Almanya Başbakanı Angela Merkel, Ukrayna krizinden dolayı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i bir kez daha sert bir dille eleştirdi. Merkel, “Jeostratejik çıkarlarda farklılıklar olabilir. Ancak bir ülkenin toprak bütünlüğüne hukuk ihlalleriyle müdahale edilemez.” dedi.

“Geçmişte Avrupa’da devletlerarası ilişkilerde ülkelerin toprak bütünlüğünün korunması prensibinin temel alınması kabul edilmişti.” diyerek Rusya’ya göndermede bulunan Angela Merkel, AB’nin siyasi ve ekonomik yaptırımlar konusunda “daha fazla adımlar da atabileceği” uyarısında bulundu.

Merkel, “Üç temel nokta var. Birincisi, Ukrayna’yı destekliyoruz. Ukrayna’daki insanlar 25 Mayıs tarihinde yapılacak parlamento seçimlerine kendi hür iradeleri ile katılabilmeliler, geleceklerini kendileri belirlemelidirler. İki, krizin çözümü için diplomatik kapılar açık tutulmalıdır. Üç, yaptırımlar bir hedef değil ancak gerektiğinde bunun da uygulanabileceği ortaya konmalıdır.” dedi.

Federal Dışişleri Bakanlığı’nda düzlenen “WDR Avrupa Forumu”  programında konuşan Merkel, Ukrayna’daki iç istikrarsızlıkların sorumlusunun Rusya olduğunu belirterek Rusya’yı krizin çözümüne somut adımlarla destek olmaya çağırdı. Merkel, “Kırım’ın işgali, İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden 70 yıl sonra Avrupa mimarisini zarara uğrattı, AB’nin toprak bütünlüğünü sarstı.” ifadelerini kullandı.

STEİNMEİER: PUTİN’İN HİLE YAPTIĞINI DA HESABA KATMALIYIZ
Programa ev sahipliği yapan Federal Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise yaptığı konuşmada, Ukrayna krizine savaşla müdahale olunmasının söz konusu olmadığının altını çizdi. Putin’in Rusya yanlılarının işgal ettiği Doğu Ukrayna’da referandum yapılmasının ertelenmesi yönündeki açıklamasıyla ilgili olarak da “En azından bir umut işareti.” dedi.

Steinmeier, kendisine yöneltilen “Putin hile yapıyor olamaz mı?” şeklindeki soruya ise “Tabi ki bunu da hesaba katmalıyız. Sadece söz söylemek yetmez.” çıkışında bulunarak Putin’e göndermelerde bulundu. “Ukrayna’da ulusal bir diyaloğun başlatılması gereklidir. Bunun yegâne şartı da doğu Ukrayna’nın izole edilmemesidir.” diyen Steinmeier, Cenevre’de devam ettirilmek istenen yeni barış inisiyatifinin önemine dikkat çekti.

“OLABİLECEK EN İYİ KOMŞUN AVRUPA’DIR” 
Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble ise konuşmasında, “mali krizin yanı sıra jeopolitik risklerin kontrol altına alınmaması durumunda bunların AB için tehdit oluşturmaya devam edeceğini” söyledi. Son dört yıldır mali politikalar alanında AB’de atılan adımlar ile “eskisine göre daha iyi bir konumda olunduğunu” savunan Schäuble, “dünyadaki ekonomik dengelerin doğru okunması ve krizle mücadelede etkin adımlar atmaya devam edilmesi gerektiğinin” altını çizdi.

Rusya’ya karşı AB’nin izlediği dış politikayı öven Wolfgang Schäuble, Rusya’ya şu göndermede bulundu: “Olabilecek en iyi komşun Avrupa’dır. Hem ekonomisi güçlü, hem de güvenilirdir.” Açıklamalarının bir yerinde uluslararası mali dengeler konusunda Brezilya ve Türkiye’nin de adını zikreden Schäuble, bu iki ülke ile ilgili olarak ise “eskiye göre daha zor durumdalar” değerlendirmesinde bulundu.

AB ve Almanya çapında geniş üst düzey katılımla gerçekleşen programlara Ukrayna krizi damgasını vurdu. AB içindeki birlikteliğin güçlendirilmesi gerektiğinin vurgulandığı panellerde iki hafta sonra yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri öncesi AB karşıtı aşırı sağcı partilerin tehlikesine de dikkat çekildi. Çok sayıda diplomatın katıldığı programda Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Polonya eski Başbakanı Aleksander Kvasnievski, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, AP Parlamentosu Başkanı Martin Schulz,  AB Enerji Komiseri Günther Öttinger yer aldı.