AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Bahçeli'ye çattı. Bahçeli'nin grup toplantısında kendisi için söylediği 'Pınarhisar'da yattığın günleri mumla arayacaksın' sözlerine yanıt veren Başbakan Erdoğan gaf yaptı.

Erdoğan, "Ne diyor Bahçeli biliyor musunuz? Pınarhisar’da yattığın günleri arayacaksın diyor. Ey Bahçeli, o Pensilvanya’daki yatışımın nedeni benim asilliğimin ifadesidir. Sen bir defa kendine bak. Pınarhisar günleri, senin düşündüğün ya da düşlediğin günler değil zaten. Eğer bizim için o tür günler yine gelecekse, biz öper başımıza koyarız. Bundan herhangi bir sıkıntımız yok." dedi.

Bahçeli'nin bugünkü grup toplantısındaki sözleri için de hukuki yollara başvuracağını söyleyen Erdoğan, " Bahçeli’nin baştan aşağı azından salyalar akıyor ama biz öyle konuşmuyoruz. İftiralarla dolu konuşma. 16-17 yıldır o partinin başındasın geldiğin yer ortada. Bunun varlığı MHP teşkilatı için tehlikedir. Kalkıp evladıma hazine arazilerinin tahsisinden bahsediyor. Bakın bu kürsüden söylüyorum. Terör örgütünün başıyla aynı sofraya oturup oturmamaktan bahsediyor. Ey Bahçeli, bunları ispat edemezsen sen alçaksın adisin." dedi.

 İşte Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları;

BAHÇELİ: PINARHİSAR'I MUMLA ARAYACAK

“SANANE”

Biz her zaman yapıcı ve kucaklayıcı davrandık. Mezhep, meşrep, yaşam tarzları bizim için zenginlik alametidir. Kurban derilerinin bile kimler tarafından toplanacağı çok büyük tartışmalara neden oldu. Benim kurbanım. Sanane. Ben nereye istiyorsam oraya vereceksin dediler. Biz bunlara son verdik. Tüm inanç sahiplerinin inançlarının önündeki engelleri kaldırdık ve kaldırıyoruz. Azınlıklara ait gayrimenkulleri vakıflara tek tek biz iade ettik. Azınlık ibadethaneleri ile ilgili adım muhalefet partileri tarafından sömürüldü. Başörtüsünü yasaklayanlar bunun Türkiye’yi böleceğini bölüyorlardı. Ne oldu? Biz serbest bıraktık.

“İSPAT EDEMEZSEN ALÇAKSIN”

Bu sabah yaptığı konuşmasına bakıyorsunuz Bahçeli’nin baştan aşağı azından salyalar akıyor ama biz öyle konuşmuyoruz.  İftiralarla dolu konuşma. 16-17 yıldır o partinin başındasın geldiğin yer ortada. MHP’yi küçülten bu adamla bir yere varamazsınız. Bu adam siyasette çırak bile olmadı ve olamayacak. Yapısı buna müsait değil. Bunun varlığı MHP teşkilatı için tehlikedir.

Kalkıp evladıma hazine arazilerinin tahsisinden bahsediyor. Bakın bu kürsüden söylüyorum. Terör örgütünün başıyla aynı sofraya oturup oturmamaktan bahsediyor. Ey Bahçeli, bunları ispat edemezsen sen alçaksın adisin.

“BUGÜNKÜ KONUŞMASINA DAVA AÇACAĞIM”

Bu ülkede faiz lobisinin ihya edilmesinin tek sebebi sizsiniz. Yandaş olduğunuz CHP’de aynı işleri yaptı. Ziraat Bankasını, Halk Bankasını batırdınız. Biz Halk Bankasına kişiliğini kazandırdık. İkide bir ayakkabı kutuları ile konuşanlara sesleniyorum. O kutulara milyonlarca ne Dolar ne Avro sığar o ancak sizin kasalarınıza sığar. Neler yaptıklarınız ortada. 3,5 senede kaçıp gittiniz Bugünkü konuşması ile ilgili davalarımı açacağım.

Cemaat maskesi altında sinsi şekilde ihanet şebekesinin inşa edildiğini gördük. Bu öyle bir aşamaya geldi ki benden olmayanın yaşam hakkı yoktur demeye başladılar, doymak bilmeyen iştahla kendileri dışında düşünmeyen herkesi iğrenç metotlarla saf dışı bıraktılar. Yatak odalarını gözetleyerek, telefonları dinleyerek saf dışı bıraktılar. Türkiye’nin istikametini tek başlarına belirlemek gibi şehvete kapıldılar. Dertlerinin yoksulların elinden tutmak, öğrenci yetiştirmek olmadığı ortaya çıktı. Bize farklı göründüler ama gizliden başka işlerin içine girdiler. Bunların bizim dönemimizde geliştikleri iddiası asılsızdır. 12 Eylül, 28 Şubat darbesine bakın bunların oradan güç devşirdiklerini görürsünüz. Her işlerinde tedbir altında o 40 yıllık gizlenme taktilerini kullandılar. 40 yıl boyunca farklı çevreden beslendiler.

Böcek soruşturması. Neden 2 yıl beklediniz diye soruyorlar. Onlar maşaları boyunca bu soruşturmanın üzerini örtüyor bugün de bunun mücadelesini veriyorlar. Bunu takip edeceğiz. Sırf onları deşifre ediyor diye nasıl masum insanları zindana attıkları ortaya çıkıyor.

BAZILARI CEZAEVİNDEN ÇIKINCA…

Masum insanların nasıl mahkum edildiği bugün ortaya çıkıyor.Bazıları cezaevinden çıkınca oradan intikam ifadeleri ile bağırıp çağırıyorlar bırak bunu da kendine gel. Bunu hal yoluna koymak gerekir. Kılavuz ortada kendileri de ortada bunların birbirinden farkları olmaz. O Anayasa değişikliği olmasa 12 Eylül’ün sorumluları yargıda da mahkum olmayacaklardı. Yargının MHP’nin CHP’nin Pensilvanya’nın egemenliğine telsi edilmeyecek ve milletlin yargısı olacak. Yargı içinde, emniyet içinde nasıl ahlak, vicdan dışı komploları giriştikleri ortaya çıkacak .  Yargı birilerinin arka bahçesi değil. Yargı kendi içine sirayet edilmiş urun temizlenmesi için cesur olmak zorunda. Biz ülkenin başbakanının ofisine dinleme cihazı konulması o ülkenin tamamına yapılmış ihanettir.

“SAVCININ HAKİMİN YATAK ODASINA KAMERA KOYMADIKLARI NE MALUM”

Başbakanın ofisine bu böcekleri koyanlar kim bilir millete neler yaptılar. Polis üniforması giyip bunu yapan hakimin, savcının yatak odasına girip kamera da koyar. Koymadıkları ne malum. Bunu da yaptılar. Pensilvanya çetesi altında gazeteciler ifade veriyorlar. Dışişleri Bakanlığı’ndaki en mahrem toplantıyı dinleyenler ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Yasama, yürütme, yargı ayrıdır. Yargı yürütmeye yasamaya üstünlük taslamasın. Selam Örgütü diye bir örgüt uydurdular.

“PENSİLVANYA'DA YATIŞIMIN NEDENİ...”

Ne diyor Bahçeli biliyor musunuz? Pınarhisar’da yattığın günleri arayacaksın diyor. Ey Bahçeli, o Pensilvanya’daki yatışımın nedeni benim asilliğimin ifadesidir. Sen bir defa kendine bak. Pınarhisar günleri, senin düşündüğün ya da düşlediğin günler değil zaten. Eğer bizim için o tür günler yine gelecekse, biz öper başımıza koyarız. Bundan herhangi bir sıkıntımız yok. Yeri geldiği zaman Ziya Gökalp dersin yeri geldiği zaman  “Minareler süngü, kubbeler miğfer, Camiler kışlamız, müminler asker”  cümlelerinden rahatsız oluyorsan bu millet seni gerekli olan yere zaten mahkum edecek.

"CHP VE MHP İÇİN DE DİK DURDUK"

Biz sadece kendimiz için değil CHP ve MHP için de dik durduk.Bu çetenin inlerine girdik ve gireceğiz. Gün tarafsız kalma günü değildir. Türkiye’nin istiklaline yönelik taarruz karşısında susan bir fırsatçı olarak o taarruzun içindedir. Bu mesele Recep Tayyip Erdoğan’ın meselesi değil devletin, milletin meselesi. Sanmayın ki bana, benim aileme saldırıyorlar. Sanmayın ki kelle aldıklarında gidecekler. Bunlar Türkiye’yi topyekün esir almadıktan sonra durmazlar.

Bu yolda yalnız kalsam da mücadele vereceğim ama yalnız kalmadığımı da biliyorum. Her zaman söyledim . Biz yürekli yol arkadaşlarımızla son nefesimizi verinceye dek yürümeye devam edeceğiz.

“1 TEMMUZ’DA AÇIKLAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 47 gün kaldı. Adaylık içinde 10 gün süre var. Son istişareleri yapacak ve adayımızı 1 Temmuz Salı günü açıklayacağız. Hemen ardından yolara revan olacak.

Seçilmiş hükümetle, seçilmiş cumhurbaşkanı birlikte ülkeyi idare edecek ve devletle millet tam manasıyla kucaklaşmış olacak.

“MHP VE CHP DEVLETİ TEMSİL EDECEK CUMHURBAŞKANI ADAYI ARAYIŞINDA OLDULAR”

CHP ve MHP milleti değil devleti temsil edecek aday arayışında oldular. Kendileri aday olamadılar çünkü siyasetin güç kazanmasını istemiyorlar. Seçimle bile olsa onlar sadece devlet temsil edecek cumhurbaşkanı peşindeler. Biz halkı temsil edecek, devletle birlikte milleti temsile edecek cumhurbaşkanlığı özlüyor ve adım adım buna yaklaşıyoruz.