Geçen haftanın gündemi yine döviz kurları oldu. Hafta içinde 2.21 TL’yi gören dolar kuru tarihinin en yüksek seviyesine çıktı. Euro da 3 TL’nin üzerine adeta yerleşti. Bu arada kurların arttığı her dönemde olduğu gibi piyasada “kurların gelebileceği seviyeler” üzerine sürekli tahminler yapılmaya başladı. Kimine göre dolar 2.30’lara, kimine göre 2.50 TL’lere kadar çıkabilir. Her kriz ortamında olduğu gibi, hemen herkesin tahmin yaptığı bu dönemde Para Dergisi parayı yöneten uzmanlara kur tahminleri ve “Hangi gelişme olursa hangi seviyelere gelinir?” sorusunu sordu.
“KURLAR AŞIRI DEĞERLİ”
Öncelikle belirtmekte fayda var, bir soruyu yönelttiğimiz hemen herkes döviz kurlarının aşırı değerli olduğunu vurguladı. Kısa vadede yükseliş yaşansa bile yerel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yaklaşık dokuz ay – kurların bugünkü seviyelerinin altına ineceği iddia edildi. Ancak bunun gerçekleşmesi için son dönemde TL’deki değersizleşmeyi tetikleyen global likiditeye ilişkin kaygıların tırmanmaması gerektiği de belirtiliyor. Uzmanların kur konusundaki ortak görüşlerinden biri de dolarda ak ile karanın bu hafta belli olacağı yönünde. Bunun nedeni ise Merkez Bankası (MB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) bu hafta toplanacak olması. Söz konusu toplantıdan faizlere ilişkin çıkacak kararın kısa vadede kurlar üzerinde belirleyici olacağı düşünülüyor.
MB KARARI, NASIL ETKİLER?
Kurlar üzerinde kısa vadede belirleyici olacak bir diğer konu ise, 17 Aralık tarihinde başlayan gelişmelerin izleyeceği seyir. Ancak, içeride önümüzdeki günlerde olağanüstü gelişmeler yaşanmazsa Merkez Bankası’nın yarınki (21 Ocak Salı) toplantısının döviz kurları üzerindeki belirleyici olacağı tahmin ediliyor. Kısacası gözler bu hafta Merkez Bankası’nda olacak. Peki, Merkez Bankası ne yönde karar alabilir? Ve bu kararlar döviz kurlarını nasıl etkiler? Bu soruları yönelttiğimiz uzmanlara göre, MB’nin Salı günkü toplantısında dört farklı karar çıkabilir. Bu kararların kurlar üzerindeki olası etkileri ise şöyle özetleniyor:
* Merkez Bankası faiz konusuna duyarsız kalır ve “önceliğim enflasyon” derse; bu durumda kur kısa vadede 2.30 TL’lere çıkabilir.
* Merkez Bankası faiz artırmaz ancak ‘gündemimde var’ vurgusu yaparsa; bu durumda piyasalarda kısa vadeli bir şok etkisi yaşanabilir ve kurlar 2.20 TL’lerdeki seviyesini korur.
* Merkez Bankası piyasalara yüzde 4.5 faizle verdiği parayı kısar, yani “örtülü faiz artışı” yaparsa; bu durumda da kurlar 2.20 TL’lerdeki seviyelerini korur.
* Merkez Bankası yüzde 7.75, faiz üst bandında 0.50 veya 0.25’lik bir mini faiz indirimi yaparsa; bu durumda kurlar 2.15 TL’nin altına iner. Ancak uzmanlara göre bu en düşük ihtimal.
“ORTA VADEDE TL DEĞERLENECEK”
Anadolubank Genel Müdür Yardımcısı Recep Atakan: Merkez Bankası reel efektif kur endeksine göre son dönemde Türk Lirası aşırı değersizleşti. Başka bir ifadeyle kurlar aşırı değerli hale geldi. Global piyasalarda değişen yatırım iklimi nedeniyle yalnız TL’nin değil ülkelerin para birimleri değersizleşti. Buna ilave olarak Türkiye’deki siyesi gelişmelere bağlı yaşanan karışıklık da fiyatlara yansıdı.
Gelinen bu seviyeler bir kesim için fırsat yaratabiliyor. Çünkü kısa vadede olmasa da orta vadede TL’nin değerleneceğini ve kurun bugünkü seviyelerin altına ineceğini düşünüyorum. Kısa vadede ise durum biraz daha farklı. Öncelikle unutulmaması gereken bir şey var; o da Türkiye’nin her yıl 60-70 milyar dolarlık fonlama yapmak zorunda olması. Bu ödeme kırılganlığı yaratıyor. Ayrıca yüksek cari açık ve siyasi belirsizliklere bu etki artıyor. Bu yüzden kura ilişkin tahmin yapmak zor.
Ancak bence çok kısa vadede piyasaların seyrini, iç siyasi gelişmeler ve Merkez Bankası’nın bu hafta yapacağı toplantıda alacağı faize ilişkin karar belirleyecek. Merkez Bankası’nın bu toplantıda faiz artış sinyali vermesi veya faiz arttırması piyasalardaki tansiyonu yumuşatır. Şayet faiz kararına işaret etmezse kurlar bir miktar daha yukarı gidebilir. Uzun vadede ise kurlar bu seviyenin altına inecektir. Bu ortamda piyasaları yakından takip edemeyen yatırımcılar mevcut pozisyonlarını korumalı. Hatta portföylerinde döviz olanlar kurun yükseldiği bu seviyelerden bir miktar TL’ye dönerek karlarını realize edebilir.
“ÜST SINIR 2.30 TL”
ALB Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Arda Coşar : Dövizdeki yükseliş siyasi stres sona erene kadar devam edecek. Özellikle dolar/TL’nin 2.1950 seviyesinin üzerinde kapanış gerçekleştirmesi, paritenin yeni bir bant hareketine başlamasına neden oldu. 2.30 TL bu bandın üst kısmı. Siyasi stresin artmasıyla birlikte bu seviyeye doğru bir yükseliş görülebilir. Dolarda 2.1950 seviyesinin altında kapanışlar ise paritenin tekrar satış baskısı altında kalmasına neden olur.
Burada dikkat edilmesi gereken husus ise, T.C. Merkez Bankası’nın 21 Ocak’ta gerçekleştireceği PPK toplantısında alacağı kararlar. Toplantıdan faiz artırım kararı çıkarsa dövizde satış baskısı görülebilir.
Ancak burada asıl önemli olan siyasi stresin ne kadar devam edeceği. Bu ortamda dolar/TL’de direnç seviyeleri; 2.2100-2.2200-2.2300; destek seviyeleri ise 2.2000-2.1950-2.1850TL’de. Euro’da ise direnç 3.0140-30370-3.0600; destek ise 3.0020-2.9805-2.9500 TL seviyelerinde. Yatırımcılara belirsizliklerin yoğun olduğu bu ortamda kurun çok yükselmesi nedeniyle döviz alımı tavsiye etmiyorum.
“TCMB’NİN 21 OCAK’TAKİ KARARLARI BEKLENMELİ”
İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdürü Egemen Çandır: 2014’ün ilk çeyreğinde TL, dolar ve euro karşısında değersiz kalmaya devam edebilir. Çünkü seçimlere kadar olan süreçte siyasi endişelerin devam etme olasılığı ve yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yatırımda beklemeye geçmesi olası. Ayrıca ABD’deki ekonomik toparlanma sinyallerinin devam ettiği bu ortamda, cari açığın finansmanı için gerekli olan sıcak para girişi de duraksayabilir. Yılın ilk çeyreği için dolarda 2.30-2.32 TL, euro için de 3.03-3.04 TL olası görülüyor. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizlerini veya üst bandı artırarak müdahale etmesi durumunda kurlarda kısa süreli bir satış görülebilir. Bu durumda aşağıda dolar için 2.16 ve 2.14 TL, euro için 2.9750 ve 2.95 TL destek seviyeleri olabilir. Bu ortamda döviz almak için TCMB’nin 21 Ocak’taki kararları beklenmeli.
Faizlerde artışın yapılmadığı veya üst banttan borçlanmanın sınırlanmadığı ortamda, volatiliteden zarar görmemek için mevcut fiyatlardan alım yapılabilir. Merkez Bankası’nın faiz oranlarını yükseltmesi durumunda ise kurlarda biraz geri çekilme beklenmeli.