Yazdır

Rüşvet iddiaları İran'a uzandı

Tarih: 19 Aralık 2013 - 07:14

Rüşvet iddialarının merkezinde Tahran’a açılan kapı var

Henüz fazla ayrıntısı ortada olmasa da, bugün çok konuşulan İran-Halk Bankası-altın üçgenini özetleyelim. ABD ve Avrupa Birliği (AB) 2010’da İran’a ticaret ambargosu uygulamaya başladı. Hürriyet'in haberine göre, daha sonra ise finansal işlemler ve transferlerle ilgili blokaj ve kısıtlama uygulamaya başladı. 2012 Mart ayından itibaren, uluslararası döviz transfer sistemi olan Swift üzerinden İran’a ya da İran’dan diğer ülkelere para transferi yapmak olanaksız hale geldi. Yani, İran ne kendisine gönderilen dövizleri alabilecek, ne de ödeme yapabilecekti. Ancak İran’dan doğalgaz ve ham petrol satın alan Türkiye gibi kimi ülkelere istisnai bir açık kapı bırakılmıştı. Uluslararası düzeyde para transferi yasağıyla, bu ülkeler İran’dan enerji ithalatı yaparken ödemelerini ise yapamıyorlardı. Türkiye, bunun yolunu ülke içinde İran’a Halkbank’da döviz ve TL hesabı açarak bulmuştu. İran da Türkiye’ye sattığı enerjinin bedelini bu bankada mevduat olarak tutmuş oluyordu. Ama formül de bulunmuştu; İran bu hesabındaki TL ve dolarları altına çevirip ülkesine taşımaya başladı.

TEMMUZ'DA YASAKLANDI

Önce Halkbank’daki mevduatları ile uluslararası piyasadan altın satın aldılar, sonra da bunu Türkiye’ye fiziksel olarak getirdiler. İşlemin tarafı Türkiye şirketi olduğu için kısıtlama ile karşılaşılmadı. Bizim kayıtlarımızda altın ithalatı arttı. Daha sonra da kendi ülkelerine gönderdiler. Bizim dış ticaret hesaplarımızda ‘altın ihracatı’ olarak göründü. Ancak bu ihracat bedelinin ülkemize gelmeyeceği tahmin ediliyordu. Nihai olarak enerji ithalatımızı altınla ödemiş olduk. ABD, bu altın transferini engellemek için 2013 Temmuz başından itibaren İran’a altın ihracatını da yasakladı. Temmuz ayından itibaren bizim de dolaylı ithalat ödemesi haline gelen İran’a altın ihracatımız durdu. Bu yıl, hesapta biriken mevduatlarla altın ithal edildiği ve 13 milyar dolara yaklaşan ithal altının önemli bir bölümünün içeride biriktiği anlaşılıyor.
2012 Mart’tan itibaren İran’a ya da İran’dan diğer ülkelere para transferi yasaklandı.
İran’dan doğalgaz ve ham petrol satın alan Türkiye gibi ülkelere açık kapı bırakıldı.
Türkiye, bunun yolunu ülke içinde İran’a Halkbank’ta döviz ve TL hesabı açarak buldu.
İran, Türkiye’ye sattığı enerjinin bedelini Halkbank’ta mevduat olarak tutmaya başladı.
İran bu hesaptaki TL ve dolarları altına çevirip ülkesine taşımaya başladı.

ARAPLARI DA KULLANDI

2010 yılı Türkiye’nin altın dış ticaretinin normal olduğu bir yıldır. 2011’de İran’ın altınları Türkiye’ye ithal ettiği, 2012 ise Türkiye’den İran’a taşıdığı bir yıl oldu. İran’ın, bu süreçte
Birleşik  Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) altın hesaplarını da
kullandığı açıkça görülüyor. Özeti şu; Son 3 yılda net olarak
İran’a 8 milyar dolarlık altın gitmiş, bir o kadar altın da kısıtlama nedeniyle içeride bekliyor görünüyor.

Altın Dış Ticareti (milyon $)
                   İhracat İthalat

2010 Aralık 2.070 2.523  
2011 Aralık 1.474 6.252  
2012 Aralık 13.345 7.636  
2013 Eylül 3.189 12.866  
Kaynak: TUİK

İran ile altın ticaretimiz (milyon $)
İhracat İthalat

2010 82 -    
2011 54 -    
2012 6.528 -    
2013 1.661 -    
Kaynak: TÜİK

BAE ile altın ticaretimiz (milyon $)
İhracat İthalat
2010 379 426  
2011 280 1.085  
2012 4.600 1.085  
2013 910 4.061  
Kaynak: TÜİK
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/rusvet-iddialari-irana-uzandi/403534