Kuzey Irak’tan sevk edilen petrol konusunda yaşanan son gelişmeler ve sürecin Türkiye’yi nasıl etkileyeceğini değerlendiren Bakan Taner Yıldız, Kuzey Irak’ta önemli gelişmelerin yaşandığını söyledi. Beyci Santrali’nin üretim faaliyetlerini durdurması nedeniyle ham petrol sevkiyatı yapılamadığına işaret eden Yıldız, “Bu santral, yalnızca Erbil’in, Kerkük’ün ve Musul’un değil, ayrıca Süleymaniye’nin de petrol ürünleriyle alakalı ihtiyacını karşılayan bir santraldi. Günde yaklaşık 4 bin ton civarında benzin ihtiyacı anlamına geliyor. Bu ihtiyacın Türkiye’den karşılanması yönünde bize bir talep geldi. Şu anda zaten tankerler vasıtasıyla alınan ham petrolün uluslararası arenada petrol ürünleriyle alakalı takaslar söz konusuydu ama bu yeni gelişme daha fazla bir ihtiyaç olduğunu ortaya koydu. Bu karşılanabilir mi?” diye konuştu.
 
“GÜMRÜK BAKANLIĞI İLE GÖRÜŞECEĞİZ”
 
Bu ihtiyacın TÜPRAŞ tarafından karşılanabileceğine dikkat çeken Yıldız, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu ihtiyacı TÜPRAŞ karşılayabilir ancak bunun nakliyesi, özellikle Habur Sınır Kapısı’nda çok ciddi kuyrukların oluşmasına ve bu kuyrukların artmasına sebep olacak. Bu işin lojistiğinin nasıl düzenleneceğiyle alakalı Gümrük Bakanlığımızla da görüşmelerimiz olacak. Bunun fiziki gerçekleşmesinin kolay olmayacağını söyleyebilirim çünkü günlük önemli bir miktar daha tanker trafiğe girmek zorunda. Bunu hem giriş hem de çıkış olarak düşünürsek Habur Kapısı’nın fiziken şartlarının çok zorlanacağı hatta şartların daha da üzerinde zorlanacağını rahatlıkla söyleyebiliriz ama böyle bir talebin olduğunu bende tekrar edebilirim.”
 
“BİZİM ÖNCELİĞİMİZ KÖMÜR DEĞİL, İŞÇİ SAĞLIĞI”
 
Soma’daki maden faciasının ardından çalışamayan işçilerin ve faaliyetleri kurdurulan maden ocaklarının durumuyla ilgili gelinen son nokta hakkında da bilgi veren Bakan Yıldız, “Oradaki madenlerle ilgili olarak öncelikli bir şartımız var. İşçi sağlığı ve iş güvenliği ve de çalışma hayatıyla alakalı o şartlar oluşmadığı takdirde biz onların üretimine tabii ki izin vermeyeceğiz. Işıklar var ve kazanın olduğu Eynez var ve o şirkete ait Atabacası var. Biz oradaki kömür miktarına bakmıyoruz. 6 milyon ton civarında kömür var ama bu bizim için işçi sağlığı ve iş güvenliğinden daha önemli değil. Birinci önceliğimiz madenci kardeşlerimizin sağlığıdır. İş müfettişleri ve Maden İşleri Genel Müdürlüğümüz teftişlerini yaptığında çalışma şartları oluşmuyorsa orada o ocaklar açılmayacak ancak çalışma şartları oluşuyorsa açılmalarına sadece sektör değil orada bulunan işçi kardeşlerimiz de istiyorlar. Bakın, spekülatif cümlelere orada aldırış etmemek lazım. ‘Maaşlar dağıtılmayacak. Niye dağıtılmıyor?’ denildi. Malum maaşlar dağıtıldı. Biz orada önceliğimiz kömür değildir. Eğer işçi kardeşlerimiz oraya girmek istemiyorsa bu onların kendi tercihleridir. Biz işçi kardeşlerimizin sağlıklarını öncelikli olarak düşünmeye devam edeceğiz” diye konuştu.