İstanbul’un finans merkezi olmasının, Türkiye ekonomisi açısından katalizör etki yapacağını belirten Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, “TL’nin dünya genelinde kullanım oranı da hızla artıyor. Bu durum dünya çapında Türkiye ekonomisinin etkinliğinin ve yabancı ilgisinin yükseldiğinin göstergesi. İstanbul’a gün geçtikçe ilgi artıyor” dedi.

İstanbul’u ilk aşamada etkin bir bölgesel finans merkezi olarak kurgulamak gerektiğini belirten Özkaya şunları söyledi:
“IMF tahminlerine göre, dünya genelinde önümüzdeki 5 senede milli geliri 300 milyar dolar üzerinde olan ekonomilerden en hızlı büyüyecek olan ülke Türkiye. Uzun vadeli analizlere göre ise Türkiye 2050’de dünyanın 9’uncu, Avrupa’nın ise Rusya ve İngiltere’den sonra 3’üncü en büyük ülkesi olacak. Bu varsayımları güçlü kılan önemli dayanaklarından biri, Türkiye’nin başta İstanbul Finans Merkezi olmak üzere katalizör etki yapacak projeleri olması. İstanbul, finans merkezi haline geldiğinde; finansal hizmetler sektörünün milli gelire katkısı 2025’te yaklaşık yüzde 8’e yükseleceği ve uluslararası finans merkezinin sağlayacağı ek katkının yüzde 4 civarında olacağı tahmin ediliyor.”

Özkaya, İstanbul’un, gizli kalmış işgücü, gelir yaratma potansiyeli, yaşam tarzı ve iş yapma maliyeti konularında rekabetçi güce sahip olduğunu, bu avantajlardan finans merkezinin kuruluşu aşamasında azami derecede istifade edilmesi gerektiğini ifade etti.