Abdullah Kavukcu konuyla ilgili açıklamasında; “Hammadde fiyatlarında yaşanan artışlar beraberinde simit zammını gündeme getirdi.

Türkiye, yıllık 5.000-6.000 ton susam üretimiyle talebin ancak %5 ila %10’unu karşılayabildiğinden, her yıl 150.000 ton düzeyinde susam ithal ediyor. Bu nedenle de yurtdışında yaşanan her türlü dalgalanma bizi etkiliyor.  Ağırlıklı ithalat yaptığımız, susamın ana vatanı Nijerya ve Etiyopya’da, 2013 Ekim ayının ortalarında yaşanan sel felaketinin hasatı olumsuz etkilemesi, bu yılki rekoltenin düşük olmasına neden oldu. Diğer taraftan Çin ve özellikle Hindistan’ın beklenenden yüksek oranda susamı piyasadan çekmesiyle birlikte üretici konumundan ithalatçı konumuna geçmesi de fiyatları ciddi oranda arttırdı. 2013 Ekim öncesinde ham susam fiyatı ortalama 2.400 Dolar iken, 2013 Kasım ayının ortalarında 3.200 Dolar civarında seyretti. Dünyadaki susam fiyatlarındaki bu öngörülmeyen artış, Türkiye pazarındaki fiyatları da yaklaşık %25 ila %30 oranında arttırdı. 2013’ün başlarında susamın kilosu 4.25 Lira seviyelerindeyken bugün  9,5 Lira’ya kadar yükseldi. Ayrıca simidin bir diğer hammaddesi unun fiyatında da sene başından bu yana beklenenin üstünde artış gerçekleşti. Simit Sarayı olarak biz, simit zammı konusu gündeme geldiği ilk gün paylaştığımız açıklamanın ardındayız, yılsonuna kadar zam yapmayacağız ve simidi 1 Lira’dan satmaya devam edeceğiz. Yıl sonunda maliyetlerimizi göz önüne alarak tekrar değerlendireceğiz. 5.500 çalışanımız ile yurtiçi ve yurtdışında 280 mağazamızda her gün 450 bin misafiri ağırlıyoruz, ayda 10 milyon simit ve çeşitlerini üretiyoruz. Simit Sarayı’nın susam tüketimi yaklaşık Türkiye’nin toplam üretimi kadar gerçekleşiyor. Yurtdışı mağazalarımıza da simidi Türkiye’den gönderiyoruz. Lezzet olarak oradaki ve buradaki simit arasında bir fark yok, çünkü simitleri tüm pazarlara İstanbul Samandıra’daki fabrikamızda üretip ihraç ediyoruz” dedi.