Bu yıl ki şampiyonlar ligi maceramıza Stamford Bridge’teki son doksan dakikayla veda ettik.

Hedefi her zaman kazanmak ve daha ileriye gitmek olan Galatasaray için, (zor bir gruptan çıkma başarısını göstermiş olsa da) gelinen sonucun kabul edilemez olduğunu biliyoruz.

Tüm Galatasaraylıları; bu sonuçtan çok, takımın ortaya koyduğu dirençsiz ve mücadelesiz futbolun hayal kırıklığına uğrattığının hepimiz farkındayız.

Başta Londra’da, doksan dakika boyunca takımlarını destekleyenler olmak üzere, ekranları başında maçı izleyen tüm taraftarlarımız, eleştirilerinde sonuna kadar haklıdır. Bu eleştirilerden herkes gereken dersi çıkaracaktır elbette…

Ancak hayat devam ediyor.

Galatasaray, kurucusu Ali Sami Yen’in koyduğu hedef doğrultusunda,"Yabancı olan takımları yenip adını dünyaya duyurmak" için, gelecek yıl da devler ligi macerasına kaldığı yerden devam etmek zorundadır.

Bugün çeşitli kademelerde Galatasaray’a hizmet edenlerden hiçbirimiz, yarın yerlerimizde olmayabiliriz. Ama, Galatasaray arması gelecek yıl da mutlaka orada olmalıdır. Orası Galatasaray’ın arenasıdır.

Bunun için yalnızca dokuz haftamız var.

Bu dokuz haftada, hocanın oyundan aldığı oyuncular kızmayacak, kırılmayacak.

Bu nedenle eleştiriye uğrayan hoca kızmayacak, kırılmayacak.

Yönetim kendisine gelen eleştirilere kızmayacak, kırılmayacak.

Taraftar da takımına küsüp kırılmayacak.

Kısır tartışmaların arasında unutulmamalı ki, Galatasaray'ın her yıl Avrupa'da yarışma hakkına sahip olması bile, Türk futbolu ve taraftarlarımız için başlı başına gurur kaynağıdır.

Özetle;

Bütün zorluklara ve engellemelere rağmen pes etmedik, etmeyeceğiz!

Bundan böyle, Galatasaray armasına yakışır biçimde savaşmaları için oyuncularımızın yanında olacağız.

Ligin sonuna kadar sahamızı kapattırmamak için hep birlikte gereken özeni göstereceğiz.

Her sonuca açık olan futbolda, dördüncü yıldız Kaf Dağı’nın ardında değildir.

Tek tek isimleri sayıldığında rakiplerinin hayal bile edemeyeceği bir kadroya sahip olan Galatasaray, taraftarıyla kenetlendiğinde Türkiye ’nin en büyük gücü olduğunu bir kez daha ispatlayacaktır.

Yine unutulmamalı ki; "Savaşı kaybetmek bir şeyi, cesareti kaybetmekse her şeyi kaybetmektir."