Piyasalarda yaklaşan fırtınaya dikkat
Tarih: 11 Haziran 2014 - 06:50
Hisse senedi, para ve tahvil piyasaları dahil hemen tüm varlık sınıflarında oynaklık neredeyse son 10 yılın en düşük seviyesine indi
Küresel hisse senedi piyasalarında hafta başında rekor vardı. FTSE Dünya Endeksi Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yarattığı iyimserlikle 281.48 puana çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Avrupa’da borçlanma maliyetleri yıllardır görülmedik seviyelere indi. İspanya’nın 10 yıllık tahvillerinin faiz 2010’dan bu yana ilk kez ABD kağıtlarının altına geriledi. Amerikan tahvil piyasasında istikrarlı bir seyir hakim. Diğer yandan petrol fiyatlarına bakıldığında Bretton Woods’tan bu yana fiyatların ilk kez bu kadar uzun bir süre seyrini koruduğu görülüyor.
Dünya'nın haberine göre, yatırımcının gerginlik düzeyini gösteren ve ‘korku endeksi’ olarak bilinen CBOE Volatilite endeksi geçtiğimiz hafta 23 Şubat 2007’den bu yana en düşük seviyeye indi. Küresel para piyasalarındaki oynaklığı ölçen endeks de 2001 yılından bu yana en düşük düzeyinde. VIX endeksi, yatırımcıların gidişhattan memnun olduğunu ve önemli bir şok ya da jeopolitik risklerden endişe duymadığını gösteriyor. Piyasalardaki hareketi 2007 krizine giden sürece benzeten bazı uzmanlara göre ise piyasalarda ‘fırtına öncesi sessizlik’ yaşanıyor ve sert bir düzeltme kapıda.
WSJ grubuna göre istatistikler yaklaşan bir düzeltmenin habercisi. Dow Jones Sınai Endeksi, analistlere göre her 12 ayda düzeltme yaşıyor. Ancak endeks şu sıralar, en son 3 Ekim 2011’de meydana gelen gelen düzeltme hareketinin yüzde 59 üzerinde ve yüzde 10’luk bir geri çekilmenin bile görülmediği 32’nci ayın içinde. BMO Capital Markets baş yatırım stratejisti Brian Belski, birçok kişinin orta vadede geri çekilme yaşanacağının bilincinde olsa da yatırımcının umursamaz bir tavır içinde olduğunu ve bunun sürpriz bir düzeltme olasılığını arttırdığını söylüyor. S&P Capital IQ hisse senedi stratejisti Sam Stovall da, S&P 500 endeksinin fazla satın alındığını ve herhangi bir düzeltmenin yaşandığı daha önceki dönemlerin çok ötesinde bir hareket sergilediğini söylüyor. Endeks yüzde 10 ya da daha fazla bir düşüş yaşamadan 32 aydır yükseliyor. Oysa 1945 yılından bu yana ortalama 18 ayda bir düzeltmeye şahit oluyorduk. Diğer yandan Stovall tarihi istatistiklere bakıldığında haziranın genellikle düzeltmelerin start aldığı ay olmadığını hatırlatıyor. 1945 yılından bu yana düzeltmelerin sadece yüzde 4’ü bu ay başlarken, yüzde 11 ile ekim düzeltmelerin en çok yaşandığı ay olarak dikkat çekiyor. Mayıs, temmuz ve ağustosta düzeltme hareketlerinin başlama olasılığı ise yüzde 10.
Fiyat/gelir rasyosu normalin çok üzerinde
Moneynews’de yayınlanan bir başka analizde de benzer bir uyarı yapılıyor ve yatırımcının tetikte olması için bazı nedenler sıralanıyor. Bunların başında 10 yıllık ortalamalarına bakıldığında hisse senedi fiyatlarının çok yüksek olması geliyor. S&P 500’de hisselerin fiyat/gelir rasyosu genellikle 15 civarında olurken, şu an 23 dolayında. Bu da hisselerin 10 yıllık ortalamanın yüzde 53 üzerinde olduğuna işaret ediyor. Volatilite endeksinin şu sıralar bulunduğu düşük seviye nedeniyle de yatırımcının dikkatli olması gerektiği belirtiliyor. Çünkü bu yatırımcının şu an memnun olduğunu ve riskleri fiyatladığını gösteriyor. Böylesi durumlarda ürkütücü tek bir olay yatırımcının piyasalardan kaçması için yeteri oluyor. Ayrıca grafikler borsaların daha önce bu kadar yükseldiği son iki dönemde ciddi bir düzeltmenin yaşandığını ortaya koyuyor. Endekslerin yüzde 100’ün üzerinde yükseldiği son iki çıkışların akabinde yüzde 50’lik gerileme olduğuna dikkat çekilirken, S&P’de son yükselişin yüzde 100’ün üzerinde olduğu göz önüne alındığında, yaşanacak bir düşüşün yüzde 50’nin bile üzerinde olabileceği tahminleri yürütülüyor.
Bank of America Merrill Lynch, düşüş bekleyen finans kuruluşlarından. Yılın ilk dört ayında, geçen yılın kayıp veren borsalarının yükselişe geçtiğini hatırlatan kuruluş, bunun yılın ikinci yarısında değişeceği ve sonbaharda borsalarda yüzde 10-15 düşüş olabileceği öngörüsünde bulunuyor.
Gelişen ülkeler döviz alımını arttırıyor
Japon finans kuruluşu Nomura tarafından yapılan araştırmaya göre, gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları mayıs ayında döviz alımlarını son 1.5 yılın en üst düzeyine çıkardı. 20 gelişen ülkenin merkez bankasının 17’si mayıs ayında 14.2 milyar dolarla Ocak 2013’ten bu yana en büyük döviz alımını yaptı. Söz konusu bankalar için en büyük alımı 6.3 milyar dolarla Güney Kore Merkez Bankası gerçekleştirdi. İkinci sırada 2.1 milyar dolarlı Hindistan yer alırken, üçüncü sırada Rusya Merkez Bankası var. Rusya, 10 aydır ilk kez döviz alımı gerçekleştirdi. Diğer büyük alım yapan bankaları Endonezya ve Singapur oldu. Bu arada Çin merkez bankası tarım sektörüne ve küçük ölçekli şirketlere daha fazla destek vermek amacıyla para politikasında yaptığı küçük çaplı değişikliklerin sayısını artıracak.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/piyasalarda-yaklasan-firtinaya-dikkat/416102