Merkez bankaları son zamanlarda konut ve hisse fiyatlarını artırmanın, enflasyonun hedeflenen seviyeye gelmesinden daha kolay olduğuna tanık oluyorlar.

Akaryakıttan kahveye kadar birçok ürünün fiyatının düşüyor olması her ne kadar tüketiciler için iyi bir haber olsa da enflasyonun olmaması hem borçluların borçlarını ödemesini hem de şirketlerin kâr yapmasını engelliyor. Enflasyonun olmamasından daha büyük bir tehlike olarak ise tüketicilerin fiyatların daha da düşeceğini öngörerek alımları ertelemesine neden olan deflasyon. Deflasyonla beraber şirketler yatırımlarını ertelerken, yaratılan istihdam oranı da düşük talepten dolayı geriliyor.

Pierpoint Securities Holdings LLC küresel stratejisti Robert Sinche, "Küresel bazda kesinlikle yeniden bir dezenflasyon rüzgarı esiyor" yorumunda bulundu.

Fed Başkanı Ben S. Bernanke ve merkez bankasında çalışan diğer yetkililer deflasyon tehlikesini göz ardı edebilmek için düşük faiz oranları tutarak parasal genişlemeye gidiyorlar. Merkez bankaları planlarının başında hisseler ve konut fiyatlarındaki yükselişin tüketici ve şirket güvenini artıracağını ve daha hızlı büyümeyle daha yüksek enflasyona yol açacağını tahmin ediyorlardı. Fakat gelinen noktada yetkililer yardımları aynı seviyede tutmak ya da daha da artırmak durumunda kalırken, konut ve hisse fiyatlarının da sürdürülemeyecek bir seviyeye doğru gittiği korkusu doğuyor.

Roubini Global Economics LLC Başkanı Nouriel Roubini de 7 Kasım'da yaptığı bir açıklamada "Bir likidite duvarı var ve bu da varlık enflasyonu ve sonunda da balonlara yol açıyor" yorumunu yapmıştı.