Vehbi Koç Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel’in eşi işadamı Nusret Arsel’in cenazesi, bugün İstanbul’da toprağa verilecek. Tedavi gördüğü Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’nde 93 yaşında hayatını kaybeden Arsel için Teşvikiye Camisi’nde öğle vakti cenaze namazı kılanacak. Nusret Arsel’in cenazesi, Zincirlikuyu’ndaki aile mezarlığına defnedilecek.
İstanbul’da 1921’de doğan Nusret Arsel, çocukluk yaşlarından başlayarak, bir ülkenin yeniden kurulma ve modernleşerek gelişme mücadelesine tanıklık etti ve bir işadamı olarak bizzat bu mücadelenin ekonomi cephesinde yer aldı. Arsel’in, sadece içinde yer aldığı sanayi hayatı değil, Türkiye’nin kalkınmasında önemli rol oynayacağına inandığı tarım ve hayvancılık sektörlerinin iyileşmesi de meselesi oldu.
Koç Grubu’nda birçok şirketin kurucusu oldu
Gazi Lisesi ile Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Arsel, doktorasını Paris Sorbonne Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yaptı. Arsel, eğitim hayatı boyunca çalıştı.
Çocukluğundan beri tanıdığı Vehbi Koç’un iş teklifiyle 1953’te, Ankara’daki Koç Ticaret Şirketi’nin Genel Müdür Yardımcısı olan Nusret Arsel, Siemens’in kuruluş çalışmalarına katıldı, şirketin Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptı.
Koç Grubu’ndaki pek çok şirketin kurulmasında ve gelişmesinde emeği olan Nusret Arsel, bu şirketlerde Yönetim Kurulu Üyeliği görevini üstlendi.
Sosyal aktivitelerle ilgilenmeye de çok önem veren Nusret Arsel, 15 yıl Paris Uluslararası Ticaret Odası Enerji Komisyonu’nda Türkiye’yi temsil etti. Enerji ve enerji tasarrufu konularında çalışmalarıyla tanınan Arsel, Türk tarımının gelişmesi konusundaki araştırmalar yaptı, makaleler kaleme aldı. Arsel, 1982’den beri de Malezya Fahri Başkonsolosluğu görevini sürdürdü. Nusret Arsel’in sosyal hayata ve iş hayatına yaptığı katkılar çeşitli kurumlar tarafından ödüllendirildi.
Resme olan yeteneği uzun yıllar gizli kaldı
İş adamı Nusret Arsel için hayatında sanatın ayrı ve özel bir yeri oldu. Çocukluk yaşlarından beri iyi bir klasik müzik dinleyicisi olan Nusret Arsel’in, güzel sanatlara olan ilgisi de lise yıllarında, sanata ilişkin bir eğitim almamasına rağmen yaptığı heykellerle ortaya çıktı. Kendisine sanat alanında bir kariyer çizmeyi düşünmediğinden bu yeteneği sevgili dostu ünlü ressam Rasin’in (Arsebük) onu resim yapmaya teşvik etmesine kadar gizli kaldı. Geçirdiği bir rahatsızlığın iyileşme döneminde resim yapmaya başlayan Nusret Arsel, hayatının 25 yılında resme yer verdi.