Çelik, Bakanlıktaki makamında, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve beraberindeki heyetle görüştü.  
Çelik, görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, Gündoğdu'nun, kendisine YÖK ile Konfederasyon'un akademisyen maaşlarına ilişkin hazırladığı raporu ve çalışma hayatıyla ilgili diğer taleplerini sunduklarını söyledi. 
Toplu sözleşme süreçlerinin ikincisini gerçekleştirdiklerini, birçok konuyu bu süreçte görüşüp karara bağladıklarını, mesafe aldıklarını belirten Çelik, bunun dışında taleplerin devam etmesini son derece doğal karşıladıklarını ifade etti.  
Konuşulan kitlenin 3 milyon kişiyi kapsadığına işaret eden Çelik, burada bazı taleplerin bulunması ve oluşmasının doğal olduğunu düşündüklerini aktardı.  
İlgili bakanlıklarla ve YÖK ile veriler çerçevesinde temasta olacaklarına değinen Çelik, şöyle devam etti: 
"İkincisi 4/C'lilerle ilgili çok ciddi bir ücret artışı gerçekleştirdik. Yüzde 40'lar oranındaki bu ücret artışının 'pek kamuoyunda 4/C'liler tarafından dikkate alınmaz' gibi bir yaklaşım içinde olmasını ben doğrusu hayretle karşılıyorum. İş güvencelerinde bir problem yok, çalışmalarıyla ilgili bir problem yok, statülerinin 4/C'den 4/B'ye geçilmesi gibi bir talebi, bunu da saygıyla karşıladığımızı söylüyoruz ama bir statünün değişikliğinin, bir statünün iptalinin böyle bir tek düzey, bir bakanın veya bir konfederasyonla bir araya gelip kararın alınması şeklinde ele alınması doğru değil. Netice itibarıyla bir statüyü iptal edeceksiniz. Onu çok daha önemine binaen Bakanlar Kurulu düzeyinde ele alıp, orada karara bağlanması, yani devlet personel rejimimizin, sistemimizin statüleriyle ilgili kararların çok daha geniş katılımlı alınması gerektiği çünkü sistem değişikliği yapıyorsunuz. Bunun olacaksa süre itibarıyla daha olgun karşılanması ama burada statünüz değişse ücretiniz artımıyorsa ne ifade ederki? Bizim birinci hedefimiz çalışanlarımızın ücretlerini artırmak. Eğer bir mağduriyet yaşanıyorsa bir yerde, o mağduriyeti giderme konusunda bir gayret içindeyiz." 
İş ve meslek danışmanları 
İş ve meslek danışmanları konusunda ise bir haklılığın var olduğunu dile getiren Çelik, söz konusu danışmanların İşkur bünyesinde başarılı çalışmalara imza attıklarını vurguladı.  
Çelik, işyeri, işsiz ve işgücünü buluşturan danışmanların, kadroya geçtiklerinde maaşlarında bir düşüş yaşandığını anlattı.  
İş ve meslek danışmanlarının ücretlerine ilişkin düzenlemeyle ilgili Çelik, "Maliye Bakanlığımızla teknik düzeyde görüşmeler yapıldı. Olumlu bir bakış var ama Meclis'te hangi gün, hangi saat, hangi ayda bununla ilgili bir düzenleme gündeme gelir onunla ilgili bir tarih vermekte şu anda zorlandığımı belirtmek istiyorum" diye konuştu.  
Gündemde bulunan bir diğer konunun da yerel yönetimlerde işçi statüsünde çalışan mühendis ve mimarlar olduğunu ifade eden Çelik, bu konunun da masalarında yer aldığını söyledi. 
Çelik, disiplin affı, derece verilmesi ve aile yardımı gibi hususların da yetkili konfederasyon olan Memur-Sen'le görüşmelerinde sürekli gündeme geldiğini, belirtti.  
Taşeron işçiler 
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çelik, basında yer alan "Dershanelerin kapatılmasına yönelik yasa taslağı kapsamında dershanelerin yanı sıra etüt merkezlerinin, özel kursların da yasaklanacağı ve 500 bin lira ceza verileceği yönünde haberler yer aldı. Siz, dershaneleri iş yeri olarak düşündüğünüzde böyle bir şeyi yasal buluyor musunuz?" sorusu üzerine, çalışmaya ilişkin bigi sahibi olmadığını vurguladı.  
Bakan Çelik, dershanelerin eğitim sistemi neticesinde oluşan müesseseler olduğunu, sistemin değişkenliğinin dershaneleri meydana getirdiğini ancak bundan sonra hayata geçirilecek yeni eğitim sistemiyle bu nedenlerin ortadan kalkacağını aktardı. 
"Taşeron işçilikte iyileşmeye gidildiğinin gündeme geldiğini, söz konusu bu iyileştirmenin hangi noktalarda yapılacağı" sorusuna ise Çelik, şu yanıtı verdi: 
"Taşeron çalışmayla ilgili yaklaşık iki yıldır tüm tarafların görüşleri var. Bu görüşleri biz, Bakanlık olarak derli toplu hale getirdik. Kimin ne talebi var taslak haline getirildi ve taraflarla son görüşmede bunu görüştük. Bir tanesi de bu, dediğiniz gibi. 'Taşeron işçileri asgari ücrete mahkum' diye bir ifade vardı daha önceki toplantılarımızda. Asgari ücret oysa bir geçim ücreti değil, taban ücrettir. Dolayısıyla çalışan işçilerin asgari ücrete mahkum edilmemesi, eğitim durumlarına göre ücretlerinde bir farklılaşmanın olması gibi bir talebi biz taslağın içine koymuş ve taraflara sunmuştuk teknik heyetler çalışma yapsın diye. Pazartesi teknik heyetler bir araya gelecek. Sonunda tüm taslak haline dönüştürdüğümüz bu bilgiler acaba tasarıya dönüşebilecek mi onun çalışması içindeyiz. Sizin sorunuz da bu çerçevede, bizim gündemimize getirilen ve heyete sunduğumuz bir konu." 
Ücret zamlarının da kamu ve özel sektörde çalışan taşeron işçilere yıllık olarak yansıtılmasının da teknik heyet tarafından değerlendirildiğini bildiren Çelik, bunların zor konular olduğuna dikkati çekti.  
Kıdem tazminatı 
Kıdem tazminatı konusunun da konuşulmasının, yazılmasının hoş geldiğini ancak işin içeriğinin bilinemediğini dile getiren Bakan Çelik, bir kargaşa ortamı oluşturmak değil, aksine çalışma barışını bozan hususların ortadan kaldırılmasıyla ilgili bir çalışma yaptıklarını vurguladı.  
İsteyenlerin mevcut sistemde aynen kalabileceğini ve devam edebileceğini belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Kurumsallaşmış özel sektör kuruluşlarında çalışanlar 'biz, bu işten memnunuz, kıdem tazminatı hesabında kalmak istiyorum' diyorsa kalabilecek ama sistemin sıkıntıları var. Bu sıkıntıları gidermek için yeni işe başlayacaklar ve sistemin içinde olup fona geçmek isteyenler olacaksa bunların muhtemel karşılaşacakları yargıya konu olacak sıkıntıları bertaraf etmeye dönük yeni bir düzenlemeye geçmemizi biz teklif ediyoruz. Uzlaşırsak eyvallah, uzlaşamazsak ihtilaflarla yaşanmaya devam eder ama bir gün de çözüm konusunda herkes masaya ihtilaflar büyüdüğü zaman çok daha rahat bir şekilde otururlar ama biz ön almaya çalışıyoruz. İhtilaflar büyümeden bu sorunu önden çözelim anlayışıyla bugün değerlendiriyoruz. Umarım uzlaşılır ve sağlıklı bir şekilde, barış içinde çalışma hayatı devam eder. Değilse dosya sayıları mahkemelerde biraz daha artmaya devam eder ve sonunda bir çözüm için tarafların masaya oturması gündeme gelir."  
Çelik, "Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın dile getirdiği 'kıdem tazminatı fonuna geçilmesi durumunda bireysel emeklilikte olduğu gibi devlet katkısı verilebileceği' önerisi sendikalara iletildi mi?" sorusuna karşılık ise "Taraflara böyle bir konunun da gündeme gelebileceğini, bu tür imkanlar olduğunu" söylediklerini aktardı.  
"Güzel şeyler olsun" diye uğraştıklarına değinen Çelik, sorunları çözmeye çalıştıklarının, herkesin rahat olması gerektiğinin altını çizdi  
Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu 
Gündoğdu ise toplu sözleşme masasında ek ödemeler, eğitim öğretim tazminatları konuşulurken, akademisyenlerle ilgili çalışmanın daha detaylı bir tomografi çekilerek yapılmasını içeren istişari kararın gereği olarak dört çalıştay yaptıklarını ve bir rapor hazırladıklarını hatırlattı. 
Üniversitede akademisyen olmayı önemseyen gençleri bu konuda teşvik edecek maaş seviyesinin olmadığını dile getiren Gündoğdu, "Gelenler de devletin diğer bakanlıklarındaki sınavları takip ediyor. Uzmanlık, müfettişlik, kaymakamlık gibi. Araştırma görevlisi 2 bin 200, yardımcı doçent 2 bin 700, doçent 3 bin 300, profesör 4 bin 700 gibi. Biz, bunun 1 Ocak 2014'ten geçerli 729 lirayla 1 Ocak 2015'ten geçerli 729 lirayla yani 1458 lirayla diğer çalışanlarla ortalama eşitlenebilecek bir boyuta gelebileceğini gördük" diye konuştu. 
YÖK ile hazırladıkları akademisyenlerin maaşlarına ilişkin raporu Bakan Çelik'e takdim eden Gündoğdu, kadroya geçtiği için maaşları düşen iş ve meslek danışmaları bulunduğunu, bu çalışanların da maaşlarında 800 lira düşüş yaşandığını belirtti.  
Toplu sözleşmede, bekar 4/C'liye net 253 lira, evli iki çocukluya ise net 493 liraık zamma imza attıklarını anımsatan Gündoğdu, şöyle devam etti: 
"4/C'liler zam için teşekkür ediyor, kadro istiyor. İş ve meslek danışmanları kadro için teşekkür ediyor, 'paramız kesilmesin' diyor. Bu iki buluşmayı yapmamız lazım. 'Yani para verdik, kadro istemeyin' de demeyelim, 'kadro verdik, paranızı düşürüyoruz' da demeyelim. Bunu sosyal devlet ilkeleri açısından örtüşük bulmadığımızı ifade ediyorum. Sayısı çok değil ama belediyelerde ağırlıklı olarak mühendis, mimar 'üniversiteli işçiler' dediğimiz ama memuriyet işi yapan arkadaşlarımız var. Onlar da yaptıkları işe uygun unvan istiyorlar." 
Fazla çalışma ücretleri 
Fazla çalışma ücretlerinde yüzde 100 uzlaşma sağlandığını ancak bazı bakanlıkların "Mesaiye karşılık size izin verelim" dediklerini bildiren Gündoğdu, şunları kaydetti: 
"Hayır, uzlaşımız şuydu: 6 ayı geçen bir işe ihtiyaç varsa memur alımı, 6 ayı geçmiyorsa devlet mesai yaptırıyorsa ücretinin ödenmesiydi. Bunun işleyişinde sıkıntı devam ediyor. 30 yıllık emeklide süre sınırlamasının kaldırılmasını, hiç değilse 35 yıl olsun diye bir yaklaşım vardı, bunun hayata geçmesini istiyoruz. Aile yardımında Aile Bakanlığı'nı da içine alan bir paket çalışalım dedik. İlk dört toplantısına katıldık. Burada daha önce dört çocuk sınırlamasının kaldırılmasını sağlamıştık. Şimdi her çocuğa 18-36 yaş grubuna göre ücret var ama bu, yeterli ücret değil. Çalışmayan eşler, çalışan eşler, doğum yardımı, doğuma endeksli pozitif ayrımcılık yapılması gibi yüzde 70 önemsediğimiz ama yüzde 30 belirsizliğini devam ettiren konular var. 'Bunları çalışalım' diyoruz. 2005'ten sonra göreve başlayan her memura devletin bir derece verilmesi borcu var. Yüzde 100 geçen yıl uzlaşmıştık, bu yıl hayata geçsin istiyoruz. 2005'ten sonraki memurlara da disiplin affı konusunda bir talebimiz ve üzerinde hemfikir olduğumuz konu vardı. Bunların da hayata geçmesini önemsiyoruz." 
Gündoğdu, Toplu Sözleşme Heyet Başkanlığı olarak bir çalışma yaptıklarını ve ayın 28'inde Kamu Personel Danışma Kurulu'nda bir araya geleceklerini belirtti. 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Lami Özgen ve beraberindeki heyetle de makamında basına kapalı görüştü.