Son dönemde yabancı yatırımcıların gözdesi olan Türk bankacılık sektörü, bir yandan da 'risk' tartışmalarıyla gündeme geliyor. Ancak uluslararası finans kuruluşlarının ekonomi uzmanları, Türk bankacılık sektöründeki yüksek yabancılaşma oranındaki risklerin 'limitli' olduğu ve bu durumun piyasalarda rekabet ve teknolojinin ilerlemesi açısından faydalı olacağı görüşünde.

PAYLARI %25'E YAKLAŞTI

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nca (İSMMMO), geçtiğimiz günlerde yayımlanan 'Türk Bankacılık Sisteminde Yabancılaşma' adlı raporda, Türkiye'deki 49 bankadan 37'sinde yabancıların hissesi olduğu, Türk bankacılık sisteminde yabancıların toplamdaki payının yüzde 25'lere yaklaştığı ve Borsa İstanbul'un yabancı hisse sahiplik oranına göre bu oranın yüzde 42'yi geçtiği kaydedilmişti. Raporun ardından, piyasalarda yüksek yabancılık oranının bankacılık sitemi adına risk oluşturabileceğine yönelik tartışmalar gündeme geldi.

TEKNOLOJİK İLERLEME...

HSH Nordbank Euro Bölgesi ve Gelişen Piyasalar Başekonomisti Dr. Cyrus de la Rubia, "Yabancı bankalar rekabet ve teknololoji için faydalıdır. Yereli korumak verimsizliğe ve bankacılık dışı sektör finansmanında zorluk yaratabilir" dedi. ABN AMRO Avrupa ve Ortadoğu Gelişen Piyasalar Ekonomisti Arjen van Dijkhuizen de, Türk bankacılık sektöründe yabancıdan oluşacak risklerin limitli olduğunu söyledi.

REKABET DEVAM ETTİKÇE TEHLİKE DOĞURMAZ

ING Group Avro Bölgesi Başekonomisti Peter Vanden Houte ise, "Türkiye gibi hızlı büyüyen bir ülkenin, finans sektöründe de birçok yabancıyı, doğrudan yatırımı çekiyor olması anormal bir durum değil" değerlendirmesinde bulundu. Muhtemel manipülasyon risklerine ilişkin de açıklamalarda bulunan Houte, piyasada yeterli rekabet olduğu sürece bu durumun tehlike olarak görülmemesi gerektiğini ve manipülasyon riskinin de çok az olduğunu sözlerine ekledi.