Rüşvet ve yolsuzluk operasyonu kapsamında Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın gözaltına alınması en fazla Halkbank'ı olumsuz etkiledi. Bankanın hisseleri bir haftada 4 milyar lira değer kaybetti. Banka ise yapılan işlemlerin şeffaf ve izlenebilir olduğunu açıkladı. Geçen hafta da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bankanın iddia edildiği gibi usulsüz işlemlerle ilgili hiçbir ilgisi olmadığını açıklamıştı. Bugün bankadan benzer bir açıklama yapıldı.
İşte o açıklama
Kamuoyunun Bilgisine
Son günlerde medyada Bankamızla ilgili birtakım haksız beyan ve yorumlar yapılması nedeniyle bazı hususların açıklanması gereği duyulmuştur.
Öncelikle bilinmelidir ki Bankamız tüm iş ve işlemlerinde ulusal ve uluslararası düzenlemelere ilk günden itibaren tam bir şekilde uymakta, paydaşlarının, iş ortaklarının ve mevduat sahiplerinin haklarının korunması için tüm tedbirleri almaktadır.
Bankacılık hizmetini sunarken mevcut düzenlemeler ve diğer tüm bankalarca bilinen ve izlenen dış ticaret uygulamaları dışında hiçbir mekanizma, yöntem veya sistem kullanılmamaktadır. Yapılan tüm dış ticaret işlemleri ve para transferleri açık, şeffaf ve sistem üzerinde ilgili otoritelerce izlenebilir durumdadır.
Bankamızın tüm iş ve işlemleri birçok denetim otoritesince düzenli olarak denetlenmektedir. Yapılan bu denetimlerde herhangi bir ülke veya firmaya yönelik olarak verilen dış ticarete ilişkin bankacılık hizmetlerimiz nedeniyle bugüne kadar herhangi bir hukuka aykırılık tespit edilmemiştir. Herhangi bir ülkeyle ilgili olarak mahiyeti belirsiz ve hukuksuz hiçbir ticari işleme taraf olunmamış ve kaynağı ve mahiyeti belirsiz hiçbir transfer işlemi gerçekleştirilmemiştir.
İran ile yapılan ticarete Bankamızın sağladığı aracılık hizmeti tamamen yukarıda izah edilen çerçevede gerçekleştirilmiştir. Bu ticari işlemin mahiyeti Ülkemizin İran'dan ithal ettiği doğalgaz ve ham petrol bedelleriyle söz konusu ülkeye herhangi bir yaptırıma tabi olmayan mal ve hizmet ihracatının bedellerinin ödenmesinden ibarettir. Daha önce de belirtildiği üzere bu ödemelerde kullanılan paranın kaynağı, kullanımı ve dış ticaretin tarafları açık, şeffaf ve sistem üzerinde izlenebilir durumdadır.
01 Temmuz 2013 tarihine kadar İran'a yönelik kıymetli maden satışını engelleyen hiçbir yurtiçi veya uluslararası kural, düzenleme veya yasaklama kararı bulunmamaktadır. Bu çerçevede kıymetli maden satmak isteyen firmaların iştigal alanının bu olması halinde ihracat yapmasında belirtilen tarihe kadar engel bir durumdan söz etmek de mümkün değildir.
01 Temmuz 2013'ten sonraki işlemler için ise, ABD'nin İran'a kıymetli maden satışına yaptırım kararı alacağının dünya genelinde ilan edilmesi üzerine, 10 Haziran 2013 tarihi itibariyle işlemlere Bankamız tarafından son verilmiştir.
Tüm işlemlerinde olduğu gibi Bankamız İran ile yapılan dış ticaret kapsamında istemek ve incelemekle mükellef olduğu tüm evrakları ayrım göstermeksizin müşterilerinden talep etmiş, bunları düzenlemelere uygun bir şekilde kontrol etmiş ve her an denetime hazır olacak şekilde saklamıştır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki Bankamız bugüne kadar hiçbir şekilde herhangi bir ülkeye doğrudan kıymetli maden satmamış, kıymetli maden almamış ve kıymetli maden transferi yapmamıştır. Bankamız sadece aracılığını üstlendiği ithalatçı firmanın talimatı üzerine Türkiye'de kurulu kıymetli maden ticareti yapan firmalara ihracat satış bedellerini ödemiştir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda
Bankamızın ulusal ve uluslararası düzenlemelere aykırı hiçbir iş veya işlemi olmadığı gibi, bu işlemler nedeniyle Halkbank'ın tüzel kişiliğine yönelik olarak gerek Emniyet gerekse Yargı tarafından herhangi bir inceleme ve soruşturma bulunmamaktadır.
Bankamızın faaliyetlerini geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de tüm ulusal ve uluslararası düzenlemelere uygun ve kesintisiz bir şekilde sürdüreceğini kamuoyunun bilgisine sunarız.
Türkiye Halk Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu