Yazdır
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Tarım Satış Kooperatifleri Birliği, Olağan Mali Genel Kurul'u kooperatifin Çiğli’deki zeytinyağı fabrikasında yapıldı.
Genel Kurul'da konuşan Çetin, zeytinyağında ilginç bir sezon yaşadıklarını, rekoltenin geçen yıla göre 70 bin ton eksik olduğunu belirtti. Geçen sezon 200 bin ton olan rekoltenin bu yıl 130 bin ton seviyelerinde olacağını kaydeden Cahit Çetin, düşük rekoltenin tamamının Ege Bölgesi'nden kaynaklandığını dile getirdi. Zeytin ve zeytinyağında bu yıl, çok farklı bir sezon geçirdiklerini dile getiren Çetin, "Arkadaşlar 'fiyat açıklayalım' diyorlar. Hepsini yapacağız. Tüccarın verdiği fiyattan bir kuruş aşağıda verirsem gelin benimle konuşun. Bir kuruş fazla veririm az vermem. Tariş'e yağını dökenler korkmasın" dedi.
Türkiye'nin zeytinyağında 700 bin ton rekolte hedefinin bulunduğunu dile getiren Çetin, sektörde çok başlılıktan yakındı. Kanunla kurulan Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi'ne rağmen farklı kesimlerin rekolte tahmin çalışması yapmasını eleştiren Çetin, şunları söyledi:
"Sektörde çok başlılık var. 3 ayrı kurum var ve her kurum ayrı rekolte açıklıyor. Çok başlılık sektörde kaosa yol açıyor. Bu kaostan faydalanmak isteyenler var. Her yerde başka paneller yapılıyor. Bir ulusal mutabakat içinde ülkenin menfaatleri çerçevesinde buluşan fazla kimse yok. Bir çiftçi olarak bundan kaygı duyuyorum. Herkes kendi çıkarlarına uygun şekilde sektörü yorumlamaya çalışıyor. Sektörde kaos yaşanıyor, üretici eziliyor, tüketici ne yapacağını bilmez bir halde."
KAÇAK MAL ÜLKE EKONOMİSİNE ZARAR
Zeytinyağı sektöründe kaos ve karmaşanın yaşandığını belirten Cahit Çetin, para kazanamadığı için tarlasını satılığa çıkaran çiftçinin alıcı bulamadığını söyleyerek, “Çiftçilerin arasında 'çok şükür bu yıl zeytinim yok, işçi masrafından kurtuldum' diyenler var. Ben köyümde böyle bir lafı hiç duymadım. Şimdi zeytinliğini satmak isteyenler alıcı bulamıyor" diye konuştu.
Kaçak ve kayıtsız giren mal kadar ülke ekonomisine zarar veren başka bir şeyin bulunmadığını ifade eden Çetin, bölgeler arası zeytin yağı naklinin önlenmesini istedi. Akdeniz bölgesinden tırlarla Ege Bölgesi'ne zeytinin geldiğini savunan Çetin, "Bu zeytinler bölgemizde işleniyor ve bu yağ bölge ürünü fiyatlarıyla alıcı buluyor. Kendi kimliğiyle satılıyor olsa hiçbir sorun yok. Ancak Ege Bölgesi dışında diğer bölgelerden getirilen zeytinlerden elde edilen yağlar Körfez yağı, Aydın yağı diye satılıyor" ifadesini kullandı.
SURİYE YAĞLARI
Çetin, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Nedim Güreli'nin Hatay'da yaptığı bir konuşmada, “Suriye'den gelen kaçak yağların Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'ne ait fabrikada rafine ediliyor" ifadelerine de sert tepki gösterdi.
Tariş Rafineri tesislerinin tüzel kişiliğe sahip, anonim şirket olduğunu kaydeden Çetin, geçen sezon rafine ettikleri zeytinyağının yüzde 25’ine denk gelen 10 bin tonunun Güreli'ye ait olduğunu kaydetti. Tariş'in yağı kooperatifler aracılığıyla ortaklarından aldığını, rafineri müşterilerinin ise nereden yağ tedarik ettiklerini bilemediklerini dile getiren Çetin, "Bu takibi yapması gereken Türkiye'nin kolluk güçleridir. Kendisini ispata davet ediyorum, etmezse müfteri ilan ediyorum. Bu arkadaş bizim rafine ettiğimiz ürünlerin 4’te birine sahip olduğunu biliyor musunuz? Tariş gibi saygın bir kurumu kolaylıkla suçlayabildiğine göre 'kişi kendinden bilir işi' misali acaba kendinden mi pay biçiyor sorusunu ister istemez akla getiriyor. Bu arkadaşın yağına bundan sonra daha çok dikkat etmeliyiz" dedi.
Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Genel Müdürü Güngör Şarman ise 2012-2013 işyılında aldıkları zeytin ve zeytinyağı bedeli olarak 64 milyon 127 bin lira ödeme yaptıklarını söyledi.