AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Sayın Başbakanımızın cumhurbaşkanı adayı olabileceğini ilk defa mı duyuluyor? 'Ben gideceğim artık torunlarımı seveceğim' demesini kimse beklemiyorlar herhalde. Halkımız da başbakanımızı cumhurbaşkanlığına taşır" dedi.

İşte Çelik'in konuşmasından satırbaşları: 

Keşke şurayı alsaydık dediğimiz yerler tabii ki var.  Bunu söylerken büyük bir kehanete sahibimiz demiyorum. Ağrı'da itirazımız var. Yüzde 60'ını alırız demiştik. Yüzde 59,5 almışız hesap yaptım. 1394'ten 824 belediye aldık. Çok önemli çok büyük bir rakam
2011'e göre düşüş var deyip kendilerini avutanlar var.

BALKON KONUŞMASI

Sayın Başbakan ilk kez ailesini alıp halkın önüne çıkmıyor. Bütün mitinglerde eşi yanındaydı. Gittiği her yere hanımını yanında götüren bir Başbakan. Oğlunu keza ilk kez çıkarmadı. Sümeyye Hanım zaten danışmanı kendisinin. Damadı ve gelini vardı. Böyle bir mutluluğu da paylaşsınlar. Bu seçimin görüntüsü bu muydu Allah aşkına. Kazanan ekip oradaydı. Aile fertlerine 2 kişi dahil olmuş. Farklı anlamların yüklenmesini anlamış değilim.

17 Aralık olmasaydı merak ediyorum Kılıçdaroğlu ne bulup ne konuşacaktı. Sayın Bahçeli yine idare edecekti. Kandil diyecekti Apo diyecekti. Sayın Bahçeli ne söylerse söylesin etnik siyaset yaptığı için yüzde 14’lük bir oyu var. BDP’nin de aynı. Bu partiler yüzde 15’i geçemiyor bence bu çok önemli. Diğer partiler hep olumsuz propaganda yaptı. Biz pozitif bir kampanya yaptık, halk karşılık verdi.

DİNLEMELER

Hukuk devletinde suç varsa ceza vardır, suç yoksa ceza da olmaz. Cadı avı başlatmak bizim aklımızın köşesinden geçmez. Ama lütfedin de şunların cezası verilsin. Çok önemli bir toplantıyı dinleyenleri. İster böcek ister sinek nasıl dinledilerse, ortaya çıkarılıp cezası verilmesin mi? Siz şu cemaattensiniz, şu adamın peşinden gidiyorsunuz diye kimse suçlanamaz.

Zaten Sayın Başbakanımızın cumhurbaşkanı adayı olabileceğini ilk defa mı duyuluyor? Ben gideceğim artık torunlarımı seveceğim demesini kimse beklemiyorlar herhalde. Halkımız da başbakanımızı cumhurbaşkanlığına taşır. Karizmatik bir lider olarak kendi partisini 8 kez zafere taşıması Türkiye için bizler için büyük bir şanstır, talihdir. Aramızda konuşup karar verilmiş bir şey yoktur. Başbakan’ın isteği dikkate alınır.

MUHALEFET SONUÇLARA İTİRAZ EDEBİLİR

İtiraz etmek gibi tabii hakları var. Ama bu usulüne göre yapılır. Halkın vermediği bir belediye başkanlığını siz YSK'nın önüne kalabalıkları taşıyarak alamazsınız. Demokrasi bilek zoruyla olmaz. Ortalığı terörize etmeye gerek yok. Psikolojik bir harekat yürütülüyor. Yenilen insanın seçimi kaybeden insanın her zaman mazereti vardır. Başını hurriyet.com.tr'nin çektiği bir algı yönetimi yapılmaya çalışılıyor.

CHP mağdur mazlum pozisyonlarına geçiyor. CHP'nin adayı İstanbul'da yeniden sayım yapalım diyor. 600-700 bin farktan söz ediyoruz. İnsanları sokağa dökerek hiç kimse bir sonuç alamaz. CHP adına da bu eksi bir puandır. Hazmetmeyi bilin 64 senedir zaten yeniliyorsunuz.

SOSYAL MEDYA YASAKLARI

Haysiyet cellatlığı yaparsanız RTÜK size cezasını verir.  İnsanların özel hayatlarını deşifre edenler, ayaklar altına alanlar. Bunlar suçtur. Bunlar suçsa, ayıpsa neden sosyal medyada sevap olsun. Tamamen kapatma isteğinde değiliz. Benim de 10 bin takipçim vardı
Tweet atmaya devam etmiyorum.

Tek başımıza milli irade değiliz. Herkes balkon konuşması yapsın, ağız dolusu küfürü unutsun. Neden kimse Kılıçdaroğlu’na bir şey demiyor. Onun da bir genel binası vardır o da oraya çıksın. O da oradan bir şey söylesin. Ağız dolusu küfürü seçimden sonra da sürdürdü.  Çok terbiyesizce sabah akşam başçalan dedi.  Başbakan yine kucakladı. Oy verenin, vermeyenin de hükümetiyiz dedi. Sürekli iktidardan beklemesinler. Bütün arkadaşlarımız bir sabır kahramanıdır. İktidarız şamar oğlanıyız. Ama bunun bir haddi var
Merhume annesine hakarete kadar söylendi.  Seçim bitti, huzuru bozmayın. Şekilden şekile girip bağırarak seçim kazanamazsınız.

YSK’ya haksızlık yapmayın. Avukatı değiliz ama haksıza haksız deriz. Bunklar okus pokusla olmuyor. Çok ince bir işçilik bu.  Elektronik uygulama olmadığı sürece bu işler böyle gider.