Yazdır

Balbay'a sürpriz ziyaret

Tarih: 14 Kasım 2013 - 05:11

Sosyalist Enternasyonal toplantısı için Türkiye'de bulunan Luis Ayala, Ergenekon hükümlüsü Mustafa Balbay'ı cezaevinde ziyaret etti


Sincan L Tipi Cezaevi açık görüş salonunun dün sabahki sıra dışı ziyaretçisi, Sosyalist Enternasyonal Genel Sekreteri Luis Ayala’ydı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran ile birlikte, Ergenekon davası hükümlüsü CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ı ziyarete gelmişti.
CHP’nin ev sahipliğindeki Sosyalist Enternasyonal toplantısında sık sık adını andıkları Balbay’la görüşmeyi özellikle istemişti.
Ziyareti izleyen 4 gazeteciden biri de bendim.
Bir saati biraz geçen görüşmedeki en enerjik isim Balbay’dı.
Bayram ziyaretçilerini karşılamanın özeni içinde, lacileri çekmiş, elinde bir sürahi dolusu çay ve bir kutu gofretle karşıladı bizleri.
Ayala ile İngilizce konuştu. Sözcüklerle oynamayı pek seven Balbay, cezaevi yıllarının ‘armağanlarından’ biri olarak İngilizcesini epey ilerletmiş. Sözcük oyunlarını İngilizce de döktürdü.
Balbay’ın, Şilili olan Ayala’ya, “Gençliğimizde Şili için marşlar söyledik. Avente Popola, Venselamos” diye laf atmasıyla başlayan görüşmede neler mi konuşuldu?

Oyunu 2 ay sonra sahnede
Balbay, davada önemli ihlaller olduğunu, yüzde 51 oy alarak milletvekili seçildiğini anlattı. Türkiye’deki bağımsız yargı sorunundan söz etti.
İçeride 8 kitap yazdığını anlattı. Kitaplardan biri tiyatro oyunuymuş. Hatta iki ay sonra Rutkay Aziz tarafından oynanacakmış.
Günde 19 gazete okuduğunu belirterek, “Hükümete yakın olan 5 gazeteyi sabah okuyorum. Çünkü öğleden sonra sinirlerim kaldırmıyor” diyerek, Ayala’yı güldürdü.
Eleştirilerini sıralarken, “Siz de Sosyalist Enternasyonal olarak hükümetin pozisyonunu her platformda anlatmalısınız. Özellikle yargı ve adalet konusundaki eksikliği vurgulamak lazım. Benim durumum aslında Guiness rekoru. 3 bin saat mahkemede kaldım. Yaklaşık 500 duruşmaya katıldım. Birlikte yargılandığım kişilere bakıyorum. Organize suçlara karışmış insanlar var. Bu insanlar bana diyor ki; ‘Sizin yüzünüzden biz buradayız, siz olmazsanız biz özel ilişkilerimizle çıkardık’. Nazi döneminde Gobbels propaganda bakanıydı. ‘Siz bir yalan söylersiniz ve herkes buna inanır’ demişti. Şimdi de büyük bir yalan söyleniyor” dedi.
Ayala’nın, “Size verilen ceza nedir” sorusuna ise, “Matruşka gibi. Yazdığım kitapla hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan 16 yıl, gizli belgeleri açıklamaktan 9 yıl, kişilerin kişisel bilgilerini açıklamaktan da 7 yıl” yanıtını verdi.

‘Olağandışı bir uygulama’
“Benim durumumda olan milletvekilleri, geçmişte 4 kez milletvekili seçildikten sonra tahliye edilmişler. Ama bizi bırakmıyorlar” dedi.
“Bugün, ‘atılan her adım demokrasi ve özgürlük adına atılıyor’ denilse de biz hâlâ hapisteyiz. Bizim davamız başladığında 4 iddianame vardı. Bir yıl içerisinde biter derken yeni iddianameler eklendi. Savunmamıza izin vermediler” deyince Ayala, “Bu çok olağandışı bir uygulama” ifadesini kullandı.
“Her sabah kendimi yarın serbest kalacakmışım ya da yıllar boyu içeride kalacakmışım gibi hazırlıyorum. İçerisinde bulunduğumuz bu durum bence sürdürülebilir değil” dedi.

‘Görevinizi sürdürmeniz lazım’
Kendi hikâyesi Pinochet’in Şili’sinde geçen Ayala ise Balbay’a şunları söyledi:
“Sosyalist partiler yanınızda. Atina, Korsika, Portekiz ve Türkiye’de yapılan toplantılarda Türkiye dâhil tüm ülkelerdeki tutuklu vekiller ile ilgili kınama kararları alıyoruz. Sizin durumunuz partimiz ve insanlarımız için bir kaygı meselesi.
Yazdıklarınız nedeniyle yargılanmanız akıl alır gibi değil. Bu tür olağanüstü hal yargılamaların Türkiye’de geçmişte kaldığını sanıyordum. Ama sizin yargılamanızı izlediğimde ve sizi gördüğümde yanıldığımı anlıyorum. Bu tür yargılamalar dünyada artık yok. Bu yıl Gezi ruhunu anlamak için İstanbul’da toplandık. Ve bu konuda uluslararası dayanışma var. Hükümetin politikaları ile halkın beklentileri arasındaki büyük fark dünyada görülebiliyor artık.”
Türkiye’deki yargı sürecini normal ve alışık bulmadığını belirten Ayala, “Birincisi, siz suçlansanız bile adil yargılanmanız lazım. Gerek usul hataları gerekse gizli tanıklar meselesi adil yargılama ilkesini gölgeliyor. İkincisi ise sizin seçilmiş bir milletvekili olarak görevinizi sürdürmeniz lazım” dedi.
Sözlerini, “Gözümüz bu davanın üzerinde olacak. Ülkelerimizin daha demokratik olması için tüm sınırları zorlayacağız. Değişim bir gün kaçınılmaz hale gelecektir” diye tamamladı.

‘İç barışın adımı af olmalı’
Balbay’ın Ayala ile sohbetinin ardından bizlere yaptığı açıklamada ise iç barış mesajları vardı. Bu açıklamaları da şöyle özetleyebilirim:
“Meclis’in tutuklu vekiller konusunu gerçekten tatsız bir pazarlık ortamında tutmaya son vermesini diliyorum. Yerel seçim öncesinde bu konuda atılacak bir adım iç barışın başlangıcı olacaktır. Toplumsal barış, Meclis’in içerisinden başlamalı.
Her paket açıklandığında biz bundan etkilenmeyeceğimizi biliyorduk. Bu paketlenmiş hukuktur. Bunun artık sürdürülemez olduğunu AKP de gördü. Tutuklu vekiller sorunu artık sadece CHP’nin ve BDP’nin sorunu değil. Bu, tüm Türkiye’nin, demokrasinin, hukukun sorunu. AKP’yi de içerisine alan bir hukuk sorunu. Bu keyfilik, hukuksuzluk, AKP’yi de vuracak. İç barış, AKP’nin de hayrınadır. Ve iç barışın yolu evet bir ‘af’tır. Ama hiç kimseyi ayırmadan. İnsanların hükümeti de affedebileceği bir yöntem ile bu yapılmalı.
Kutuplaşma iki tarafı da uzaklaştırıyor. Bunun örneğini Anıtkabir’de gördük. Atatürk ölümsüz bir lider. Anıtkabir’e yapılan ziyareti gördük. Bu, Gezi ruhunun bir devamıdır. Karşıtlık üretmenin sonu yok. Bunun AKP içerisinde de karşıtlık yaratacağı artık görülüyor.”

‘Anne beni hızlı büyüt’
5 yaşındaki oğlu Deniz, Balbay’a, “Ankara’ya geldin niye eve gelmiyorsun?” diye soruyormuş. “Sen büyüyünce geleceğim” deyince, “Anne beni hızlı büyüt” diye atılıyormuş.
Balbay, tek başına kalmaktan şikâyetçi. Aynı suç grubunda kimse olmadığı gerekçesiyle yalnız kalıyormuş.
“Ziyaretçilerine ne diyorsun?” diye sorulduğunda, “Umutsuz değilim. Onlara moral veriyorum. Bazen kendime kızıyorum. ‘Hiç mi intikam duygun yok’ diyorum ama gerçekten yok. Işığı en net kuyunun dibinden hissedebilirsiniz, güneşin gölgesine bakarak hangi ışık vaktinde anlayabilirsiniz. Ben de bu kuyunun dibinde bunu görüyorum” dedi.
Ayala, görüşmenin ardından Balbay için, “Bu kadar uzun bir süre içeride kalan bir insana göre çok cesur ve çok güçlü gördüm” ifadesini kullandı.
Şili’ye geri dönecekken, “Hapisteki insanın halinden anlamak lazım. Ziyaretimi beklemiştir” diyerek, gelmekte ısrar etmiş. 2014 yılında yapılacak Sosyalist Enternasyonal toplantısının onur konuğunun Balbay olmasını istiyorlarmış.
Sohbetin başında, “İyi görünüyorsun” dediğimde, “Görünüşe aldanmamak lazım” dedi Balbay.
Yine de iyi görünüyordu.  (Serpil Çevikcan - Milliyet)
 
Site adresi: https://www.finansingundemi.com/haber/balbaya-surpriz-ziyaret/400309