Belirsizliklerin yeni normal tanımlandığı son dönemde üzerinde en ağır yükü toplayan sektörlerden biri kuşkusuz bankacılık. Sektörün en büyük oyuncularından biri olan Akbank’ın Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, 20-22 Mart’ta yapılan Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin konuklarından biriydi. Zirvedeki konuşması sonrası Ekonomist’ten Kıvanç Özvardar’ın sorularını yanıtlayan Binbaşgil, karlılık bu yıl azalsa da bankaların güçlü duruşunu koruyacağını, düşük büyümeden ve yükselen faizlerden kaynaklanan karlılık düşüşünün  de yıl sonunda toparlayacağını ifade etti.

-2014’te banka karlarının azalacağı tahminleri yapılıyor. Nitekim BDDK’nın ocak ayı verilerine göre düşüş yaklaşık yüzde 44. Sizce bankalar bu duruma hazırlıklı mı?

2014’te bankaların karlılıklarının azalmasının iki nedeni var. Biri kaynak maliyetlerinin, faizlerin yükselmesi. İkincisi de büyüme oranlarının 2014’te bir önceki yıldan biraz daha düşük olacak olması. 2014’ün sonundan itibaren bankalar yeni faiz ortamına kendilerini adapte edecekler ve karlılıkları  daha iyi bir noktaya gelecek. Öte yandan zorunlu karşılıklara faiz alınmaması, ücret komisyon ve faizlere getirilen sınırlamalar gibi düzenlemelerin de bankaların karlılıkları üzerinde olumsuz etkisi var.

Mevduatın ortalama vadesi 1-2 ay, krediler ve bono portföyü ise daha uzun vadeli. Faizler yükseldiğinde maliyetler bankalarda yükselen yeni faiz ortamına yaklaşık 8-9 ayda adapte olurlar. Bu da karlılığı olumsuz etkileyecek. Bunların yanı sıra regülasyon maliyetleri de arttı. Bunun da sektörün üzerinde önemli maliyeti olacak. Bankacılık sektörünün uzun vadede önü açık, büyüme potansiyeli yüksek.

-Sizce bu durum ne kadar sürecek? Akbank olarak kendi içinizde stres testinizi yaptınız mı?
 
Türkiye’deki bankacılık son derece sağlıklı. Bankaların sermaye yeterlilik rasyosu, likiditesi, aktif kalitesi, altyapıları son derece kuvvetli. 2014’teki faiz yükselişinden ve düşük büyümeden kaynaklanan karlılık düşüşünün yıl sonuna doğru düzeleceğini düşünüyorum.
-Sermaye yeterlilik rasyolarında da aşağı yönlü baskılar var. Sizce hangi eşik kritik?
Bankacılık sektörünün sermaye yeterlilik rasyosunda herhangi bir sorun yok. Tam tersi, Türkiye seviyesinde az ülke var. Türkiye’de sermaye hesaplama yöntemi uluslararası standartlarda karşılaştırıldığında daha da konservatiftir. Bankaların sermaye yeterlilikleri göründüğünden daha yüksek. Bu konuda herhangi bir sorun yok.

-Alternatif finansman kanallarına ağırlık verilmesini bekliyor musunuz? Sendikasyon kredilerinde maliyet artışının devam etmesini bekliyor musunuz?

Yurt dışında Türk bankaların borçlanması her zaman mümkün. Akbank’ta da gerek kısa vadede, gerek uzun vadede borçlanma imkanımız devam ediyor. Herhangi bir problem yok. Önemli olan maliyeti düşük fonlamanın yapılması ki bizde aldığımız kredileri daha uygun fiyatlarda müşterilerimize sunalım. Akbank’ın geçen hafta yaptığı sendikasyon kredisi ülkeye, bankacılık sektörüne ve tabii ki Akbank’a olan güveni gösteriyor. Akbank yüzde 100’ün üzerinde bir yenileme oranı ile 1,35 milyar doların üzerinde bir krediyi Libor/Euribor + yüzde 0,90 gibi bir faizle aldı. Bu işlem bu yılki sendikasyonlar için de çok iyi bir baz teşkil etti.

-Faizlerin yükseldiği bu ortamda kredi büyümesinde 2014’te beklediğiniz seviyeler neler?

Kredi büyümesi bu yıl yüzde 15 civarında olacaktır. Bireysel krediler biraz daha az, yüzde 10’lar civarında büyüyecektir. Ticari ve KOBİ kredileri ise biraz daha yüksek büyüyecektir. Akbank’ın kredi büyümesi de buna paralel gelişecek.

-Yatırımlarınızda odak noktalarınız ne olacak?

Mobilite geleceğimiz için çok önemli. Mobil teknolojilere önemli yatırımlar yapıyoruz. Bu konuda iddialıyız ve dünyadaki en iyi bankalardan biriyiz. Akbank Direkt Mobil, Barselona’da gerçekleştirilen Mobil Dünya Kongresi’nde (GSMA: Mobile World Congress) dünyanın en iyi akıllı telefon uygulaması olarak seçildi. Akbank yüksek sermayesi likiditesi ile başta reel sektör olmak üzere kredilerde oldukça aktiftir. Uzun vadeli hedeflerimiz paralelinde şube, teknoloji ve insan kaynakları olmak üzere her türlü yatırımlarımız da eski hızında sürüyor.

‘’AVRUPA’DA SONA YAKLAŞILIYOR’’

Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde ‘Avrupa’nın Geleceği’ oturumunda konuşan Binbaşgil, Avrupa’daki bankacılık sistemindeki yeni düzenlemelere ve Türkiye yansımalarına değindi. Avrupa’da bankaların bir nevi stres testinden geçtiğini belirten Binbaşgil, şöyle konuştu:
‘’Büyümeler negatife döndü. Yeniden büyümeye geçmesi, istihdamını artırması gerek. Bütün bunların yapılması için finans sektörünün yeni düzenlemelere ihtiyacı vardı, bu konuda önemli adımlar atıldı. Avrupa’da bir bankalar birliği kuruldu ve sonbahara kadar onlarca bankanın denetim sonuçları açıklanacak. Avrupa Birliği’nin de üç adımı olacak: İlk adım tek denetim; ikinci adım tek çözüm mekanizması; üçüncü adım mevduat garantisi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) bu sorumluluğu devralmadan önce bankaların teker teker bir testten geçmesini istiyor. Avrupa’da bankaların röntgeni çekiliyor. Bu da sona yaklaştığımızı gösteriyor. 130’a yakın bankayı denetlediler. Bu çok zor bir süreç ama önemli adımların atıldığını düşünüyorum.’’