İsveç Savcılığı'ndan dün yapılan açıklamada, Mayıs 2010'da "Mavi Marmara" gemisi ve Ekim 2012'de de Finlandiya bandıralı "Estelle" gemisine yapılan müdahaleyle ilgili ön soruşturma açıldığı belirtildi. Zira, Gazze'ye insani yardım taşırken İsrail güçleri tarafından zor kullanılarak durdurulan "Mavi Marmara" ve "Estelle"gemilerinin her ikisinde de İsveç vatandaşları yer alıyordu.

İsveçli yetkililer, şiddetli saldırı, ileri derecede soygun ve uluslararası hukukun ihlâl ihbarları kapsamında, silahlı çatışma ortamlarında sivillerin korunmasını öngören Cenevre Konvansiyonu'nun ihlâl edilip edilmediğini araştıracak.

Fakat, 22 İsveçli davacı tarafından yapılan kaçırma ve yasadışı gözaltı ihbarları göz önüne alınmayacak.

GEMİDEKİ İSVEÇLİLER BAŞVURDU

Ön soruşturmayı açan Savcı Henrik Attorps, söz konusu suçların uluslararası sularda gerçekleşmesi ve İsveçli vatandaşları etkilemesi nedeniyle İsveç yargı sisteminde görüleceğini açıkladı.

Zira İsveç yasaları, başka sınırlarda uluslararası sularda gerçekleşen suçlarla ilgili soruşturma açılmasına olanak tanıyor.

Gemide bulunanların İsveç polisine yaptığı şikâyet üzerine soruşturma açan Attorps, "Henüz özel olarak herhangi bir şahsın söz konusu suçlardan şüpheli olarak adı geçmiyor" diye konuştu.

Mavi Marmara baskınında, insani yardım götürmek üzere 22 Mayıs'ta Sarayburnu'ndan Filistin'e hareket eden Mavi Marmara gemisine, Gazze'ye ilerlerken Akdeniz'de uluslararası sularda 31 Mayıs gecesi İsrail askerleri tarafından müdahale edilmişti.

On kişinin hayatını kaybettiği baskında 50'yi aşkın kişi de yaralanmıştı. Geçen yıl İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Mavi Marmara olayı için Türkiye'den özür dilemiş ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a açtığı telefonda hayatını kaybeden sivillerin ailelerine tazminat ödemeyi kabul etmişti.