baktığı bir ülkedir. Eğitime baktığınızda okuma oranının yüzde 100 oranında olduğunu göreceksiniz. Artık yavrularımız kitaplarını, benim yaş kategorimde olanları söylüyorum, biz okumak için kitabımızı bulamazdık. Abilerimizden notlarını isterdik. Parayla alacağız, vermezdi bize. Çalakalem hocamız dersleri anlatır, biz not alırız. Gençler bakın şimdi biz sıralarımızın üzerine okullar açılırken kitapları ücretsiz olarak koyuyoruz. Şimdi yeni bir adım daha attık. Nedir o? Artık etkileşimli tahtayla, tablet bilgisayarlarla artık derslerini takip edecek. Şimdi 10 milyon tablet bilgisayar ve bütün sınıflara etkileşimli tahta olacak. Üç yıl içinde bunu da gerçekleştireceğiz.
HER YAŞAM TARZININ SERBESTÇE YAŞADIĞI ÜLKE
Artık Türkiye yardım alan değil yardım veren bir ülkedir. Takip eden değil takip edilen bir ülkedir. Göreve geldiğimizde Türkiye’nin yardım eli, 45 milyon dolar. Şimdi 3,5 milyar dolar. Dünyaya yaptığımız yardımlar. Türkiye artık kıyafeti veya inancı yüzünden okul ve devlet dairesi kapılarından kovulanların değil, her yaşam tarzının serbestçe yaşadığı ülkedir. Kızlarımız yurt dışına kaçıp gittiler. Ben de kendi kızlarımı yurt dışına gönderdim. Benim kızlarım ABD’de okuyabiliyor, benim ülkemde okuyamıyor. Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.
Ne oldu? ülkemiz bölündü mü? Parçalandı mı? Öğrencilerimiz arasında sıkıntı mı var, yok. 2023 ki bu bizim bir tayin ettiğimiz bir hedeftir, milletimiz için büyük bir hedeftir. Cumhurbaşkanını kendisinin seçmesi kararını da 2007’de halk oylamasında muhalefete rağmen milletimiz kendisi vermiştir. Siyasi sınırlarımız bizim medeniyet atılımlarımızı asla sınırlayamaz.
MİLLETE SAYGI
Amacımız 2023 yılında yani cumhuriyetimizin yüzüncü yılında şu dört temel hedefe ulaşmaktır. Demokrasiyi daha da geliştirmek, toplumsal refahı yükseltmek, dünyada öncü ülkeler arasında olmak. AK Parti iktidarıyla başlayan yeni Türkiye’yi inşa süreci, cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle en parlak dönemine ulaşacaktır.
Bizim yönetim anlayışımız milletimize saygı ve güvene dayanıyor. Biz milletimize efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Yönetim anlayışımız millet merkezlidir. Eski ve yeni her türlü vesayete karşıdır. Büyük düşünen vizyoner bir anlayıştır. 2023 yılında o yolculukta demokrasimizi güçlendireceğiz. Bugüne dek başardığımız demokrasi alanındaki reformları, eski tek tipçi, paralel kalıntıları bertaraf ederek daha da geliştireceğiz.
HERKESİ KUCAKLIYORUZ, KİMSEYİ REDDETMİYORUZ
Bizim muhatabımız millettir, gelecektir. Biz geleceğin peşindeyiz. Bizim mayamız birliktir, biz birliğin peşindeyiz. Biz inşaanın peşindeyiz. Bizim davetimiz çoğulcu eşitlikçidir. Biz demokrasinin peşindeyiz. Biz taş üstüne taş koymuş herkesi kucaklıyoruz, kimseyi reddetmiyoruz. Bu ülkenin Müslüman olsun farklı dinlere mensup olsun her bir vatandaşı, her etnik kimlikten her farklılığa sahip vatandaşı bizimdir. Türkiye’nin geleceğine sahip çıkan herkesle birlikteyiz.
Yeni bir anayasa öncelikli gündem maddelerimiz arasındadır. Milletimizin güven duyacağı, güç beklentilerin karşılayacak bir anayasa olmazsa olmazdır. Milletin güven duygusuna hitap eden bir anayasa şarttır. İnanıyoruz ve biliyoruz ki milletimiz 95 yıl önce başardığını bugün de başarmaya azimlidir, kararlıdır. Yeni bir anayasa yeni bir gelecek demektir. Cumhurbaşkanı olarak seçilirsek öncülüğü yapmak işlerimiz arasında yer alacaktır.
Etnik mezhepsel her türlü farklılığı kucaklayan, demokratik bir anlayışın hayata gerçekleştirilmesidir. Türk, Kürt, Alevi, Sünni farklı din mensupları arasında ayrım yapmadan 77 milyonun tüm sorunlarını çözmek devletin asli görevidir. 2023 vizyonunda hiç kimsenin kendisini devlet karşısında, devletin kurumları karşısında ezik, ötelenmiş hissetmediği bir Türkiye tasavvur ediyoruz.
ÇÖZÜM SÜRECİ DEVAM EDECEK
Allah nasip eder de cumhurbaşkanı olursak çözüm süreci için ilgili kurumları yönlendirmeye, bu sürece sahip çıkmak için mesajları vermeye devam edeceğiz. Çözüm sürecinin en yakın takipçisi olacağız. Bu kardeşlik projesini inşallah hep birlikte nihayete erdireceğiz.
PARALEL YAPIYA İZİN VERİLEMEZ
Dini istismar eden örgütlerin, devlet içinde yapılanmasına, paralel yapı kurmasına, devletin gücünü kullanmasına elbette izin verilemez. Demokratik devlet bunun güvencesidir. Devlet din ilişkisini belirleyen unsur sivilliktir. Toplum kendi dini yaşamını kendisi gerçekleştirmelidir. Hoşgörü birlikte yaşama ortak mirasımızın demokrasi ekseninde güçlendirmesini güçlendireceğiz. Ülkemiz için değil bölgemiz ve dünya için büyük bir örnek ortaya koymuş olacağız.
GÜVEN VEREN ADALET
Yargı teşkilatı, hukuka ve adalet idealine uygun yargılamayı sağlayacak bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Cumhurbaşkanlığı devlet kurumlarının uyumlu çalışmalarını sağlamak yanında yargının güçlendirilmesinde rol sahibidir. Vatandaşımızın hak ve hukukunun gözetildiği, güven veren adalet sistemini birlikte gerçekleştireceğiz.
REFAH TOPLUMU
İkinci ana başlık refah toplumu. Ülkemiz bizim iktidarımızda refah devleti haline geldi. Bizden önce g20 üyesi bir Türkiye yoktur. Türkiye yerini aldı. Yani dünyanın en güçlü 20 ülkesi. Genel bütçeden en büyük payı eğtiime ayırdık. 2002 yılında eğitim bütçesi 11 milyar lirayken, bu rakam 2014’te 7 kat artarak 78 milyar liraya yükseldi. Biz buyuz. İşte bu süreci daha da güçlendirerek devam edeceğiz.
ANA MUHALEFETİN BAŞI SSK'NIN GENEL MÜDÜRÜYDÜ
12 yılda sağlık sektörünü çile sektörü olmaktan çıkardık. Hatırlayın ana muhalefetin başı SSK’nın genel müdürüydü. Okmeydanı SSK’nın dili olsa da konuşsa. Genç bir delikanlıyım, sabah erken saatte anacığım beni oraya gönderir, kuyruğa girerdim, numarayı alacağım, sonra anacığım gelecek muayenesini olacaktı. İlacını alacaksın alamazsın. Hastanenin eczanesinde ilaçların yarısı yok. Benim param yok, ama şimdi bunlar ortadan kalktı. Şimdi gidiyorsun istediğin eczaneden ilaçlarını alabiliyorsun. Vatandaşlarımızın rehin kalma meselesi bitti. Ölmüş olanı rehin olarak alıyorlardı. Kimin dönemiydi, işte bunların dönemiydi.
Kamu hastanelerini birleştirdik. Aile hekimliğini başlattık. Dev şehir hastanelerini başlattık. Hedef 30 büyükşehirin tamamında yapacağız. İlk etapta 16 tanesini yapıyoruz. Orada yok yok, her şey orada olacak. Burada bakıyorsunuz üniversite hastanesinde sedye üzerinde taşınan hastalar var, buralarda bunu göremeyeceksiniz. Dedik ya insanı yaşat ki devlet yaşasın.
ADALET VE EMNİYETTE BÜYÜK AŞAMA
Adalet ve emniyette de büyük aşamalar kaydettik. Vatandaşın evinde sokağında güvenle yaşaması için asayişi geliştirdik. Özgürlüğün korunması ekseninde yeniden tasarladık. Gençlerimiz bugünün enerjisi yarının güvencesidir. Gençlik ve spor yatırım bütçesini 15 kat artırdık. 2002 yılına göre yurt yatak kapasitemizi iki katına çıkardık.
AİLE BÜTÜNLÜĞÜNÜ MUHAFAZA EDEN POLİTİKA
Kadınlar gelecek vizyonumuzun en önemli unsurudur. Kadınlarımızın olduğu kadar kız çocuklarımızın da niteliklerinin geliştirilmesi için çok önemli işler yaptık. Seçilmemiz halinde kadnın bireysel ve toplumsal olarak daha da güçlenmesi için mücadele edeceğiz. Aile… Evlilik anlayışını her türlü olumsuzluktan koruyan, aile bütünlüğünü muhafaza eden politikalar geliştireceğiz.
PARADAN ALTI SIFIRI ATTIK
Sosyal devlet ilkesini güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Ekonomi.. Milli gelirimizi yaklaşık 4 kat artırdık. Paramızdan altı sıfırı attık. Affınıza sığınıyorum, İstanbul’daki gibi bir yerde delikli iki buçuk kuruşla tuvalete giderdik, hatırlayın bir milyona tuvalete giderdik. Eskiden milyoner zengine denirdi. Zengin rakamıyla bize tuvalete gitmeye mahkum ettiler. Düşürdük ortan altı sıfırı. Enflasyon çatladı, tek haneye düştü. Paramız itibarlı bir para haline geldi.
Kul olmadık hiç bir kula/ Meyletmedik sağa sola/ Baş koymuşuz aynı yola/ Sevdan sevdamızdır bizim
Erdoğan, Erdoğan / Bu milletin adamı /Erdoğan Erdoğan / Bu milletin adamı.
Göğsümüzü gere gere / Yürüyoruz aynı yere / Fırsat verme zalimlere / Kavgan kavgamızdır bizim
Güneş gibi doğdukça sen / Kalbimize değdikçe sen / Hakka boyun eğdikçe sen / Davan davamızdır bizim
Erdoğan, Erdoğan / Bu milletin adamı
İŞTE TOPLANTIDAN AYRINTILAR
Başbakan salona eşi ile birlikte geldi. Sahnede katılımcıları selamladı, sahneden indiğinde de ön sırada oturan konuklarla tokalaştı.
Bu sırada 30 Mart yerel seçimlerinde Ak Parti'nin seçim şarkısı da olan 'Dombra' çaldı.
Daha sonra saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı söylendi.
Ardından sinevizyon gösterisine geçildi.
Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen programa sanat, siyaset ve iş dünyasından tanınmış isimler katılıyor.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Vizyon Belgesi"ni bugün saat 15.00'da Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen bir etkinlikle açıklayacak.
Erdoğan, Vizyon Belgesi ile Cumhurbaşkanlığı seçilmesi durumunda izleyeceği yola ilişkin detaylarını açıklamış olacak.
YENİ SLOGANI
45 sayfalık bir kitapçık haline getirilen vizyon belgesinin kapağında "Yeni Türkiye Yolunda Demokrasi, Refah, İtibar" sloganı ve Recep Tayyip Erdoğan imzası yer alıyor. Erdoğan'ın yapacağı tarihi konuşma Yeni Türkiye Vizyonu, Siyaset, Toplum, Dünya başlıklarından oluşuyor.
EN KÜÇÜK AYRINTILAR BİLE DÜŞÜNÜLDÜ
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı vizyon belgesini açıklayacağı Haliç Kongre Merkezi'nde oturma düzeninde en küçük ayrıntı bile düşünüldü.
Farklı grupların farklı kart renklerine göre oturacağı salonda, Başbakanlık için ayrılan bölümün sağına soluna ve arkasına yerleştirilen gruplarla, Erdoğan, "Toplumun her kesimini kucaklıyorum" mesajı verecek.
Buna göre Erdoğan'ın hemen arkasında sanatçılar ve sporcular, sağ tarafında düşünce kuruluşları, STK temsilcileri, akademisyenler, yazarlar ve üniversiteler yer alacak. Sol tarafında ise akil insanlar, dini cemaat ve vakı temsilcileri yer alacak.
ÖĞRETMENLERİ GELECEK
Saat 15.00'de başlayacak program için salonda hazırlıklar hızla sürerken, Erdoğan'ın öğretim hayatındaki 30 öğretmeni ve Kasımpaşa'daki arkadaşları da yanında olacak. Yaklaşık 4 bin 500 kişinin davet edildiği toplantıya, 70 işadamı, İstanbul 3. Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İzmit Körfez Geçişi, Marmaray, Avrasya ve hızlı tren projelerinin mühendisleri ve işçileri katılacak.
Toplantıya, 27 Mayıs Darbesi'nden sonra idam edilen Adnan Menderes, Yassıada'da ömür boyu hapse mahkum edildikten sonra rahatsızlanarak hapishanede hayatını kaybeden Tevfik İleri ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın aile temsilcileri de davet edildi.
Erdoğan'ın 2023 yolunda Yeni Türkiye Vizyonu'ndan satır başları şöyle:
SEVDAMIZ DA DAVAMIZ DA
Yeni Türkiye hedefine yorulmadan, bıkmadan, yılmadan ilerleyeceğiz. Milletimiz ile, hangi siyasi görüşten, hangi sosyal, dini, etnik kimlikten gelirse gelsin bütün vatandaşlarımız ile birlikte, can cana, yan yana Yeni Türkiye idealini gerçekleştireceğiz. Sevdamız da, davamız da budur.
TARİHİYLE BARIŞAN
Yeni Türkiye, devletin milletiyle, tarihiyle ve coğrafyasıyla barıştığı Türkiye'dir. Kendi tarihinden, kültüründen, dilinden ve coğrafyasından uzak kalan değil, aksine ondan güç alan, onunla gurur duyan bir Türkiye inşa ediyoruz.
KUCAKLAYAN
Yeni Türkiye,büyümüş, kalkınmış ve güçlü Türkiye'dir. Yeni Türkiye, daha da çoğullaşan, farklılaşan toplumumuzu kucaklayan Türkiye'dir. Yeni Türkiye, toplumsal refah, büyük ekonomi, siyasi istikrar ve ileri demokrasi üzerinde yükselen Türkiye'dir.
DÜNYADA SÖZ SÖYLEYEN
Yeni Türkiye, her insanının vatandaş olmakla gurur duyacağı dünya devleti Türkiye'dir. Yeni Türkiye, dünyaya daha açık, daha şeffaf, öncü bir Türkiye olacaktır. Yeni Türkiye, bölge ve dünya barışına, adalete ve hakkaniyete daha çok hizmet eden bir Türkiye olacaktır. Yeni Türkiye, dünyaya söz söyleyen, dünya ölçeğinde hareket eden bir Türkiye olacaktır. Yeni Türkiye, bilgisi, üretimi ve yönetimi ile lider bir Türkiye olacaktır.
MEDENİYET MERKEZİ
Yeni Türkiye; bütün farklılıkları ile birbirini seven, birbirine kenetlenmiş, kendine güvenen, özgür, sorumlu ve erdemli insanlarıyla yeniden dünyanın medeniyet merkezi olan bir Türkiye olacaktır.
DÖRT TEMEL HEDEF
Erdoğan'ın açıklayacağı manifesto da ise 2023 yılında dört temel hedef sıralanıyor; Demokrasiyi daha da geliştirmek, Siyasi ve toplumsal normalleşmeyi sağlamak, Toplumsal refahı daha çok yükseltmek, Dünyada öncü ülkeler arasına girmek.
İÇERİKTEN İLK SİNYALİ ERDOĞAN VERMİŞTİ
Ankara’da Cumhurbaşkanlığı seçim süreci için hazırlanan Seçim Koordinasyon Merkezi’nin açılışında konuşan Başbakan Erdoğan, belgeye ilişkin hazırlıkların bu merkezde sürdüğünü belirtti. Erdoğan Vizyon Belgesi'nin içeriğine ilişkin ilk işaretleri vermişti.
“Bir kolektif akıl tarafından bu hazırlanıyor. Bu kolektif aklın ortaya koyacağı Vizyon Belgesi'yle de Türkiye'de halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı neler yapar, neler yapacaktır, nasıl yapacaktır? Bunların hepsini bu belgede göreceğiz. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide ve ekonomide attığımız adımların hepsi ortadadır. Bütün bu detayları Vizyon Belgesi’ni açıkladığımız gün konuşacağız.”