Ticari alacak sigortası alanında faaliyet gösteren ve bu sektörde Türkiye’deki pazar payı yüzde 54 seviyesinde bulunan Coface, Türkiye’nin kredi notuyla ilgili değerlendirmesini nisan ayında verecek. 2010 yılında Türkiye’ye ilk yatırım yapılabilir not veren Coface’ın son dönemde siyasi gelişmelerin ekonomiye etkisi nedeniyle not indirimi olmasa da görünümle ilgili bir açıklama yapması bekleniyor.

Milliyet'ten Ayfer Yıldız'ın haberine göre, Türkiye’de özellikle 17 Aralık’tan sonra siyasi belirsizlikler ve bunun etkisiyle yaşanan kur hareketinin şirketlerin hali hazırdaki borçluluk dengesini belirsizleştirdiğini belirten Coface Türkiye Genel Müdürü Belkıs Alpergun, “Ancak, bu gelişmeler nedeniyle not indirimini değerlendirmek erken olur” değerlendirmesinde bulundu. Ekonomik ortamdaki genel kötüleşmenin görüldüğünü ifade eden Alpergun, “Ama bunu düzeltmek gerekiyor. Sürekli problemli şirketleri duyuyoruz. FED’in parasal genişlemeye son vermesi tüm gelişmekte olan ülkeleri etkiledi. Ancak, bu tolere edilebilir bir durumdu. Ancak, siyasi ortam kötüleşince, kur da etkilendi ve belirsizlik yaşandı” dedi.

Alpergun, bu yılın ocak ve şubat aylarında kendilerine hasar başvurularının aralık ayına göre 3 kat arttığına dikkati çekti. İç talepde durgunluk olduğuna değinen Alpergun, “Satışların azalmasıyla tahsilat sorunu ortaya çıkıyor. Türkiye’yi kurtaracak tek şey şu anda net ihracat gibi görünüyor” diye konuştu. Alpergun’un verdiği bilgilere göre, en fazla sorun yaşanan sektörler arasında inşaat, metal, plastik ve kimya sektörleri bulunuyor.

6.7 milyar euro’luk risk

Coface’ın sigortaladığı şirketlerin yüzde 80’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Coface Türkiye’de şu anda 6.7 milyar euro’luk bir risk taşıyor. Bu alanda faaliyet gösteren diğer şirketlerle birlikte sektörün toplam riski ise 11 milyar euro’yu buluyor. 2007 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Coface’da 500’ü aşan poliçeli şirket var. Bu şirketlerin toplam alıcı sayısı ise 37 bine ulaşmış durumda. Yani Coface Türkiye, 37 bin şirket üzerinde 6.7 milyar euro’luk riski sigortalamış durumda.

Son dönemde alacak sigortasıyla karşılaştırılan kefalet sigortası konusunda da Alpergun, lisans alacaklarını ama bu sigorta çeşidinin çok yaygın olmayabileceği bilgisini verdi.

‘Ticaret şeffaflık ister, biz de Risk Merkezi’ni kullanmalıyız’

Geçen yıl Kredi Kayıt Bürosu’dan şirket bilgilerini almaya başlayan alacak sigortası şirketleri, 1 Şubat itibariyle bu bilgileri alamıyor. Çünkü, Kredi Kayıt Bürosu yerine Risk Merkezi oluşturuldu. Ancak, bankalar, faktoring, tüketici finansman şirketleri Risk Merkizi’nden bilgi alabilirken, alacak sigortası şirketleri bu kapsamda değil. Belkıs Alpergun, konuyla ilgili sektörün girişimlerde bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
“Ticaret şeffaflık ister. Tüm finansal sektör şirketleri bu bilgilere ulaşırken, biz neden ulaşamıyoruz? Bu ayrım neden? BDDK’nın bu bilgileri görebilmemiz için teblige ekleme yetkisi var. Bu sorunun çözüme kavuşturulacağını umuyoruz. Çünkü, bu bilgileri göremememiz demek, iş yapamaz hale gelmemize neden olacak. KOBİ’lerin alacak sigortası şemsiyesi altında iş yapması isteniyorsa bize bu konuda destek verilmeli.”