Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin artık geçmişle mukayese edilemeyecek hale geldiğini belirterek, "Biz, bir altın madeni bulmadık, yeni bir doğal kaynak keşfetmedik. Geçmişte de aynı kaynaklar vardı ama maalesef o kaynaklar değerlendirilemiyordu. Çok şükür, geçtiğimiz 12 yılda bu kaynaklar bereketli bir şekilde kullanılmaya başlandı ve Türkiye bugün farklı bir yere geldi" dedi. 

Bakan Yılmaz, ENSAR Vakfı Ekonomi Kulübü üyesi iş adamlarıyla Swiss Otel'de akşam yemeğinde bir araya geldi. 

Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan toplantıda konuşan Yılmaz, Ekonomi Kulübü'nce çok kısa zamanda çok iyi işlerin yapıldığını görmekten mutlu olduğunu söyledi. 

Türkiye ekonomisinin gelişimine değinen Yılmaz, 2002 yılıyla bugünün Türkiye'si arasında çok büyük farklar olduğunu ifade etti. 

Bakan Yılmaz, 2002 yılında ekonomik büyüklüğün 230 milyar dolar olduğunu, faizlerin yüzde 60'ların üzerinde bulunduğunu, vergi gelirlerinin yüzde 86'sının faiz ödemelerine gittiğini hatırlatarak, bugün ise Allah'ın yardımı, halkın desteği ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğiyle Türkiye'nin çok iyi noktalara ulaştığını vurguladı. 

Türkiye'nin artık dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline geldiğine dikkati çeken Yılmaz, faizlerin ve enflasyonun tek haneli rakamlara indiğini, yoksullukla ciddi mücadele edildiğini, sağlıkta, eğitimde, ulaştırmada çok büyük atılımlar yapıldığını belirtti. 

Yılmaz, Türkiye'nin artık geçmişle mukayese edilemeyecek hale geldiğine işaret ederek, şöyle konuştu: 

"Bunlar kendiliğinden olmadı tabi. Halkımızın verdiği destekle siyasi istikrarla ve güven ortamında gerçekleşti. Geçmişte de Türkiye aynı Türkiye'ydi. Biz, bir altın madeni bulmadık, yeni bir doğal kaynak keşfetmedik. Geçmişte de aynı kaynaklar vardı ama maalesef o kaynaklar değerlendirilemiyordu. Dar birtakım çevrelere hizmet ediyordu. Bu kaynaklar geniş toplum kesimlerine ulaşmıyordu maalesef. Çok şükür, geçtiğimiz 12 yılda bu kaynaklar bereketli bir şekilde kullanılmaya başlandı ve Türkiye bugün farklı bir yere geldi." 

"Uzunca bir süre maalesef bu milletin enerjisinin önüne barajlar kuruldu"
Yılmaz, oluşan güven ortamıyla iş adamlarının daha çok yatırım yaptığını, ihracatın arttığını ve Türkiye'nin enerjisinin harekete geçtiğini söyledi. 

Türkiye'nin en önemli kaynaklarının tarihi, kültürü, coğrafyası ve insanı olduğunu belirten Yılmaz, şöyle devam etti: 

"Uzunca bir süre maalesef bu milletin enerjisinin önüne barajlar kuruldu. O enerjinin harekete geçmesi engellendi. Biz, ne yaptık?Normalleştirdik. Anormal bir şey yapmadık, geçmiş anormaldi. Sadece ve sadece imam hatipleri kapatmak için bütün mesleki eğitim sistemimiz tahrip edildi, insanlar inançlarını özgürce yaşayamadılar, fikirlerini özgürce ifade edemediler, anadillerini konuştukları için çok sıkıntı yaşayan insanlar oldu.

Halbuki biz öyle bir tarihten geliyoruz ki Avrupa'da en küçük farklılığa tahammül edilmeyen bir dönemde bizim ecdadımız her renkten, her dinden, her etnik gruptan insanı bir arada yaşatabilmiş. Bu tarihten gelip böyle kısır birtakım çekişmeler içine düşmemiz, gerçekten milletimize, ülkemize yakışmayan bir durumdu, anormal bir durumdu. İşte Türkiye artık birer birer bu anormallikleri ortadan kaldırıyor, normalleşiyor ve normalleştikçe de enerjisi harekete geçiyor." 

"Türkiye her şeyin en iyisini hak ediyor"
Yılmaz, Türkiye'nin dünyada geçmişte ne durumda olduğunu ve bugünkü halini bilenlerin, yapılanları çok takdir ettiğini belirterek, bunların bile kesinlikle yeterli olmadığını vurguladı. 

Türkiye'nin her şeyin en iyisini hak ettiğini vurgulayan Yılmaz, ülkenin geçmişin yüklerini daha yeni yeni üzerinden attığını ifade etti. 

Yılmaz, bundan sonra da yapılacak çok iş olduğunun altını çizerek, "Geçmişte Türkiye gündelik yaşayan bir ülkeydi. Krizden krize giden bir ülkemiz vardı. Geçmişte dünyada kriz yokken Türkiye'de vardı. Bugün ise tüm dünya kriz içindeyken Türkiye çok şükür dimdik ayakta, ekonomisi büyümeye devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu. 

Tüm bunların güvenle, istikrarla ve doğru politikalarla başarıldığına dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti: 

"Bunu engellemeye çalışanlar var, hepiniz görüyorsunuz. Türkiye'nin bu gidişatını durdurmaya çalışanlar var. Yeniden o eski Türkiye'ye dönsün diye uğraş sarf edenler var fakat inşallah o kritik eşikleri Türkiye aşmış durumda ve yoluna devam edecek. Bazı rahatsızlıklar oluştursalar da biz ana çizgimizden sapmadan yolumuza devam edeceğiz. Yeter ki halkımız bizi desteklesin. Son seçimde de milletimize tekrar şükranlarımızı sunuyoruz. Türkiye üzerinde oynanmaya çalışılan oyunları halkımız bir kez daha boşa çıkarmıştır ve Türkiye'nin güvenine, istikrarına desteğini sonuna kadar vermiştir. Bize düşen de bu iradeyle daha ileriye yürümek."