Türk-İş, yönetimin değişmesiyle birlikte başlayan yeni döneme sert mesajlarla başladı. Yaklaşık 2.5 ay önce oluşan yeni yönetimde Türk-İş Başkanlığı’nı üstlenen Ergün Atalay, basınla biraraya geldiği ilk toplantıda, “Kavgaysa kavga...” dedi. Atalay’ın Kıdem Tazminatı sisteminin fona dönüştürülmesi, taşeron işçiler ve örgütlenmeyle ilgili konulardaki değerlendirmeleri şöyle:

- Gelinen noktada sendikacılık yapmak çok zor. Gücümüzü birleştirmek zorundayız. Bunlar böl, parçala, yönet ile bizi yutuyorlar.

- Kıdemde önümüzdeki hafta son toplantı olur. Türk İş’in iki genel kurul kararı var. O da genel grevdir. Kıdem 30 günün yerine 29 gün 5 saat olsa bu kararı uygularız. Kıdem tazminatı artık bize göre Türkiye’nin gündeminden kalkmıştır. Kıdem tazminatı almayanların oranının yüzde 90’lar olduğunu söylüyorlar, bu doğru değil.

- Biz üç sendika gücümüzü birleştirmek zorundayız. Kasamızı birleştirmek zorundayız. Kasamızı gücümüzü birleştiremezsek, bunlar bizi yutmaya devam eder. Konfederasyonlara birleşme çağrısı mı, evet. Diyoruz ki, siyasi iktidar, bürokrat bu işlerin arkasında olmasın. İşçiye şuna üye ol demesin. Emanet kiracı istemiyoruz.

- “Başbakan arkadaşın” deniyor. Göreve geldiğimde ilk arayan Kılıçdaroğlu oldu. Başbakan aramadı. Çalışma Meclisi toplantısında karşılaştık, kutladı.

- Benim işim sendikacılık. Particilik, politika değil. Bu kapı CHP, MHP, BBP, o, şu, bu, tüm sivil toplum kuruluşları, herkese açık olacak.