HSYK kararnamesinde "hizmet gereği" gerekçesiyle atanan iki savcıdan biri olan Mehmet Yazıcı, 2010 yılında kendi meslektaşı, dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner ile karşı karşıya gelmişti.

Olay, Savcı Yazıcı'nın Cihaner'in makamında yaptığı arama sırasında gerçekleşmiş, Cihaner, Savcı Yazıcı'nın kendisini "eşkiya gibi" tartakladığını söylemişti. 
Aysel Alp, Hürriyet'teki haberinde Cihaner'in HSYK'nın "hizmet gereği" gerekçesiyle Savcı Mehmet Yazıcı'yı Mersin'den Eskişehir'e atamasıyla ilgili görüşlerini aktardı. 

CİHANER: HİZMET GEREĞİ HSYK İÇİN JOKER KAVRAM

Eskinin Başsavcısı, şimdinin CHP Milletvekili Cihaner, öncelikle HSYK'nın atama listesinde, sadece Savcılar Zekeriya Öz ve Mehmet Yazıcı için kullanılan "hizmet gereği" ifadesinin anlamını anlattı. Cihaner, 1961 Anayasası ile hakim ve savcılara getirilen coğrafi teminatın daha sonra yapılan değişikliklerle ortadan kaldırıldığına dikkat çekti ve "hizmet gereği, HSYK için joker bir kavram oldu. Eş durumu, hastalık, kendi talebi gibi gerekçeler olmadığında, bu gerekçeyle hakim ve savcıların yerleri değiştirilir oldu" diye konuştu.

"KOLLUĞUN YAPMADIĞINI YAPTI..."

Cihaner, Savcı Yazıcı'nın o dönemde kendi makamında yaptığı aramayı "hukuksuz" olarak nitelendirdi. Makamında ve evinde arama yapma kararı konusunda da, Savcı Yazıcı'nın "yetkisiz ve görevsiz" olduğunu" vurgulayan Cihaner, "izin almaları gerekiyordu. Oysa arama için izin de almamışlardı" dedi.

Arama yapılırken Savcı Yazıcı'nın, "kolluk görevlisinin bile yapmayacağı şekilde" hareket ettiğine dikkat çekerek şöyle konuştu;
"Yazıcı o zaman bir kolluk görevlisinin bile yapmayacağı şekilde, kolumdan tutmuştu.  Aramada bir kolluk görevlisi gibi, canla başla görev yapmıştı. Ben savcı olduğunu bilmiyordum, sonradan öğrendim. Ve o sözleri söyledim"

MAHKEMELİK DE OLMUŞLAR

Cihaner, Yazıcı hakkında o dönemde "eşkiya gibi" ifadesini kullanmıştı.

Savcı Yazıcı'nın bu ifade nedeniyle, o dönemde aynı davaya bakan bir diğer savcı, Osman Şanal'la birlikte kendisine "hakaret davası açtığını" da anlatan Cihaner, "hukuksuz bu arama için, HSYK onlar hakkında soruşturma izni vermezken, benim onlara hakaret ettiğim gerekçesiyle, hakkımda dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin, soruşturma izni vermişti. Hakkımda dava da açıldı. Ancak milletvekili olduğum için, dokunulmazlık kapsamında bu dava askıya alındı."