Türkiye'de kolay para kazanmayı bilenler "köşeyi dönme"nin yollarını çok kolay öğreniyorlar. Kolay para zamanla kara paraya dönüyor. Denetim de olmayınca bazı gruplar mafyalaşarak kendi imparatorluklarını kurmaya başlıyorlar.
Bu imparatorluklar Türkiye'nin otomobil piyasasının kalbinin attığı İstanbul Bağcılar'da yer alıyor. Ulkerhaber.com'dan Ersun Giray Topçular'ın haberine göre, Bağcılar'da bulunan OtoCenter, AutoMall ve İstoç Oto Market tekelleşmiş otomobil piyasasını gözler önüne sürüyor. Günde binlerce araç alım satımları, el altından tefeciliklerin yapıldığı adı "galeri" olarak tabir edilen ticarethanelere hiçbir denetim yapılamıyor.
Geçtiğimiz ay Anadolu Yakası'ndaki Ceylan Ticaret'in 900 ticari taksi plakasını üstüne geçirip ya da açığa sattı olmayan plakaların parasını cebine atıp kayıplara karıştığını gazeteler ve TV'lerde günlerce izlemiştik. Bu büyük vurgunu hemen hergün yüzlerce galeri gerçekleştiriyor.
SATARKEN 1.3 MİLYON TL, ALIRKEN KOMİK RAKAMLAR
İstanbul'da otomobil alım satımı dışında ticari taksi plakası alım satımı da yapılıyor. Aslında sadece alüminyum bir plaka olan ticari taksi plakaları altından daha değerli oldu. 1960'tan bu yana İstanbul'da yapılan taksicilik rant halini aldı. OtoCenter denilen mecrada taksi plakaları 1.3 milyon TL'ye satılıyor. Ancak şahıs olarak galericiye satılacağı zaman teklif edilen tutarlar komik duruma düşüyor ya da galericilerin ellerinde binlerce satılmayı bekleyen plaka stoğu olduğu için alınmıyor. Bunun yanısıra plakayı parayla değil, çek ya da senetle mal sahibinden alıyorlar. Çek ve senetlerin karşılığının olup olmadığı ise muamma.
DOLANDIRMA YÖNTEMİ
1.3 milyon TL'ye sattıkları sözde plakaları genelde yurtdışında yaşayan ve Türkiye'den haberi olmayan gurbetçiler alıyor. Ellerine "cennet tapusu" diye tabir edilen bir kağıt parçası tutturuluyor ve bu sizin yasal hak aramak için tek belgeniz oluyor. Bu belge tabi ki yasal hiçbir değer taşımıyor. Normalde plakalar noter ile devredilir ve ruhsatta alıcının adı yazar. Plaka satan galericiler ise uyanıklık yaparak ellerinde olan ya da hayali plakaları 16 parçaya ayırıp her bir plakadan 1 bijon olarak satıyor. Böylece alıcı 1.3 milyon TL vermesine rağmen üstüne kayıtlı hiçbir evrak olmuyor. Bijon olarak tabir edilen satış ise yasal değil. Galerici esnafının yatırım yapmak isteyen insanları bir şekilde kandırma yöntemi olarak kullanıyor. Devletin hiçbir kuruluşunun bu gibi mecraları denetlememesinden dolayı galericiler de istedikleri gibi işlerini yürütüyorlar.
AÇIĞA PLAKA SATIŞI
Plaka satışının bir başka yolu da hayali plaka satışı. Olmayan plakaları varmış gibi alıcılara satıyorlar. Bu plakaları da bijon usulü sattıkları için elinizde hiçbir belge olmuyor. Ortada olmayan bir plakanın satışından ise büyük gelirler elde ediliyor. Düşünün ki sizin bir galeriniz var ve plaka satılır ilanı veriyorsunuz. Yatırım yapmak isteyen bir şahıs size geliyor ve plaka almak istiyorum diyor. Siz de parası ne ise verip adi bir sözleşme yaparak plaka sahibi olduğunuzu sanıp galeriden ayrılıyorsunuz.Aradan zaman geçiyor ve elinizdeki hayali plakanızı satmak istediğinizde ya galericiyi yerinde bulamıyorsunuz ya da size ileri tarihli çek, senet veriyor, karşılığı da bilinmiyor.
YASAL OLMAYAN KİRALAMA
Tüm bunların yanısıra satılan plakalar ya da hayali plakalar kiraya veriliyor. Ortalama olarak bir ticari taksi günde 350-400 TL arası gelir elde eder. Bunun 240 TL'si mal sahibine, kalan kısmının 120-130 TL'si akaryakıta, geri kalanı ise aracı kullanan şoföre kalır. Ayrıca aracın yıkanması, durak ücreti de var. Bunlar da 15-20 TL gibi bir tutar tutuyor. Yani ortalama olarak yevmiye olan 240 TL çıktığında yaklaşık olarak şoföre 20-30 TL gibi bir para kalıyor. Türkiye'de hiçbir yasal dayanağı olmayan ticari taksi plakası kiralama yöntemine devlet denetim getirmiyor. Bugün 5000 TL'ye kiralanan taksiler ortalama 6500-7000 TL aylık kazanca ulaşıyor. 5000 TL'si kira ücreti olarak verildiğinde geriye 2000 TL kalıyor. Bu 2000 TL ile evini geçindirme, aracın tüm bakımları, yıllık 5000 TL'ye varan trafik sigortası, aracın kazası, ekstra masrafları da işin içinde oluyor. Yani kiralayan kişilerin eline asgari ücret gibi bir tutar kalıyor.
GALERİCİLER AVCI, KİRALAYAN AV
Galericiler ise taksi plakası kiralayanları av gibi görüyor. Piyasadaki standart taksiler hususi olarak satıldığında 23-25 bin TL civarı para ediyor. Ancak galericiden bu aracı kullanılmış olsa da en az 50 bin TL'ye alabiliyorsunuz. Yani taksi kiralamanın bedeli 50 bin TL. 50 bin TL hava parası verdikten sonra 1 ya da 2 yıllık sözleşme yapıyorsunuz. 2 yıl sonunda galerici isterse plakayı sizden alabiliyor ve sizin araba için ödediğiniz 50 bin TL buhar oluyor. Bu noktada da devletin yetersiz kalışı galerici esnafını adaletsiz şekilde zenginleştiriyor. Elinizde kalan ve artık komple sarıya boyandığı için para etmeyen aracınızı da yine aynı galericiye 5-10 bin TL gibi bir ücretle satıp hem işsiz kalıyor hem de 40 bin TL zarar ediyorsunuz.
TEK ÇARE İBB
Sonuç olarak Türkiye'deki denetimsizlik bazı kesimleri para ağası yaparken bazı kesimlerin de ocağını söndürüyor. Bunun önüne geçilebilmesi için Maliye Bakanlığı'nın galerici esnafına şok baskınlar yaparak gelirlerini kontrol etmesi, gelirlerini hangi yollardan kazandıklarını ve varsa haksız kazançlarını ortaya çıkartıp tüm mal varlıklarına el koyması gerekiyor. Devletin, taksiciliği yıllardır meslek edinmiş kişileri mal sahibi yaparak bu gibi dolandırıcılıkların önüne geçilebileceği de göz ardı edilmemeli. İBB'nin plaka ihalesi yapıp, plaka fiyatlarını uygun halde ve yıllardır bu mesleği yapan kişilere 10-15 yıl satmama koşuluyla vermesi tüm bu mafya düzenini altüst edecektir.