BDDK'nın hazırladığı kredi kartları yönetmeliğine göre artık eskisi gibi rahat harcamalar yapılamayacak. Taksit sınırlaması, limit sabitlenmesi gibi durumlar nedeniyle alışverişlerde düşüş olacak. Kredi kartı yerine senetler tekrar ortaya çıkacak. Ancak senete kefil de istenebilecek. Kefil istenen senetlerde de eş rızası aranacak. İşte yeni kredi kartı yönetmeliğinde vatandaşa yüklenecek zorlukları Hürriyet Yazarı Şükrü Kızılot yazdı:
Banka kredi kartları ve banka kartlarını kullanma, günlük yaşantımızın adeta bir parçası oldu.
Son verilere göre, kart sayısı Türkiye nüfusunun yaklaşık iki katına ulaşmış durumda. Kart kullanamayan bebekleri ve küçük çocukları göz önüne almazsak, “kişi başına ortalama üç kart” kullanan bir ülkeyiz.
Son 11 yıldaki kart sayıları, alış-veriş sayısı ve tutarı Tablo-I ve II’de gösterilmiştir.
2013 yılının dokuz aylık verilerini, 12 aya yaydığımızda, yaklaşık 140 milyon kartla, 400 milyar TL’lik bir alış-veriş tablosu ortaya çıkıyor.
EKONOMİYE OLUMLU ETKİLERİ
1) Belgesiz Alış-Verişi Önlüyor: Kredi kartı ile yapılan ödemelerin karşılığında, mutlaka fiş ya da fatura düzenlendiği için vergi kaybı önleniyor. Daha açık bir anlatımla;
a) KDV satıcının cebine gitmiyor.
b) Elde edilen kazancın gelir ya da kurumlar vergisi ödeniyor.
2) Satıcıyı da Belge Almaya Zorluyor: Banka kredi kartı ile yaptığı satışlara fiş ya da fatura düzenleyenler, mal alışları için de fatura almak mecburiyetinde kalıyorlar.
Örneğin; konfeksiyon satan-toptancıdan, toptancı-fabrikadan, fabrika-kumaşçıdan, kumaşçı-iplikçi ve boyacıdan, iplikçi-pamukçudan tüm mal alışları için belge almak zorunda kalıyor.
3) Ekonomide Canlılık Yaratıyor: Taksit gibi uygulamalarla, tüketicinin alım gücü artıyor. Perakende satışlarda, cironun önemli kısmı taksitli satışlardan oluşuyor. Bu da ekonomide canlılık yaratıyor.
     4) Kayıtdışı İstihdam Önleniyor: Ücret ödemelerinin bankalar aracılığıyla ve kartlı sistemler kullanılarak yapılması, kayıt dışı istihdamı önlediği gibi, kayıt içinde kayıt dışılığı yani bordroda düşük ücret göstermeyi de engelleyebiliyor.
5)  Ücretlilere Vergi İadesinin Kaldırılmasının Olumsuz Etkilerini Önlüyor: Banka kredi kartları ile yapılan ödemelerin karşılığında, mutlaka fiş veya fatura düzenleniyor. Bu da ücretlilere vergi iadesinin kaldırılmasından kaynaklanan, belgesiz alış-verişi, önemli ölçüde önlüyor. Kartlı harcamalara, yüzde 2-3 nakit puan verilmesi, sistemi daha etkin kılabilir.
6) Harcama - Vergi Geliri Etkisi: Kredi kartı harcamalarındaki yüzde 1’lik artış, vergi gelirlerini on binde 5 artırıyor. 1000 TL’lik nakit kullanımı yerine 1.000 TL’lik kredi kartı kullanımı, vergi gelirini 20 TL artırıyor.
7) Büyümeyi sağlıyor: Kredi kartları ile 1000 TL’lik harcama GSMH’yi 0.0142 TL artırıyor. Bir taraftan büyümenin ihtiyaç olduğu talebi yaratılırken, diğer taraftan da büyümeyi sağlayan yatırımlara finansman oluşturuyor.
SINIRLAMAYA DİKKAT
Banka kartlarına, vadeli satışlarla ilgili bazı sınırlamalar getirilmek üzere..
Bu aşamada, özellikle sektörler bazında sınırlama konusu ayrı ayrı ele alınmalı. Olayın ekonomiye etkisi göz ardı edilmemeli.
KARI-KOCA TARTIŞMALARI ARTABİLİR
Banka kredi kartlarına tanınan taksitlendirmenin azaltılması, vadeli satışlarda “senet” kullanımını hızlandıracak.
Senet olayında, bir arkadaşınıza, yakın akrabanıza hatta babanıza bile kefil olsanız “eşinizin rızası” gerekiyor.
Eşin, örneğin kadının, kocasının kefil olmasına rıza göstermemesi halinde, kocası babasına dahi kefil olamayacak.
Taksit kısıtlaması, minimum ödeme oranını ve tutarını da artıracak, asgariyi üç kez üst üste ödeyemeyenlerin kartı kapatılacak. Bu da kullanıcıların “sistem dışına çıkmalarına” neden olacak. Bir yandan senet kullanımı yaygınlaşırken, diğer yandan vatandaş tefeciye yönelecek!
BELLİ SEKTÖRLERDE DURGUNLUK BAŞLAYABİLİR
Perakende konfeksiyon, beyaz eşya, elektronik eşya, yapı malzemesi, iletişim, mobilya, iç ve dış turizm gibi alanlarda, “kredi kartına taksit kısıtlaması” nedeniyle, “talep gerilemesi” buna bağlı olarak da “durgunluk” yaşanabilir.