Merkez Bankası piyasanın önüne geçerek, yeni bir araç eklemeden faiz artışı yapması geniş yankı uyandırdı. TCMB’nin 2006 aksiyonu ve Hindistan Merkez Bankası’nın 2 ay önceki adımlarıyla benzerlikle karşılaştırıldı.

Kredibilite, bağımsızlık konusu bir yana, kurdaki volatilitenin olumlu olarak etkilenmesi kaçınılmaz oldu. Ama işin bir de” bundan sonra ne olur?” kısmı ve de Borsa İstanbul üzerine yansıması var. Bir taraftan Yarın Garanti Bankası’nın 4.çeyrek bilançosuyla başlayacak bilanço dönemi kritik. Endeksin lokomotifi bankacılık endeksine kararın yansıması merak konusu. Bloomberg HT piyasanın nabzını yokladı.

Mevduat faizleri ve kredilere yansıma nasıl olur?

Önceden bankaların %7,75’ten fonlanıyordu, ağırlıklı fonlamanın ’a çekilmiş 1 haftalık repo oranından yapılacağı açıklandı. Böylece 1 hafta önceki PPK kararının ardından %7’lerden %8-8.50’a gelir denilen TCMB ağırlıklı fonlama maliyeti de yeni durumda -11 bandına gelmesi bekleniyor. %8-9 lardaki mevduat faizlerinin ise çift haneye ulaşarak -12’lere yükselmesi beklenir. Bankalar “fonlama maliyetlerindeki bu artışı ne kadar krediler tarafına yansıtacaklar?” bu nokta önemli. Bir de işin aktif pasif vade uyumsuzluğu var ve hiç şüphesiz bunun net faiz marjına yansıması konusu. Tüm bunların genel anlamda tüm faizlerin yükselmesi ile birlikte önümüzdeki çeyreklerde banka karlarına etkisini olumsuz etkilemesi bekleniyor.

Menkul kıymet portföyleri olumsuz etkilenir?

Bankaların menkul kıymet portföylerine olumsuz etki yapması beklenen kararın krediler açısından ise kredilerin yeniden fiyatlanmasının yaklaşık 1 ay sürmesi beklentisiyle etkinin bir miktar gecikmeli olarak görülebilir. Bankacılık sektörünün kısa vadede baskı altında kalması beklenirken, toparlanmanın ancak 3.çeyrekten itibaren sirayet etmesi öngörüsü var. Ancak bu süreçteki kurdaki seviyelerin iyileşmesi, batık kredilerin oluşmasını engellemesi açısından olumlu karşılanıyor. Yeni oluşan karar geçici olarak algılanması durumunda ise Bankacılık endeksinde orta vadede bir toparlanma görülebileceğini de not edelim. BGC Partners MB’nin yeni kararlarını yaklaşık 2-3 ay sürdürmesini bekliyor.

Kurumların  yeni döneme ilişkin beklentileri;

VTB Capital

“Sene sonu endeks hedefimi risksiz faiz oranındaki değişiklik ve özsermaye karlılığındaki beklentilerle birlikte 65 bin. Sermaye maliyeti ve kar beklentilerinde aşağı revizyondaki öngörüler endeks hedefini aşağı çeken nedenler. Endekste V şeklinde bir seyir bekliyoruz. Yılın ilk yarısında gerçekleşeceğini düşündüğümüz 50 bin seviyeleri daha iyi giriş imkanı sağlayacaktır. Büyümedeki yavaşlama, kur riski ve düşük alım satım likiditesi açısından finans dışı şirketler daha riskli gözüküyor. Defansif olmak bundan böyle yatırım yapmak adına güçlü bir done olmayabilir”

BGC Partners

“Faiz kararının endekse etkisinin önümüzdeki günlerde negatif olmasını bekleriz. Ama reaksiyonun boyutu TL’nin karara ne kadar iyi tepki verdiğine bağlı olacak. Piyasa beklentilerinin 150-200 baz puan üzerinde gelen bir faiz artırımı 2014 kar beklentilerini -15 aşağı çeker. 1ç ve 2.çeyrek sancılı geçebilir, böylece sancı bankacılık endeksinde olur. Ancak TCMB’nin daha geleneksel politikalara dönüyor olması ve faizlerin yüksek seviyelerde dengelenmesi orta vadede bankalara pozitif yansır. Bu anlamda 3.çeyrekten itibaren marjlarda ve faiz makaslarında sert iyileşme görülebilir. Batık kredi oranlarının performansı ve büyümeye bağlı olarak, bankaların ancak orta vadede olumlu etkileneceğini ve bunun 2015 karlarına yansımasını bekleriz. “

Garanti Yatırım

“Bu açıdan BİST tarafında TL kaynaklı pozitif etki, bankacılık sektörüne yönelik beklentiler nedeniyle sınırlı kalabilir. Son gelişme büyüme, karlılık gibi başlıklarda hisse piyasası açısından yeni bir riski gündeme getiriyor olması nedeniyle değerlemeler üzerinde baskı yaratmasını bekliyoruz.Bankaların fonlama maliyetlerinde yaşanacak hızlı yükselişler marjlar üzerinde baskı yaratacak, aşağı yönlü kar revizyonları kaçınılmaz. TCMB’nin son faiz hareketi sonucu bankaların ortalama fonlama maliyetinin - arasında oluşmasını bekliyoruz. Bu hareket sonucunda mevduat faizlerinin de seviyelerine yükselmesi olası. Bankalar için kritik konu, fonlama maliyetinde artışların ne seviyede kredi piyasasına yansıyacağı. Halihazırda son 3 haftadır özellikle bireysel kredilerde ciddi bir yukarı fiyatlama başladı, bu hareketle yukarı fiyatlamanın ticari kredilerle daha yüksek bir şiddette devam etmesini bekliyoruz.Net faiz marjında düşüş: Bankalarda aktif pasif vade uyumsuzluğu ortalama 7 ay, dolayısıyla net faiz marjı etkisi kaçınılmaz bir şekilde olumsuz olacak. Analizimize göre, TL faizlerinde yaşanan ortalama 1 puanlık artış, 6 büyük bankanın net faiz marjını ortalama 10 baz puan aşağı çekecektir. Olası 4 puanlık ortalama artış dolayısıyla marjlar üzerinde 40 baz puanlık olumsuz etkiye neden oluyor. Banka karlarında aşağı revizyon olasılığı: Ayrıca 1 puanlık TL faiz yükselmesi bankaların karını %5,6 aşağı çekiyor. Ortalama fonlamanın 4 puan yukarı gideceğini düşündüğümüz durumda bu hareketin 2014T karlılık etkisi %23 seviyesinde olacaktır.”

Teb Yatırım

“Bankalar finans dışı şirketlere karşı bu çeyrekte daha avantajlılar çünkü TÜFE’ye endeksli getirilerin net faiz gelirlerini desteklemesini bekleriz. Kredi büyümesi operasyonel gelirleri desteklerken, TL krediler bu çeyrekte %4,5, Yabancı para cinsinden krediler %2,5 artış kaydetti ($ bazında). Böyle düzeltilmemiş kredi büyümesi çeyreklik %5,9 olurken, mevduat büyümesi %5 olarak gerçekleşti. Takipteki krediler çeyreklik bazda %2,9 olurken, kurdaki değer kaybının takipteki kredilere henüz yansımadığı görülüyor. İhracata dayalı ve KOBI kredileri adına ayrılacak karşılıkların düşürülmesi ise 4.çeyrek banka bilançoları adına önemli. Talepteki düşüşü ve marjların zayıflaması adına ise 1Ç14 rakamlarını beklememiz gerekiyor. Bu çeyrekte Akbank, Halkbank ve Vakıfbank’ın Garanti, İşbankası, ve Yapı Krediye göre daha iyi rakamlar açıklamasını bekleriz.”