Kamuya sağlanan imtiyazlar rekabeti etkiliyor mu?
Tarih: 26 Mart 2014 - 09:52
2013 Rekabet Raporu’nda son yıllarda özelleştirmedeki artışlara rağmen kamunun hâlâ bazı sektörlerde ağırlığını koruduğu belirtildi.
Rekabet Kurumu, kamu kurumlarının rekabet ihlalleriyle ilgili hazırladığı raporda, kamu şirketlerinin faaliyet gösterdiği sektörlerin birçoğunda ayrıcalıklar dikkat çekiyor. Bu durumun piyasadaki rekabeti bozduğuna vurgu yapılan raporda, rekabeti olumsuz etkileyebilecek uygulamaları engellemek için ‘danışma mekanizması kurulmalı’ önerisi yapıldı.
Zaman Gazetesi’nden İsa Sezen’in haberine göre Türkiye’de halen Ziraat, Halkbank ve Vakıfbank ile Türk Hava Yolları gibi farklı kamu kuruluşları çeşitli sektörlerde özel şirketlerle rekabet halinde. Rekabet Kurumu, kamu kurumlarının rekabet ihlalleriyle ilgili çarpıcı bir rapor hazırladı. Kamu şirketlerinin faaliyet gösterdiği sektörlerin birçoğunda çeşitli ayrıcalıklara sahip olduklarına dikkat çekilen raporda, kamuya sağlanan avantaj ve imtiyazların piyasadaki rekabeti bozduğuna dikkat çekildi. Kamunun rekabeti olumsuz etkileyebilecek düzenleme ve işlemlerine yönelik Rekabet Kurumu’nun da içinde bulunduğu resmî bir danışma mekanizmasının oluşturulması gerektiği vurgulandı.
KAMU İŞLETMELERİNDE TÜRKİYE 3. SIRADA
Rekabet Kurumu, 2013 Rekabet Raporu’nda ‘Rekabet politikaları açısından kamu müdahaleleri’ başlığıyla kamunun rekabet ihlallerini masaya yatırdı. Mevcut durumda, Türkiye’de ulaşım, enerji, gıda, bankacılık gibi çeşitli sektörlerde doğrudan ya da dolaylı olarak faaliyet gösteren kamu işletmelerinin yanında, il özel idarelerinin ve belediyelerin pay sahipliğinin olduğu kamu işletmelerinin mevcut olduğuna dikkat çekildi. Son yıllarda özelleştirmedeki artışlara rağmen kamunun hâlâ bazı sektörlerde ağırlığını koruduğu belirtildi. OECD’nin 2008 yılı verilerine göre, kamu işletmelerinin ekonomideki ağırlığı itibarıyla Türkiye’nin, AB üyeleri arasında Polonya ve İtalya’dan sonra üçüncü sırada yer aldığı hatırlatıldı. Rapora göre kamu kuruluşları doğrudan oyuncu olarak, düzenlemeler, alımlar ve destekler yoluyla olmak üzere 4 farklı şekilde ekonomiye müdahale ediyor. Kamunun piyasalardaki oyuncu olarak varlığı, kaçınılmaz olarak beraberinde bazı olumsuzlukları da getiriyor. Bu iki olumsuzluk şöyle özetleniyor: “Birincisi özel sektörle rekabet halinde olan kamu işletmeleri kamu gücünden kaynaklanan nedenlerle rekabetçi avantaj sağlıyor ve bu durum piyasadaki rekabeti olumsuz etkiliyor. Bir kamu işletmesine vergi muafiyeti tanıyarak ilgili kamu işletmesinin, rakiplerine göre maliyet bakımından daha avantajlı konumda olmasını sağlamak bu duruma örnek olarak verilebilir. İkincisi ise, kamunun özelleştirmelerle piyasalardaki faaliyetlerinden çekilirken tercih ettiği politika ve uygulamalar ile piyasaları etkilemesidir.”
UÇUŞ İZİNLERİYLE İLGİLİ THY LEHİNE DÜZENLEME REKABETE AYKIRI
Raporda kamu şirketlerinin avantajları sebebiyle rekabeti bozduğuna yönelik gelen şikâyetler üzerine Rekabet Kurumu’nun yaptığı tespitlere de yer verildi. Buna göre kamu mevduatının kamu bankalarında tutulması zorunluluğu, kamu bankalarının mevduattaki payını artırıyor ve bankacılık piyasasında özel bankalara karşı kamu bankaları lehine rekabet avantajı sağlıyor. Yine havayolu sektöründe uçuş izinleri ve devletlerarası ikili hava ulaştırma anlaşmalarıyla ilgili Türk Hava Yolları (THY) lehine düzenlemelerin, rekabeti sınırlandırıcı nitelikte olduğu vurgulandı. Bu nedenle, hava taşımacılığı sektöründe rekabetin tesisi bakımından rekabetin önemli unsurlarından biri olan slot tahsisinin THY ile ilişkili olmayan bağımsız bir kurulun eliyle yürütülmesi gerektiği ve devletlerarası ikili hava ulaşımı anlaşmaları kapsamına sadece tek havayolu şirketinin dâhil edilmemesi yönünde önerilerde bulunulduğu hatırlatıldı.
REKABETİ SINIRLAYICI DÜZENLEMELERDEN KAÇINILMALI
Raporda kamunun düzenleyici olarak yaptığı müdahalelerin piyasaların işleyişini olumsuz etkileme riski bulunduğuna, bu sebeple düzenleme sınırlarının iyi belirlenmesi ve rekabeti mümkün olan en az düzeyde sınırlayacak şekilde düzenleme yapılması gerektiğine vurgu yapıldı. Kamunun düzenlediği mal ve hizmet alım ihalelerinin de piyasaya müdahale kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilen raporda bu konuyla ilgili öneriler de şöyle sıralandı: “İhale sürecine katılımın gereğinden fazla sınırlanmaması. Katılımcılara eşit şartlarda rekabet olanağı verilmesi. Katılımcılar arasında danışıklı davranışların kolaylaştırılmaması.” Malî yardım, yatırım yeri tahsisi ya da vergi muafiyeti gibi çeşitli yollarla verilen devlet desteklerinin de teşebbüsler arasındaki rekabet koşullarını belirli bir teşebbüs ya da teşebbüs grubu lehine veya aleyhine bozma olasılığı taşıdığı belirtildi. Devlet desteğinin rekabetçi yapı üzerindeki muhtemel etkisinin değerlendirilmesi, rekabetçi yapıyı en az etkileyecek yöntem ve araç alternatiflerinin seçilmesi gibi hususlar dikkate alınarak gerçekleştirilmesi gerektiği ifade edildi.
Raporun sonuç bölümünde mevcut durumda rekabet savunuculuğu görevinin Rekabet Kurumu tarafından yürütüldüğü hatırlatıldı. Kamunun rekabeti olumsuz etkileyebilecek düzenleme ve işlemlerine yönelik Rekabet Kurumu’nun da içinde bulunduğu ilgili kamu kurumlarının temsil edileceği resmî bir danışma mekanizmasının oluşturulması rekabet politikasının kurumsallaştırılması açısından faydalı olacağına vurgu yapıldı.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/kamuya-saglanan-imtiyazlar-rekabeti-etkiliyor-mu/410587