Yazdır

Türkiye'nin notu ne olacak

Tarih: 26 Mart 2014 - 05:01

​ Türkiye, şirketlerinin finansal kırılganlığı nedeniyle not kaybı ile yüz yüze. Fitch ve Moody’s sıkıntıya dikkat çekiyor

Moody's'in geçen hafta 10 Türk bankasını izlemeye almasının ardından şimdi dikkatler nisan ayında gerçekleşecek 2 derecelendirme kuruluşunun Türkiye'ye vereceği nota çevrildi. Seçimlerden sonra açıklanacak notlar nasıl olacak? Ekonomist Uğur Gürses, Radikal'deki köşesinde bu konuyu analiz etti. İşte o yazı:

Gelişen ülkeler içinde en kırılgan olarak işaretlenen Türkiye, son dönemde Anayasal ve siyasal bir krizin de tam içine yuvarlanmış durumda. Geçmişte bankacılık ve kamu maliyesinin görünümü nedeniyle ‘yatırım sınıfı’ kredi notuna erişimi zor ve geç olan Türkiye, şimdi şirketlerinin finansal kırılganlığından dolayı not kaybı ile yüz yüze; bu da son 5 yıldaki ekonomi politikasının bir sonucu.

Önceki gün Brezilya’nın notu da S&P tarafından yatırım sınıfı olarak adlandırılan grubun en alt basamağına çekildi; maliye politikasında bütçe dışı faaliyetlerin kredibilite kaybı yarattığı temel gerekçeler arasında. Bu indirim, diğer taraftan şunun da işaretini taşıyor; dereceleme kuruluşları gelişen ülkelerde ortaya çıkacak olumsuzluklar konusunda fazlasıyla alarm durumunda.

SEÇİMDEN SONRAKİ HAFTA KRİTİK

Nisan ayının ilk haftasında Türkiye’nin notu düşürülmese de görünümünün olumsuza çevrilmesi benzer bir etkinin kapısını açacaktır.
Ekonomi politikasında akışa bırakılmışlık ve faiz takıntısı, Anayasal kurumların felç olması, siyasette yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarına yürütme eliyle örtbas çabası, özgürlükleri yargı kararı bile olmadan kısıtlama gibi kararlarla bir an için ‘her türlü saçmalığı yapalım, bakalım ekonomiye ne oluyor’ deneyi yapıldığını düşünebilirsiniz. Ancak bu kadar basit değil, basit değil çünkü böyle bir gidişatın sonuçları Türkiye’nin en önemli can damarından vurabilir; finansman kanalından. Bu kanalın da en önemli trafik işareti kredi dereceleme notları. İşte son 10 günde kredi dereceleme kuruluşlarında kaygılı bir kıpırdanma var. Temel endişe de şirketlerin artan riskleri. Dolaylı olarak da bankaları, sonra da ülke görünümünü ve notunu zincirleme olarak etkileyecek olan bir risk bu.
Son 10 yılda küresel fon akımlarının bolluğundan yararlanan Türkiye’nin şirketleri, borçluluklarını ciddi biçimde artırdı. IMF verilerine göre hızla borçlanan Türk şirketlerinin kaldıraç oranı (borç/özkaynak) 2007’de yüzde 65’den 2012 sonunda yüzde 105’e çıktı. Merkez Bankası verilerine göre de, finans dışı şirketlerin açık döviz pozisyonu 2007’de 54 milyar dolardan Ocak ayında 174 milyar dolara ulaştı. Sadece son 6 aydaki kur ve faiz artışı, şirketlere önemli mali hasarlar getirdi.  
Kredi dereceleme kuruluşlarından Fitch 4 Nisan’da, Moody’s ise 11 Nisan’da Türkiye’nin kredi notunu açıklayacaklar. Her iki kuruluşun Türkiye’ye verdikleri not ‘yatırım’ sınıfı notların en düşüğünde. S&P ise Türkiye’yi hala ‘spekülatif’ sınıf kredi notunda tutuyor.
Türkiye Moody’s ve Fitch’den yatırım notu aldığında temel soru şuydu; bu notların üzerine birer basamak daha çıkmaktan çok, Türkiye bu notları koruyabilecek miydi? Yukarı doğru çıkarken şirketler ve bankaları kredi derecesi limiti, ülke kredi derecesidir. Ancak düşerken alt tarafta öyle bir sınır yok.

10 TÜRK BANKASI İZLEMEDE

Yatırım sınıfı not veren Moody’s, geçen hafta 10 Türk bankasını not indirimi için izlemeye aldığını açıklamıştı. Önümüzdeki 1-1.5 yıllık dönemin bankacılık sektörü için zorlu olacağı ifade edilirken; büyümedeki yavaşlama, küresel unsurların da etkisiyle artan fonlama maliyetleri, mevcut politik ortamın getirdiği belirsizlik başta gelen nedenler arasında sayılıyordu. 
Moody’s dün yayımladığı ve gelişen ülkelerdeki dalgalanmaları ele aldığı raporunda, mali piyasalardaki oynaklık ve siyasal çalkantının Türkiye’nin dış kırılganlığını artırdığını not düştü. Raporda,  düşük döviz borcu ve maliye politikasının ekonomideki şokları karşılayabileceği notu da düşülmüş.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch de önceki gün, Türkiye’de şirketlerin; ekonomik yavaşlama, artan faizler ve döviz kuru artışı karşısında Avrupa, Afrika ve Orta Doğu’daki gelişen ülkeler arasında en hassas olan grubu oluşturduğunu söylüyordu. Fitch, 2014 ve 2015’de döviz kurunda yüzde 15’lik artış, iç borç faizlerinde de 2.5 puanlık artış senaryosunda şirket kaldıraçlarının 1.5 kat artacağını hesaplamış. Bunun anlamı şirketlerin borç ödeme gücünün azalmasıdır.

TÜRKİYE’NİN KREDİ NOTUNDA SON DURUM

Fitch: BBB- Yatırım yapılabilir
S&P: BB seviyesinde. 
Yatırım yapılabilir seviye için iki not arttırımı gerekiyor. 
Moody’s: Baa3 seviyesinde. Yatırım yapılabilir.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/turkiyenin-notu-ne-olacak/410561