Yazdır

"Tuhaflıklar literatürüne girecek karar"

Tarih: 22 Ocak 2014 - 04:18

"MB bir yandan faizi artırmak gerektiğinin farkında.Diğer yandan da 'faizi değiştirmedi' havası yaratıp politikacıların talebine göz kırpma telaşında"



Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, merakla beklenen toplantısını dün yaptı. Toplantıdan çıkan kararda faiz oranlarının yükseltilmesi yoktu. Ancak bankalararası piyasadaki faizlerle ilgili verdiği karar bir şekilde faiz oranlarının dolaylı da olsa artırıldığı şeklinde değerlendirildi. Ekonomist Uğur Gürses, Hürriyet'teki köşesinde 'Paralel faiz' benzetmesi yaparak bu konuyu yazdı. İşte o yazı:
Merkez Bankası dün öyle bir karar aldı ki; merkez bankacılığında ‘deneysel tuhaflıklar’ literatürüne girer. Merkez Bankası uygulamada kullandığı hiçbir faiz oranını değiştirmedi. Değiştirmedi ama şunu da ilave etti açıklamasına; “ek parasal sıkılaştırma uygulanması gerekli görülen günlerde, bankalararası piyasadaki faizlerin yüzde 7.75 (marjinal fonlama oranı) yerine yüzde 9 civarında oluşmasının sağlanması kararlaştırılmıştır.” Faizi yükselttiğini açıklamak başka, piyasada yüksek bir yerde oluşmasının sağlanması başka. Birinde, yükseltilmiş faizden piyasaya para veriyor. İkincisinde ise miktarsal sıkılaştırma ya da daraltma yaparak faizin piyasada yüksek bir yerde oluşmasını sağlamak var. 

REUTERS’E DÜŞEN AÇIKLAMA

İlk okumada Merkez Bankası’nın açıklamasının anlamı, “ben faize ellemiyorum, ama bazı günler öyle yapacağım ki piyasadaki gecelik faizler yüzde 9’da oluşacak” demekti. Dünkü karar metni, Dr. Zümrüt İmamoğlu’nun tanımlamasıyla; “Merkez Bankası faiz artırmadı zannedenlere cevap: Artırdı. Faizi artırdı zannedenlere cevap: Tam olarak ne kadar ve ne zaman artıracağı belli değil”.
Ne zaman? Nasıl? Soruları artarda geldi. Peki, bunu nasıl yapacak diye düşünürken, bir üst düzey Merkez Bankası yetkisinin Reuters’a yaptığı açıklama düştü önümüze; üst düzey yetkili, “Ek parasal sıkılaştırma günlerinde TCMB, BIST’te kotasyon yoluyla sağlayacağı fonlamanın faizini yüzde 9 olarak belirleyecek” demiş. Yani piyasadaki faizin yüzde 9’da oluşması, Merkez Bankası’nın yüzde 9’la piyasaya para vermesi ile olacak, miktar sıkılaşması ile değil.

RESMİ DEĞİL FİİLİ

Merkez Bankası faizin üst tavanını yüzde 9’a çektiğini açıklama metnine gömdüğü gibi, bunun resmi bir faiz artırımı olduğunu da saklıyor. Sorarlarsa yüzde 9 kotasyon girerek bunu sağlayacağını anlatıyor. Resmiyette yok ama fiili olarak tavanı yüzde 9’a çekmiş demek. Merkez Bankası’nın faiz koridoru yüzde 3.50-7.75 arasında. Haftalık vadede yüzde 4.50, gecelik vadede ise yüzde 6.75 ve yüzde 7.75’le piyasaya para veriyor. Piyasaya verdiği paranın ortalama faizi son dönemde yüzde 7’de seyrediyordu. Ek parasal sıkılaştırma günlerinde faizin yüzde 7.75’de oluşmasını sağlıyordu. Tavan faizi yüzde 7.75 olduğu için bu normaldi. Ama dünkü açıklamadaki gibi, tavan faiz yüzde 7.75’i değiştirmeden faizin piyasada yüzde 9’da oluşmasını nasıl sağlayacağı soru işareti yaratmıştı. Reuters’a yapılan açıklama ‘paralel bir faiz artışı’ yapıldığını, bunun da kayıtlara girmediği ortaya çıkıyor. Bırakın sıradan bir tasarrufçuyu, uzmanı olanların bile kafasını karıştıran, itibar kaybı yaratan bir tablo sunuyor.

Popülist duruşa göz kırpma telaşı

MERKEZ Bankası bir taraftan çok iyi farkında ki; piyasaların gerisinde kalmış durumda, faizi yüklü biçimde artırmak gerektiğinin farkında. Diğer taraftan da ‘faizi değiştirmedi’ havası yaratıp politikacıların popülist duruşlarına göz kırpma telaşında.
Yapması gerekenleri politik kaygı ve baskılarla yapmaktan kaçındıkça, ödeyeceğimiz bedel giderek daha pahalı hale getiriyor.
Merkez Bankası dünkü açıklamasında “yakın dönemde yapılan vergi ayarlamalarına ve döviz kuru hareketlerinin gecikmeli etkilerine bağlı olarak enflasyon göstergelerinin bir süre daha yüzde 5 hedefinin belirgin olarak üzerinde seyredeceği tahmin edilmektedir” derken, buna karşı politika tepkisini sadece belli günlerde piyasa faizinin yüzde 9’a getirilmesi ile çapalanacağı düşünmesi büyük hata.

YUMURTA KAPIYA GELMEDEN YAPAMADI

Merkez Bankası’nın son 4 yıldır, şu ya da bu nedenle faiz artırım kararlarını ‘yumurta kapıya gelmeden’ yapamadığına tanık oluyoruz. Artırım yapması gereken zamanlarda yapamadığı gibi, sonra zorunluluk halini aldığında ise çeşitli araçlar icat ederek bu artırımları sakladığı, en sonunda iş kontrolden çıkacak gibi olduğunda ise sert artırımlara gittiğine tanık olduk. Eski başkan Durmuş Yımaz’ın son konuşmasında aktardığı, eski bir merkez bankacı olan J.C.Stamp’ın o çok sevdiğim sözünü anımsatayım; “Sorumluluklarımızdan kaçınabiliriz, ama kaçınmanın sonuçlarından kaçamayız”.

Dolarda yeni rekor

MERKEZ Bankası Para Politikası Kurulu kararının açıklanmasının ardından piyasalarda ilk etapta büyük hareketlilik yaşandı. Dolar dakikalar içinde 2.2689 TL’ye çıkarak rekor kırdı. Euro da 3.0680 TL’ye yükselerek rekoru tazeledi. Ancak kararda ek parasal sıkılaştırma yapılacak günlerde Merkez Bankası’nın faizi yüzde 9’a kadar çıkarabileceğini belirtmesi ile dolar ve Euro rekor seviyelerden düştü. Dolar öğleden sonra 2,2520 TL’ye gerilerken Euro da rekor seviyelerden 3,0440 TL’ye kadar düştü. Ancak piyasalar kapanırken ise dolar ve Euro’da yine rekora yakın seviyeler görüldü. Dolar günü 2,26 TL’den kapanırken Euro’da kapanış 3,0580 TL olarak gerçekleşti. Borsa ise dün kurul kararı öncesi öncesi günlük yüzde 1,39 kazançla 66 bin 679 puandan ilk seansı kapadı. Borsada karar sonrasında ikinci seansta ilk seansa göre düşüş yaşanırken endeks günü yüzde 0,84 artışla 66 bin 318 puandan kapadı.
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/tuhafliklar-literaturune-girecek-karar/406192